Milletin savcısı olur mu?

“İddia makamı millet adına oradadır ve biz de millet adına hakkı savunmanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım (Recep Tayyip Erdoğan – başbakan- Hürriyet Gazetesi

“Bu terör örgütüyse, belki de eşbaşkanlık sistemi uygulanıyordur. O zaman eş-terörbaşılar olması lazım. Bu teröre de Öcalan maddesi uygulanacakmış. Öyleyse bunları bir adaya koymak lazım. Benim önerim dava kısa sürede sonuçlanırsa Yassıada’ya konması. (Gülerek) Eğer uzun sürerse ve o zaman zarfında Öcalan tahliye olur çıkarsa, İmralı’ya da konulabilir (Deniz Baykal- Ana muhalefet lideri. Hürriyet Gazetesi

Bunlar da Ergenekon davasının tartışma metinlerinden alınmıştır. Türkiye’nin yönetim olarak iktidarı ve muhalefeti ile birlikte iyiye götürülmediğinin resmidir bu tartışmalar.

Bir ana muhalefet seyrediyoruz, sanki darbeden yana. Bir iktidar seyrediyoruz sanki adaleti örgütleyip bağımsızlığını engellemek istiyor.

Milletin savcısı olur mu? Cumhuriyet savcısı adı üzerinde , yani rejimin teminatı olması gerekir, milletin ancak avukatları olur. Kavramlar karmakarışık oldu. Devlet, millet nedir karıştı.

Millet adına kararı ise mahkemeler verir.

Partilerimizin darbe yanlısı beyanatlar vermemesi lazımdır. Ortada bir suç varsa bu mahkemelerde yargılanma sonucu ortaya çıkacak bir durumdur, ama tartışmalar öyle noktaya geldi ki, savcılar, yargıçlar meclis kürsülerinde, sokak tartışmalarında, meydan atışmalarında oluştu. Hukuku, adaleti koruması gereken demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan partiler bu konuda sınıfta kalmaya başladılar.

Ben vatandaş olarak bu durumdan hem sıkılmaya hem de korkmaya başladım. Sıkılmaya başladım çünkü benim gözümde oy verecek bir parti kalmadı, korkmaya başladım bu ayrışma çok keskinleşirse 80 öncesi senaryoları gündeme alınacak gibi.

Huzurun anahtarını aramaktayım, rejim çatışması izlenimi vermeyecek iktidar ve muhalefet zıtlıklarını özledim.

Halkın refahı ve özgürlüğü için talepte bulunan bir muhalefet, bunları sağlamak için çalışan bir iktidar istiyorum.

Biz, siz ayrımı yapmayan bir başbakan, iktidarın tersini söyleyeceğim diye yanlış savunmayan bir muhalefet lideri istiyorum.

Savcılık , yargıçlık görevini üstlenmeyen başbakan ve muhalefet lideri sitiyorum, onlar yalnızca milletin avukatı olsunlar yeter.

Adalet, her zaman adalet.

Bağımsız bir adalet, bunu sağlayan bir yönetim, Türkiye’yi çağdaşlığa götürür.

Olağanüstü hal travmaları yaşamayalım bundan sonra. Normal bir ülke için çalışan insanlarımız ortaya çıksın artık. Biz tepedekilerin kavgasından yorulduk.

Özgürlüğe belki herkesin ihtiyacı olmayabilir, önce ekmek diyen insanlar çoğunlukta olabilir, ama adalete herkesin, hepimizin ihtiyacı var. Hukuk bir gün herkese lazım olur.

Ey bu milletin vekilleri, sizlerin söyleyecek sözü, yapacak işleri olmalı bu zamanda.