Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Milletvekili olma aşkı

Milletvekili olma aşkı
 

(Artık benim de bir dergim var.
Adı: RUHİ BEY 
Türü: Edebiyat dergisi
Artık ben de RUHİ BEY'in kadrosundayım.
 
RUHİ BEY'in kurucusu ve baş yazarı değerli bir arkadaşımdır. Beni derginin yazar kadrosuna katmaya değer gördüğü için arkadaşıma çok teşekkür ederim.
 
RUHİ BEY, yalnız çiçekle, böcekle, bayrakla, milliyetle, dinle, imanla ilgilenen öyle alışıldık edebiyat dergilerinden değildir.
RUHİ BEY, edebiyatın doğasına uyup, onu sınırlamayan, onu kenetlemeyen, onu tüketmeyen bir edebiyat dergisidir.)
 
RUHİ BEY'in Mart ayı sayısında çıkacak olan yazım aşağıdadır:
 
Milletvekili olma aşkı
 
Milletvekili seçimleri yaklaştı malumunuz, vekillik içinde aday adayı sezonu açıldı.
Millette öyle bir vekillik aşkı kendini gösterdi ki; öyle bir vatan sevgisi, öyle bir hizmet aşkı, öyle bir duyarlılık oluştu ki, şaşırtır insanı. Talepler ikiye, üçe, dörde, beşe, hatta Konya gibi şehirlerde ona katlandı.
 
Ak Parti’nin en yüksek oy oranına sahip olduğu illerin başında gelen Konya’da, AK Parti’den milletvekili adaylığı için başvuranların sayısı üç yüze ulaşacağı tahmin ediliyor.
 
Ne bu be!
Hepiniz hizmet için aş mı eriyorsunuz?
Hepiniz vekillik için yanıp tutuşuyor musunuz?
 
Konya’nın 14 vekil çıkarabilme kontenjanı var.
Ak Parti’nin kalelerinden biri olduğu için Konya, bu 14 vekilden 11’ini çıkarabiliyor. Eğer bu yıl HDP barajı geçebilirse, Ak Parti Konya’dan 10 vekil çıkarabilir.
Yani bu aday adaylarının , aday listesine girebilmeleri için şansları neredeyse % 3. Bir çeşit kumar oynuyor yani benim hemşehriler.
 
*
 
Peki insanlar neden milletvekili olmak ister? Niye yanar tutuşur? Hizmete aş mı ererler? İnsanların problemlerini çözme isteği mi duyarlar? ‘Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir’ hadisine bu kadar mı tutkuyla bağlıdırlar?
 
Cevap vereyim mi? Hemen hemen hiçbiri. Bu vekillik aşkı, sorulardaki gibi sâfi niyetli değil.
 
Hemen hemen bütün aday adaylarının amacı, devlete bir ömür sırtını dayamaktır; menfaatler elde etmek, edindiği menfaatlerle çevresinin ekmeğine yağ sürmektir; eğer bir iş adamıysa, devlet desteğine sahip olmak ve devlet güvencesini ensesinde hissedebilmektir.
 
Yani art niyetlidir bu vekillik aşkı.
 
Vekilliği safi duygularla isteyen, insanlara yararlı olmak isteyen vekil heveslisi yoktur demiyorum.
Mutlaka vardır; ama çok azdır. Yüzde beşi geçmez.
 
*
 
Milletvekilliğinin çekiciliği nedir, diye sorabilirsiniz.
Maaş gelebilir aklınıza, hayır hayır, maaş değil.
Milletvekili maaşlarının yüksek olması, çekici gibi gösteriyor, ama değil. 
 
Millet vekili emeklisi olmayanların net maaşları 14 bin lira. Hem milletvekili olan hem de milletvekili emeklisi olanların maaşları 23 bin küsür liradır.
 
Yüksek gibi gözüküyor değil mi?
Ama değil, hatta yetersiz, düşük… 
Neden ki, diyebilirsiniz.
Burası Türkiye kardeşim! Milletvekilliği masraflı bir iştir bizim ülkemizde. Bin liradan fazla çaycıya çay parası ödediğiniz olur. Bin liradan fazla telefon faturası ödediğiniz olur. Davet edildiğiniz düğünlerde takı takarsınız, maliyeti yüksek hediyeler götürürsünüz.
Masraflı bir iştir yani vekillik…
Milletvekili maaşları emekli olmuş-emekli olmamış diye ayırmadan en az 25 bin lira olmalıdır.
 
Milletvekilliğini çekici kılan en büyük nedenlerden biri nedir bilir misiniz?
Milletvekilliğinin emekliliği… Sanki bir meslek gibi uydurulmuş ucûbe emekliliği…
2 yıl milletvekilliği görevini yapan kişi, milletvekili emekliliği hakkını kazanıyor.
 
Milletvekili emeklilerinin bu yıl ki maaşı, 9 bin 500 liradır.
Bir dönem vekillik yap, bir ömür milletvekili emekli maaşı al, tam 9 bin 500 lira… Oh ne âlâ! Daya sırtını devlet babaya!
 
