Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Mikro ırkçılk, isteyenin bir yüzü kara vermeyen kapkara

Mikro ırkçılk, isteyenin bir yüzü kara vermeyen kapkara
 

Kürtlere ana dilde eğitim hakkı vereceksen öbürü de vatandaş değilmi onlarda tabiki ister. Sorun şu Kürt dedeğin homajen değilki; Kımançi, Zazaca, Dersimce, Zoranice tamamen birbirinden ayrı diller, ayrıca bunların lehçeleri de var. Gelelim Çerkezceye Adıge mi? Kabartayca mı? olacak. Bunların haricinde kafkas dillerinden Gürcüce, Abazaca, Çeçenceyi de sayabiliriz. Romanlar( Çingeneler) onlara hangi dilde eğitim verceğiz. Araplar da kendi dillerinde eğitim ister. Balkanlardan, Mekadonyadan gelenler de, Pomakça, Arnavutça, Boşnakça isterler.

Gördünüz mü? Herkes kendi anadilinde eğitim almaya kalkarsa çıkacak curcunayı.. Bir de melez olanlar var, onlar acaba hangi dilde eğitim alacak. Farklı gruplardan olan evlilikler de bu yüzden, aile içinde çıkması muhtemel anlaşmazlıklar nedeniyle dağılabilir. Herhalde, bir kuşak sonra bu ülkede kimse kimseyle anlaşamaz.

O zaman bizi anlaştıracak emperyalist bir ülkenin dilini kullanırız. Bu dil de büyük ihtimalle ABD aksanlı ingilizce olur. Hepimiz demiyor muyuz? Bir lisan bir insan diye. Çocuklarımıza özellikle ingilizce öğretmek için çırpınmıyor muyuz. Hem böylece dil öğrenmek için milyarlarca para da harcamamış oluruz. Geçerli dil olan ingilizceyi eğitim dili olarak kullanınca , dünya ya daha iyi entegre olur, küreselleşme çabamızda da başarılı bilem oluruz. AB bizi hemencecik birliğe kabul eder. Yeni dilimizle başta AB ve ABD olmak üzere, zorluk çekmeden dolanabiliriz. İş adamlarımız ticaretlerini beşe katlar dünya ya da acayip mal satarız. Geri kalmışlık kalkınamamışlık, bölgeler arası farklılık bir çırpıda yok olur gider. Herkes ingilizce bileceği için, ne kadar da kültürlü bir ulus oluruz değil mi? Artık ülkemizi AB'ye ABD'ye şikayette etmeyiz.

Gördünüz mü, bunların hepsi birer ironi ve kara mizah... Yer adlarına gelince ilk o yöreye kim gelmişse o adla isimleri kullanalalım. Ya da hangi etnik grup hangi mahallede çoğunlukta ise, halk oyuna sunarak o yer için kullanılacak ismi belirleyelim. Sonra da ülke adına sıra gelsin, her beş yılda bir halk oylaması yaparak, ülkenin adının hangi etnik grup çoğunluğu sağlamış ise ona göre ülke adı belirleyelim. Nasıl olsa ülkede demokrasi var ya . Olmazsa, emperyalistlerin belirleyeceği bir ismi de kabul edebiliriz. Gördünüz mü sorunları nasılda çözdük kazan kazan metodu ile...

Zaten bu ülkede etnik tanıma göre sorgulama yaptığımız da ve alt alta topladığınızda, bu ükenin nüfusu 280 milyon çıkıyor. Yani, Nasrettin Hocanın kedi ciğer fıkrası varya, "bu kedise ciğer nerde, ciğerse kedi nerde" diye.

Bu ülkede insanlar zaten kardenizi Laz. Adana, Hatayı Arab, . Doğuyu ve güneydoğuyu Kürt, Rumeliyi Roman olarak bilmiyor mu? Türklerde iç anadolu ve biraz da egede var anlaşılan. Boşu boşuna Osmanlı "bi idraksiz Türk" dememiş. Yani kendi varlığının farkında olmayan diye.

Kılavuzumuz olmuş karga , bitmez bu ülkede etnik kavga. Bu yeni milliyetçilik dalgasına mikro milliyetçilik diyorlar. Bende bu kavrama " mikro ırkçilık" diyorum. Bekliyelim görelim bakalım daha neler göreceğiz. Hani derler ya " yarı imam imandan, yarı doktor candan, yarı aydın da bu ülke insanlarını herşeyinden edecek anlaşılan.

 
Toplam blog
: 68
: 2793
Kayıt tarihi
: 31.01.09
 
 

Emekli uzman öğretmenim. Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü ve A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi..