Milletin akıl ve zekasıyla oynuyorlar

Milletin akıl ve zekâsıyla oynuyorlar...

Türkler, Macarlardan ve Lehlerden daha mı az akıllı?

Halkı kandırmanın ve yalan söylemenin üstadı AKP iktidarı son zamanlarda işi iyice azıtarak halkla resmen dalga geçmeye, halkın aklıyla oynamaya başladı ve her dolmayı yutacağına hükmederek işi iyice azıttı; Başbakanıyla ve Cumhurbaşkanıyla, toptan…

Polonya halkı erken uyanarak topraklarına konuşlandırılmak istenen “füze kalkanı”na karşı öyle bir ayağa kalktı, öyle bir restini çekti ki, emperyalistler bir daha dönüp bakamadılar bile onlara. Keza Macar halkı da ülkesinde “kalkan malkan istemem” dedi.

Füze Kalkanı projesinin Türkiye topraklarında konuşlandırılmasının dillendirilmesinden beri halkı kandırma sanatının üstatları olan Tayyip’le Gül öyle bir rol kesmeye başladılar ki, canhıraş bir şekilde halkın zekâsını iğdiş ederlerken dış güçlerden de yardım almayı ihmal etmediler.

Önce Tayyip, “Komuta kimde olacak, butona biz basarız; buton bizde olursa neden olmasın!” şeklinde bir efelenme içine girdi. Aynen “one munite” (van minit) sahtekârlığında olduğu gibi… Bu arada muhalefet de dut yemiş bülbüle dönmüştü zaten. Şovmenlikte üstüne karakter çıkamayacağı son günlerde iyice anlaşılan Kılıçdaroğlu, hasta genç kızın ziyaretinden çıkarken basın mensuplarının Füze Kalkanı’nı sormasından şeytan görmüşçesine tüyleri diken diken oldu.

Ardından aldı sazı eline Gül ve “eğer bu savunma sistemi uygulamaya konulacaksa komutanın içinde biz de olacağız” deyiverdi. Ne de olsa Dışişleri Bakanlığı döneminden ABD ile “2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma”ların deneyimi var. Ama ortamı hazırlama faaliyeti önceden başlamış, Anayasa’yı ihlal suçunu işlemeyi göze alarak İngiltere Kraliçesinin elinden, Sevr Antlaşması’nı hazırlayan örgüt olan Chatham House tarafından verilen “yılın devlet adamı ödülü”nü almış, siyasal, düşünsel ve ruhsal ortam hazır edilmişti. Kaldı ki, bundan önce de Gül’e yüksek lisans eğitimini İngiltere, bursunu ise Amerikan Dışişleri Bakanlığı vermişti. Şimdi bu koşullarda ABD’ye hayır demek o kadar kolay mı?

AKP hükümeti, MGSB’nde (Milli Güvenlik Siyaset belgesi’nde, yani Kırmızı Kitap’ta), iç tehdit unsurlarının yanı sıra dış tehdit unsurlarını da değiştirdi. AKP hükümetine göre, artık Kıbrıs üzerinden, Ege üzerinde, Kuzey Irak ve Kafkaslardan Ermeni sorunu üzerinden tehdit gelmemektedir. Eski MGSB’nde iç tehdit unsurlarının başında gelen Haçlı İrtica iktidara yerleştiğinden, iç tehdidin artık milli bağımsızlık ve laik demokratik Cumhuriyet yanlısı güçlerin bulunduğunun kabul edilmesinden sonra ister istemez dış tehdit kavramında da değişiklikler cereyan etmiş, AKP dış tehdidi, “Amerika’nın parmağına bakarak saptamakta”, bu kapsamda, “Türkiye ile bütün bir Asya Dünyasını karşı karşıya getirecek olan ‘Füze Kalkanı’ projesini benimsemektedir.

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” denilmiştir. Ortak NATO tatbikatında ABD savaş gemisinden atılan füzeyle Muavenet’in vurulması ve denizci er ve subaylarımızın şehit edilmesi ne çabuk unutuldu?