Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '16

 
Kategori
Güncel
 

Millete hakikatleri söyleyin

Millete hakikatleri söyleyin
 

milliyet.com.tr'den...


Polisi de askeri de gayet yakından tanıyan birisi olarak, güvenlik kuvvetlerinin

Çalışkanlığı,

Yeteneği,

Fedakârlığı,

Dünyadaki emsallerinden üstünlüğü konularında hiçbir şüphem yok!

Bu kadar güçlü güvenlik kuvvetlerimiz olduğu halde, aylardır akan kan neden durdurulamıyor?

Hükûmetten veya Genelkurmay’dan sık sık açıklamalar geliyor: Yüzlerce terörist etkisiz hale getirildi... Sonra, bu rakamlar binleri buluyor… Açıklamalar devam ediyor; “terör örgütünün beli kırıldı”!

O vakit, neden kan akmaya devam ediyor, aylar önce beli kırılan terör örgütü, bu katliam gibi can kaybına yol açan saldırılarını nasıl yapabiliyor?

Neden şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor?

x   x   x

Dünyanın en iyi eğitilmiş, donatılmış güvenlik güçleri, birkaç ilçedeki operasyonlarını aylardır tamamlayamadı?

Birkaç ilçe teröristlerden temizlenemedi…

Nasıl bir “tahkimat” yapıldığını.

Adına “barış süreci” denilen dönemde nasıl bir hazırlık yapıldığını,

Nasıl bir “dış destek” alındığını,

Buna ne kadar “iyi niyet”le göz yumulduğunu düşünün artık!

O iki buçuk yıllık “sahte barış” dönemi şimdiki acı günlerin tarlası…

İki buçuk yıl ekildi, şimdi biçiliyor!

Biçiliyor!

x   x   x

Tekrar aynı noktaya gelmemek için,

Sahte, “narkozlu” barış dönemleri yaşamamak için,

Gerçek barışın gelmesi, huzurun sağlanması için bu operasyonların devam etmesinin şart olduğunu söyleyin!

O sun’i barış dönemindeki “yığınağı”,

Terör örgütüne yağan “dış desteği” gözler önüne serin!

Kimle, neyle mücadele edildiğini herkes bilsin, herkes görsün!

x   x   x

AYDIN

İyi bir tahsil görüp bu sayede mesleğinde iyi bir noktaya gelmiş kişilere “aydın” diyoruz. Bilgi ve tecrübe kıymetli ise elbette bu kişiler bir kıymet ifade eder. Onlarında yanlışa düşecekleri hesap edilecek ama kendilerinden istifade kapısı kapatılmayacaktır. Aydınların etkinliğinin olmadığı, sözlerine değer verilmediği ortamlar ülke için kayıptır.

Ancak nasıl ki geri kalmış ülkelerin siyasal yapısında emperyalizm hâkimiyet kurabiliyorsa, bu yapının parçası olan akademik kuruluşların da emperyalizmin kucağında oturduğu unutulmamalıdır. Oturduğumuz yerden gafilsek bu da ilaveten acınacak haldeyiz demektir. Acıdır ama bundan dolayı bizde aydının değeri, Batı’yı taklidindeki derecesine bağlıdır… Orada yetişenlerimiz hariç!

Bizim akademik yapımız Batının emrinde, kontrolünde olmak zorundadır. Daha açıkçası Batının istemediği türde ilim adamı yetiştirme şansımız yoktur.

Batıdaki ilim adamı bizdeki gibi lisan öğrenme durumu ile yüzleşmediği için ve doğru dürüst bir yabancı dil en az dört seneyi gerektirdiğinden, ilmi bir yarışta en az dört sene geriden başlamak küçümsenmeyecek bir kayıptır. Buna ilaveten, Batı’da branşlaşmanın çok ileri boyutlarda olduğu da hesap edildiğinde, kapanması mümkün olmayan seneler farkı ortaya çıkar.

Bu bakış açılarına sahipseniz, Batı’nın, aydınları, kendi ülkeleri aleyhine kullanabilmeleri pek şaşırılacak şey değildir.

Anıl ONAT

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..