Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '14

 
Kategori
Dünya
 

Milletler neden Birleşmiş?

Milletler neden Birleşmiş?
 

İsrail'in işgal altındaki Gazze'de her türlü savaş teknolojisini kullanarak yaptığı katliam bütün hızıyla sürerken Birleşmiş Milletler tabandan gelen baskılarla sözde bir araya geliyor. Bir tiyatro grubu gibi sahneye çıkıp oturuyor ve dağılıyor.

Herhangi bir tiyatro oyununun insanları eğlendirdiği, güldürdüğü, bilgilendirdiğini biliyoruz. Oysa Birleşmiş Milletler'in bu oturumları yukarıdakilerin hiç birini sağlamadığı gibi gittikçe de kabak tadı veriyor.

Bütün dünyadan yükselen sesler, çığlıklar, sloganlar, uyarılar sonucu bir anlamda zorunlu olarak birleşen milletlerin temsilcileri egemen ülkelerin kanatları altında tüylendirdikleri, cesaretlendirdikleri suçlu çocuğu biraz okşayıp, biraz da eleştirdikten sonra işgal altındaki soykırım bütün hızıyla sürmesine rağmen ciddi, işe yarar hiçbir karar almadan sessizce dağılıyor.

Yani Birleşmiş Milletler dünya barışına hizmet etmiyor.

Yani Birleşmiş Milletler orada söz sahibi olan ülkelerle, o ülkelerin yönetimlerini bir şekilde etki altında tutabilen civcivlerinin çıkarlarını korumaktan, dünyanın diğer ülkelerindeki katliam karşıtı tepkileri karşılayıp bertaraf eden zırh görevi görmekten öte bir şey yapmıyor.

Zaten beş daimi üyenin tek birinin vetosu ile bütün kararların işlevsiz kaldığı çarpık yapı gittikçe daha fazla çarpılıyor.

Bu anlamda değerlendirildiğinde bu kuruluşa EM Yani Egemen Milletler etiketi çok daha yakışıyor.

Bütün dünya, her BM toplantısını hiçbir anlamı olmayan, dünyanın ağalarının küçük çıkarlarının dünyanın bütününün çıkarlarına tercih edildiği meşrulaştırma oturumlarını, duruma göre çıkacak kararı önceden bilerek izliyor.

BM gittikçe komikleşiyor ama güldürmüyor.

Bütün dünya bu kadroyu ve bu sistemi giderek çok daha iyi tanıyor. Bilmeyenler de öğreniyor.

Katliama uğrayan ülkenin çığlıklarına kulak tıkayan BM yetkilileri, şımarık ve katliam sorumlusu bir ülkenin havadan sudan bahanelerini büyük bir ciddiyetle dinleyip onun çıkarlarına ve beklentilerine göre kararlar veriyor.

Elbette bu herkesi düşündürüyor.

Yaşadığımız dünyanın daha güvenilir bir yer olabilmesi için daha sağlıklı, daha adil, daha kapsamlı ve kapsayıcı teşkilatlara olan gereksinim her geçen gün daha çok artıyor.

Şu anda nüfuslarıyla ve her anlamda etki alanlarıyla dünyada yerleri olduğu halde BM'de geçerli, etkili söz hakları olmayan halkların ve ülkelerin de orada temsil edilip kararlara katılmaları zorunluluğu daha belirgin hale geliyor.

Beş vetocunun savaş sonrası koşullarda kendi çıkarlarını korumak için oluşturdukları örgüte uygun buldukları Birleşmiş Milletler adı da artık sırıtıyor.

Belki basın yayın ambargolarıyla çok fazla gündem bulmuyor ama insanlar bu hileyi artık yemiyor.

Sistem dışı kalmış ülkelerin halkları hiç mi hiç yemiyor.

  

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..