Millet'in vekillerine anımsatıyorum: '1921 Anayasası 9 ayda hazırlanmıştır.'

Millet’in vekillerine anımsatıyorum: ‘1921 Anayasası 9 ayda hazırlanmıştır!..’

16 Mart 1920’de İstanbul’un işgal edilmesi üzere Mustafa Kemal, 19 Mart 1920’de yayınladığı bir tamimle ‘Kurucu Meclisi’ Ankara’da toplantıya çağırmıştır.

Mustafa Kemal Nutuk’ta 1921 Anayasası’nın‘hazırlık öncesi’ aşamasında yaşananları şöyle özetlemiştir:

• ‘Maksadım da toplanacak meclisin ilk anda ‘rejimi’ değiştirme yetkisine sahip olmasını sağlamaktı. Fakat bu deneyimin kullanılmasındaki maksadı gereğince açıklayamadığım veya açıklamak istemediğim için, halkın alışkın olmadığı bir deyimdir, gerekçesiyle Erzurum ve Sivas’ta uyarıldım. Bunun üzerine ‘olağanüstü yetkiye sahip bir meclis’ deyimini kullanmakla yetindim.

23 Nisan 1920’de ilk Büyük Millet Meclisi tarihi açılış toplantısını yaptı.

Büyük Millet Meclisi kuruluşundan dokuz ay sonra 20 Ocak 1921’de Teşkilat-ı Esasiye Kanununu(Anayasası)kabul etmiştir.      

1921 Anayasası’nın üçte iki nitelikli bir çoğunluk ile yapılmamış olması; ‘anayasa’ olup olmadığı tartışmasını gündeme getiriyor.

1921 Anayasası ‘asli kurucu iktidarı’ onaylamıştır. Bu ‘hukuk dışı,’ ‘fiili’ bir ‘iktidardır.’

Bu hukuk boşluğundan yararlanan ‘asli kurucu iktidar’ yeni bir ‘anayasa yapma’ ‘yetkisine’ ’fiilen’ sahiptir. Yaptığı ‘anayasa’ geçerlidir.

1921 Anayasası da böyle bir ‘asli kurucu iktidar’ tarafından yapılmıştır.

Özetlersek; ’21 Anayasası içerik olarak devletin temel kuruluşunu düzenlemektedir .

Devletin ‘temel organları’ arasında ‘yargı organına’ ilişkin ’21 Anayasasında tek bir hüküm yoktur .

Diğer yandan, ‘temel hak ve özgürlüklere’ ilişkin bir hüküm yoktur .   

Şimdi ülkemizin önde gelen Anayasa Hukuku Profesörlerinin ’21 Anayasası hakkındaki görüşlerini öğrenelim:

Profesör Ergun ÖZBUDUN’a göre: ‘Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘milli iradeyi’ layıkıyla temsil eden bir meclis tarafından yapılmış tek anayasa, 1921 Anayasasıdır .

Profesör Bülent TANÖR de: ‘’21 Anayasası hazırlanışı ve kabul özellikleri bakımından Osmanlı-Türk Anayasacılığının en demokratik, belki de tek demokratik örneğidir.’ demiştir.

Ahmet DEMİREL de: ‘Türkiye’nin 1920-1923 arasında(Birinci Meclis Dönemi) dünyanın en ileri demokrasilerinden birine sahip olduğunu’ ifade etmiştir. 

Birinci Aşamasını Nisan 2012 sonunda tamamlamış sayılan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu  çalışmalarını 2012 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedeflemesine rağmen;  Başbakan ERDOĞAN  çalışmalar konusunda giderek umudunu yitirdiği yönünda ifadeler kullanmıştır