Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

Milli bütünlüğümüzü korumak

Milli bütünlüğümüzü korumak
 

TBMM'nin Açılışı 23 Nisan 1920


Dünya’da “Önasya” denilen çetin bir coğrafya’da, bin yıldan beri varlığını devam ettiren bir milletiz.

Önasya ‘da bizden önce yaşamış ve medeniyet kurmuş kadim uluslar ve halklar açısından bir milletler mezarlığı olduğu hususunu tarih kitapları bize bildirmektedir.

Tarih sahnesine çıkmış olan ecdadımız, özellikle İslamiyet’ten sonra, son dinin değerlerine sıkıca yapışmış, “İlahi Kelimetullah” davası gütmüş, Dünya’ya adalet götürmüş, nizam vermiş bir millettir.

Fethettiği ülkelerde, hayatı paylaştığı halkları, yaratandan ötürü sevmiş, dinimizin engin hoşgörüsü ile bağrına basmış, , ekmeğini bölüşmüştür. Muharref dinin tabilerinden kız almış, evlenmiştir. Halklar arasında akrabalıklar geliştirmiş, kız alıp, kız vermiş, yoğrulmuştur.

Hâkim olduğu topraklarda, Hıristiyan unsurlardan, devşirdiği çocukları çağın en geniş imkânları içinde eğitmiş, devlet yönetimine getirmiş, baş tacı etmiştir.

Zulme uğramışlara, yolda kalmışlara kucak açmış,

Hak dini tebliğ ederek, irşat ettiği insanlarla kardeş olmuştur.

Hak dinin kitabı olan Kuran-ı Kerim’e göre, hangi milletten olursa olsun, iman edip Müslüman ve mümin olan bütün canların kardeş olduğunun idraki ile aynı hukuku tatbik etmiş ve halklarda kendi istek ve arzularıyla ayni hukuka tabi olmuştur.

“ırkçılık yapan bizden değildir” diyen, son nebi, yüce peygamberin (s.a.v) tembihine bütün kalbiyle iman etmiş, ırkçılık yapmamış, üstün ırk davası gütmemiştir.

Devlet içinde yer alan, çeşitli etnisitelerin, halkların İslami unsurlarının, hepsine birden batılılar “Türk” demiş, bu medeniyetin hükümran olduğu kara parçalarına da “Türkiye” denmiştir.

Osmanlı bakiyesi üzerinde kurulmuş olan “Türkiye” devleti, ortak ecdadımızın şekillendirdiği kadim bir medeniyet olup, ortak kültür, ayrılmaz bir bütündür. “Türk” bu ortak kültürün adıdır.

Ortak değerler etrafında birleşen milletimizin hiçbir ferdi, Devletine “Türkiye”, kendisine “Türk” denilmesinden gocunmamış, bu isimleri kullanmakta bir sakınca görmemiştir.

“Türk” Dünya tarihinde takdire şayan olmuş bir Milletin adıdır. Cesareti, Şecaati, Mertliği, Doğruluğu, Dürüstlüğü sembolize eder. Bunu biz değil, batılı tarihçiler söylemektedir. Dolayısıyla ecdadımızın yaptıkları ortadadır.

Tarih bilgisini ermeni tezlerine dayandıranların bu millete verebileceği hiçbir şey yoktur.

Bu milleti sevenler olduğu gibi, bu milletin düşmanları da vardır. Türk milletinden tokat yemiş her millet doğal- potansiyel düşmandır. Neyi ne zaman yapacağı belli olmaz,

Dışarıdan yıkamadıkları devletimizi, içerden yıkmak için, “hepimizi bir yapan” ortak değerlerimize saldırmaktadırlar. Tarihimiz, dilimiz, dinimiz, tarihi ve manevi şahsiyetlerimiz, oluşturduğumuz kültürümüz, örf ve adetlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz “ortak değerlerimiz” olarak kabul edilmektedir.

Bizi bir yapan ortak değerlerimizi öne çıkarmaya çalışmamız gerekirken, bizi ayrıştıran unsurları öne çıkarmaya çalışmak, dış güçlerin hesabına çalışmak, vatanımızın ve milletimizin bölünmesini isteyen emperyalistlerin yararına iş yapmak anlamına gelir.

Büyük fütuhatlar yapmış, âleme nizam vermiş bir milletin torunlarıyız. Milletimizin her bir ferdinin dindar olmasının kendi içimizde hiçbir sakıncası yoktur. Bu olsa olsa dış güçler açısından korkulan bir durum olup sakınca teşkil eder.

Yarın mahşerde, Allaha (c.c) verecek bir hesabı olanların, hesap gününe inananların yanlış yapması düşünülemez.

Hırsızlık, yalan-dolan, hak gaspı, harama el uzatma, yetim hakkı yeme, tefecilik, karaborsacılık, namussuzluk, ahlaksızlık milletleri içerden çökerten, dinimizin yasakladığı eylemlerden bazılarıdır. Bu nevi suçları irtikâp edenlerin hem kendisine, hem de devletine- milletine zararı olmadığını kim iddia edebilir!

Dinimizin yasakladığı bu fiillerden insanları caydırmak, suçları önlemek, devletleri ayakta tutmak için medeni dünyada gösterilen çabaları n, harcanan paraların haddi hesabi bilinmemektedir.

Bizi bu kötü hasletlerden koruyan ve hiçbir külfete katlanmadan dinamizm katan İslami duyarlılığın hâkim olduğu bir zihniyetin karşısında olmak ancak şeytanları memnun edecek bir duyarlılıktır.

Bütün kötülüklerin sigortası dindar gençliktir. Dolayısıyla dindar gençlik behemehâl desteklenmelidir.

İslam güzel ahlaktan ibarettir.(Hadis-i şerif)

 
Toplam blog
: 135
: 1323
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Ali Emir KARAALİ, Rize Doğumlu, 1978 Rize Lisesi Mezunu, (1988)T.C. Anodolu Üniversitesi   'İşlet..