Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '13

 
Kategori
Haber
 

Midilli Ayvalık'la Nefes Alıyor. "Şengen Vizesi" de N'oluyor?

Midilli Ayvalık'la  Nefes  Alıyor. "Şengen Vizesi" de N'oluyor?
 

Ege Bölgesi olarak 10 ncu büyüklüktedir Ayvalığın Perşembe Pazarı


 

Hani derler ya, “Komşu komşunun, 'külüne ' muhtaçtır” diye. İşte o hesap. Suyun ötesi dediğimiz Yunan Midilli Adası sakinleri, her Perşembe Ayvalıkta kurulan halk pazarının birer doğal müşterisi olmuş.

Sabah sabah geliyorlar. Ellerde fileler, tekerlekli taşıyıcılar, daha olmadı mı kamyonet tipi arabalarla iniyorlar Feribottan, istikamet doğru pazaryeri.

5-6 arabanın alabildiği feribotun kalkış saatine göre de, topluca oturup kahve içen yunanlılar, “ah be komşu” diye diye eski günlerden bahsediyorlar. Fal bakıyorlar, lades tutuşuyorlar. Birbirlerini  suyun karşısındaki mekanlarında birbirlerini kahve içmeğe çağırıyorlar, düğün olacaksa zurnacı yolluyorlar, kız alıp, kız veriyorlar.

Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’ın adaları da parasız kalmış.  Ayvalıklı esnaf, “işler  yüzde 70  düştü” diyorlar. Yine de karşı taraftan akın akın gelenler var.

Bu  Midilli’lileri arıyorum. Soracağım onlara: “ Bu kadar yolu alışveriş için mi tepiyorsunuz? Bizim domatesler daha mı kırmızı? diye.

Onlardan değil de esnaftan öğrendim. Bizim paranın kur karşısındaki yenikliği, onların tutunacak dalı olmuş sizin anlayacağınız. O yüzden ucuz buluyorlar buraları.

Hala onlardan birine rastlayamadım. Kalabalıklarla  pazaryerindeyim. Neler var neler. Ege’nin en büyük pazarı burası.

Önümde genç kızlar gidiyordu, attım kafadan “Kalayisa posisa, dedim kala”. Manasını ben de bilmiyorum. Bu seslenmeye dönerek cevap verdiler hep bir ağızdan: “ Kala

Hımmm. Demek ki lafı, tutturmuşum.  Onlara yaklaşırken, bu sefer ekledim, kafiyeli olsun diye “ Tut burnundan yakala” Bir gülüşmedir koptu gitti. Meğerse, Türkçe bilen Yunanlılarmış onlar.

Oy çokluğu ile, içlerinden birini “Elen Güzeli seçtik.” Bir Ayvalık güzeli, bir de  “Pazar güzeli” seçip, bir kenara koyduk.

Onların topluca gittikleri yerlere bakıyorum, bulamıyorum. Oyuncak Mağazasının sahibi Gülten Akbaş anlatıyor. “ Yunanlılar, en çok emitasyon ürünlerini alıyorlar. Film ve video kahramanlarının orijinal olmayanlarını  tercih ediyorlar. Gümüş ve deri mamulleri, bizde ucuz. Tatlı olarak Kavala kurabiyesi sevdalıları. Onu Ayvalıkta yapan tek bir yer var. Pille çalışan oyuncaklar da onların favorileri. Onlar, ekmeklerini bile buradan alıyorlar.

Yunanlılar çok pazarlıkçılar.  Bizde bir ürünün iki misli söylenme adetini biliyorlar. Onlar da alırken,  etiketin yarısı diyorlar.

Bahsedilen Kavala Kurabiyecisini bulduk. Başı, Yunanlı müşteri ile dolu idi. Murat Üzgün. 45 yaşında, 16  yaşında başlamış Kavala Kurabiyesi imalatına. Kendileri Giritli. Nedir bu Kavala? Dedik. Hiç üşenmeden uzun uzun anlattı.

Bu sakızlı kurabiyeyi yapmak için, un, üzüm suyu, zeytin ağacının külünden mamul kül suyu. Ve kurabiye kara fırında pişiriliyor. Ve bu işin Türkiye’de ilk patentini alan kişi. Şeker hastaları bile yiyebiliyor. İçinde şeker yok. Üzüm suyu doğal olarak tatlandırmış. Bir sırrı daha var. 