Milletvekili aşkıyla yanıp kavrulanları, vekil olma serüvenine iten en büyük neden bu neden…
 
Diğer neden de şu, devlet desteğini ve güvencesini elde etmektir.
Bu sayede de yapılan kendi işini daha bir geliştirmek, ticaret hacmini daha bir artırmak…
 
*
 
Ak Parti’nin yapacağı nedir bilir misiniz? Söleyeyim:
 
Bir ucûbe, bir saçmalık, görünen bir soygun olan milletvekili emekli maaşlarını hemen, derhal ve acilen kaldırmaktır.
Vekillik meslek değildir kardeşim; kişide biraz fedakârlık yoksa, hiç soyunmasın vekilliğe.
 
Milyonlarca insan asgari ücrete çalışırken, milyonlarca aile emekli maaşıyla geçinirken; bir dönem vekillik yaptığı için emekliliği hak eden, milyonlarca emekçinin aldığı maaşın on katını alan bunların durumu nedir? Nedir ha nedir? Hak mıdır, adalet midir, düzen midir? Hırsızlığın belgesi, adaletsizliği abidesi, halkı aptal yerine koymanın kanıtı değil midir?
 
Ak Parti eğer davasında samimiyse, milleti gerçekten seviyorsa, bu ucûbeyi derhal kaldırmalıdır.
 
*
 
Milletvekilli emekliliği ve milletvekillerin nemalanma ayrıcalıkları olmasa, vekil olmak için milletin hevesleneceğini hiç sanmıyorum.
 
Ak Parti davasında gerçekten samimiyse, milletvekili adaylarını çok ciddi ve dikkatli bir şekilde belirlemelidir.
 
Bu yıl ki, Konya Ak Parti milletvekillerine bakalım: Tam 11 tane vekili var. Ahmet Davutoğlu haricinde öne çıkmış Konyalı vekil var mıdır, düşünün Allah aşkına! Ahmet Davutoğlu haricindeki diğer Konyalı vekiller sanki birer vasıfsız eleman… Sanki, dünyaya sillesini çekmiş, el-ayak çekmiş kişiler… ‘Ben bilmem beyim bilir’ diyen ağzı var dili yok birer gelinler…
 
Siyasete duyarlı biriyimdir ama, HDP’nin çoğu vekilini Konya’nın AK Parti vekillerinden daha iyi tanırım. Konya’nın Ak Parti vekillerinden yarısını zor sayarım. Adam seçmedeki başarılarını gördük, umarım ve dilerim yerlerinde saymazlar.
 
*
 
Bu yıl benim de bir arkadaşım Ak Parti’den milletvekili adayı.
Arkadaşım adına değil, ama Ak Parti adına seviniyorum.
Çünkü arkadaşımın Ak Parti’den kazanacağı değil, Ak Parti’nin arkadaşımdan kazanacağı çok şey var.
 
Arkadaşımın propagandasını yaptığımı sanabilirsiniz ama değil. Vallahi de değil, tallahi de değil.
 
Ant içiyorum ki, AK Parti arkadaşımdan çok şey kazanacak.
 
Arkadaş derken alelade bir arkadaş sanmayın; o benim ilk önce sınıf arkadaşım oldu, sonra ablam, sonra annem, sonra can dostum oldu; o benim değişmeyen bir ustam oldu.
 
Bana kitap sevgisini o kazandırdı.
Bana empati yapabilmeyi o öğretti.
Bana Kürt sorununu anlamayı o öğretti.
Edebiyatı okuyup bitirdiysem bunda onun büyük bir rolü var.
Serde biraz yazarlık ve şairlik varsa en büyük teşvikçim odur.
 
Arkadaş dedim diye yaşıtım sanmayın. Evli, mutlu ve beş çocuklu benim arkadaşım, benden de 10 yaş büyük…
 
Arkadaşım, İslamcı camianın içerisinde yetişmiş biri, 28 Şubat’ın mağdurlarından biri… 28 şubatla yüksek öğrenimi engellenen arkadaşım, hiç ümidini kesmez ve 2006 yılında Sosyal Bilgiler Öğretmenliğini kazanıp okumaya başlar. Üniversite eğitimine başlamadan evvel 3 çocuğu vardır; lisans eğitimi sırasında 4’üncüyü, yüksek lisans eğitimi sırasında da 5’nciyi dünyaya getirmiştir. Arkadaşım, hem okumuş, hem de doğurmuştur. Hem çoluk çocukla ilgilenmiş, hem de biz bekarları sollayarak başarılı bir şekilde okulunu bitirmiştir.
 
Şimdi benim dostumu vekil adayı yapmayanların aklına yanarım. Yemin ederim ki bunu arkadaşımı pohpohlamak için söylemiyorum.
Övgüyü pek sevmeyen biriyim, beni tanıyanlar bilir.
 
Bana kalsa arkadaşımı hem aday yapardım, hem de seçildiğinde kabineye sokar bakan yapardım. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına arkadaşım kadar yakışacak olanı yoktur sanırım.
 
-Mustafa Yıldırım – 17.02.2015
 
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..