Millet askere niçin güveniyor?..

Çünkü, asker bir konuda konuşurken ya da düşüncesini açıklarken, kendisine dönük bir siyasi hesabın içinde değil…

Politikacı ise, tam tersi bir tutum içinde…

Siyaset adamı, bir söz söylerken, bu sözün gerçekliğinden ve halkın yararından çok, bu sözün kendisine ne kazandıracağını… Ya da ne kaybettireceğinin hesabı içinde.

Bu ülkenin en temel sorunu nedir?..

Emperyalizme karşı kendisini korumasının yol ve yöntemlerinin üretilmesi ve bunların hayata geçirilmesidir.

Diyelim ki, bu düşünce, siyasetçi kişimiz tarafından da kabul görmektedir.

Haydi, sayın milletin vekili kardeşimiz, çık kürsüye, söyle bunu…

Anlat halka; halkı uyar; çözüm yollarını sırala…

Ama hayır!..

Peki niçin susuyorsun?

Sebepleri muhteliftir.

Gelin birlikte sıralayalım bu nedenleri:

1.- Emperyalizmi ağzıma alırsam, kara listeye alınırım… Bu ülkenin siyasetini belirleyen güçler [yani, genel anlamda emperyalistler], beni bir biçimde siyasetin dışına fırlatıverirler.

2.- Emperyalizme cephe aldığım zaman mensubu olduğum parti ve özellikle de parti başkanının gözünden düşerim. Ya da en azından şüpheli bir kişi durumuna gelirim.

3.- Emperyalizme karşı açıktan tavır aldığım zaman yalnız kalırım. Yalnız kalmak ise, siyasette açıkça güçsüz kalmak anlamına gelir…

Bu durumda iş açıkça “yaş!”’tır…

Milletin vekili, giderek milletin düşmanlarının karşısında duramayacak bir konuma getirilmiştir. Koşullar onun etrafında bu biçimde sarıp sarmalamış ve onu kıpırdayamaz bir mecraya doğru sürüklemiş; iteklemiştir...

Oysa asker çok farklı bir konumdadır.

Ağzından çıkanların, kendisine ucu sivriltilmiş birer ok olarak geri dönmesi riski hemen hemen yoktur.

Askeri okullarda katıksız bir Atatürkçü eğitim almıştır.

Kültür emperyalizminin en zor uzanabildiği bir konumda yaşamını sürdürmektedir.

Ve bütün bu koşulları alt alta yazıp topladığınız da ise, karşımıza değişik bir kişilik, sağlam bir dimağ ve paçasını emperyalizme kaptırmamış bir yapı çıkmaktadır…

Emperyalizm ve yerli işbirlikçileri onun için Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bu gün boy hedefi almış bulunmaktadır.

Onun için bu mihrakların yayın organlarında her Allahın günü orduyu yıpratacak sinsi ve bilinçli bir saldırı planı devreye sokulmuştur…

Çünkü, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kalesi Türk Silahlı Kuvvetleri’dir.