Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Milli Bilgi Kültürümüz Neden Karışık

Milli Bilgi Kültürümüz Neden Karışık
 

Özgürlük çok önemlidir.

Özgür olmak, istenmeyen veya zararlı sahteliklerin de olmasını önler.

Bölücü olmayan, Cumhuriyet'imizin kuruluşu ile uluslararası antlaşmalarla kabul edilen statüde azınlık veya etnik aidiyeti olan vatandaşlar kendi kimliklerinin kültürel ve insan hakları düzeyindeki haklarını özgürce kullanmalılar.

Bu vatandaşlarımızı kimliklerinden dolayı dışlamak doğru değildir. Zaten halkımız da sosyo-ekonomik alanda böyle bir düşüncede değillerdir.

Ancak süregelen alışıklıkla, kimlik gizleme sanki adet haline gelmiştir. Bu davranış belki gündelik yaşamda objektif davranmak için faydalı yönleri de var.

Ancak bu gizlenme bazan dolaylı olarak zimnen ters etkiler de doğurmaktadır. Sosyo-politik anlamda memleket meselelerinde ki yönlendirmelerde herkes değişik platformlarda kendi fikirlerini ileri sürmektedir. Herkes kamu oyuna kendi kültürel ve etnik kimliği etkisinde, doğal olarak değer yargıları doğrultusunda düşünceler empoze etmeye çalışmaktadır.

Sade vatandaş, medya da bunların görüşlerini kendinden birinin görüşleri olarak okuyup algılamakta, bu nedenle rasyonel olarak kabullenmektedir. Yine TV kanallarında açık oturum, panel gibi tartışma programlarında ve oturumlarda ki katılımcıların etnik kimlikleri belli olmadığından, herkesi Türk olarak kabüllenildiğinden, konuşulanlar art niyetsiz olarak görülmekte ve demek ki duygusuyla inanmaya yönlendirmektedir.

Bu hususta her türlü memleket politikaları, devletin kuruluş ilkelerinin yorumlanmaları, gündelik siyasi ve politik haberlerin yorumlanması sayılabilir.

Seyirciler veya dinleyiciler ve okuyucular algıladıklarının çoğunu eleştirel önyargıyla değerlendirmezler, genel de doğrudur önyargısı ile peşin yönlendirmeye açıktırlar.

Halbuki kimlik açıklığı normalleşse ve herkes azınlık kimliği ile veya kendi aidiyetini takdim etse o zaman bu düşünce yanılsaması veya yönlendirme ya da başka art niyetli bilinçlendirmeler etkisiz olacak hatta mümkün olmayacaktır.

Bu hususta Konuşmalardan, tartışmalardan, yazılanlardan anlaşılmaktadır ki kendisi bu toplumun manevi ve milli değerlerini kabul etmeyen, veya eleştirdiği inanç sistemini ret eden bir kimliğe sahiptir. Bu durum açık kimlik olmadığı için yanlış olarak, doğru kabullenilmesini sağlamaktadır.

Oysa, kim ne diyecek veya yazacaksa kimliğini açıkca belirtip ona göre istediğini söylesin. Kamuoyu onu kendi doğrularına göre yorumlayacaktır.

Özgür yaşam, medeni davranışı ile hangi din'den veya ulus azınlığından ise kendisini onurlu şekilde ifade etme normalleşmesi de saygı ve saygınlıkla karşılanmalıdır.

Kimse kimseyi de kandırmak gibi basit ama sosyo-kültürel etkisi etik olmayan sosyopolitik ve siyasi sonuçlar doğması da önlenmiş olacaktır.

Ulus un kendisini yönlendiren kanaat önderlerinin gerçek kimliğini tanıması ve bu kişilerin de kendilerini inkar etmeden döneklik yapmadan samimiyetle tanıtmaları her şeyin daha doğru ve objektif bilinmesini sağlayacaktır.

O zaman biz de halk olarak her fikri saygıyla karşılayacağız.

Yoksa halkın doğru bilgilenme ve öğrenme hakkı da bir anlamda gasp ediliyor.



nariçi. 13.11.07


Resim:Strazburg Av. İnsan Hakları Mahkemesi.



 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..