O gün lokma döktürüyordu. Lokmalar cam gibiydi. Sorduk "neden böyle cam gibi? " diye. İşin sırrını söyledi. "Bunu temin etmek için, lokma hamuruna patates ekleriz" dedi. Daha sonra Kanal Türk TV'si gelip çekim yaptı. " Yiyeceklerimiz" konusunda.

Şarküteri, patisöri, Pastane gibi terimlerden kaçınıyor Murat Üzgün. “Tatlıhane” olarak isim patenti almış. Tabelasında onun içinde: "Güler Tatlıcısı" diye yazıyor. Aşkolsun yani.

Ve her an için, bu Kavala’yı geliştirmek için ciddi uğraş vermiş.  Murat Bey. Ve çok tutulduğu için, o da aklını bu Kavala ile bozmuş.  Sempatik, işbilir ve sanatçı bir kişiliği var.

Pazarcı esnafı ise, genel anlamda elde ettikleri ciroların yükseldiğini ve hızlanan işleri nedeniyle kış aylarına nazaran oldukça yüksek bir satış potansiyelini yakalamalarına rağmen, halen daha geçtiğimiz yıllardaki satış oranlarına ulaşamamaktan yakınıyor.

Ayvalıklı pazarcı esnafı, yaklaşan Ramazan ayı nedeniyle tedirginliğini korurken, 11 ayın sultanı olarak Öte yandan, ucuz ve kaliteli alışveriş için yabancı ziyaretçiler kadar dar gelirli ilçe halkının da yoğun ilgi gösterdiği semt pazarına bu hafta bir batımda Midilli'den yaklaşık 700 kişinin geldiği günler de olmuyor değil.

Bir ara İngiltere’de  tıp tahsil yapan Panosale’ye, başına geçirdiği  Hint Racası başlığını sorduk: “O dedi, tişörtü dolayıp başıma sardım dedi. Tişörtüne canı sıkılmış, öyle davranıvermiş. Onun pazarla ilgisi  yok. Sadece, sevgilisiyle  geziyorlar ve “ Dünyanın en güzel renkleri, burada bir araya gelmiş diyorlar

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Midilli, Ayvalıkla nefes alabiliyor. Yunanlının  Türk turiste ihtiyaçları çok. “Şengen” vizesi bile kısıtlayıcı görülüyor. Herkes,  kimliği ile gidebilmeli. Vaktiyle Kıbrıs’a gitmişseniz, sizi içeri almıyorlar. Yunanlı hem muhtaç, hem değil. İkisi bir arada olmaz.

Ört ki, ölem !

 

LOKMA USTASI, LOKMALRIN KIVAMINI CAM GİBİ YAPIYOR. ZİRA  HAMURUN

İÇİNE PATATES KOYUYOR.

KANAL TÜRK TV. Sİ,  "YIYECEKLERİMİZ"  KONUSUNDAI  RÖPORTAJ YAPTI. RESİMDE MEKAN SAHİBİ  MURAT  ÜZGÜN VE SPİKER GÖRÜLÜYOR.

AYVALIĞA SAKARYA'DAN BİR AİLE GELDİ. DOĞRUCA ELİYLE KOYMUŞ GİBİ "TATLIEVİNDE" BULUŞTULAR. MURAT BEY ONLARA BİRER TATLI İKRAM ETTİ VE BEĞENİLDİ.  KOCALARI TATLI ALIŞVERİŞİNDEYKEN, BİZ MODERN TURBANLI BU GENÇ VE GÜZEL HANIMLARIN HATIRINI SORDUK. BİR ANDA MODERN ABARTISIZ VE DAYATICI OLMAYAN SADE BİR TÜRBANIN, İNSANI NE KADAR DEĞİŞTİRDİĞİNİ GÖZLEMLEDİK. ZATEN BAKIŞLAR DA BU YÖNDEYDİ ETRAFIN. ELBİRLİĞİ İLE ONLARI YANİ EMEL VE EBRAR KARDEŞLERİ  "TATLICI GÜZELLERİ"  SEÇTİK. ( Üst ve aalttaki resimler)

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..