- Kategori
- Mizah
Milli damat makber şairi
resim:cnnturk.com
Efendim meşhur "Makber" şiirini bilirsiniz. Bestelenmiş, şarkı yapılmıştır da.. Şairini bilen var bilmeyen var. Hemen söyleyeyim.. Abdülhak Hamit Tarhan... Bizim milli damadımız... Neden mi?
Osmanlı Devleti'nde elçiliklerde çalışmış, Hindistan'da, Ortadoğu'da, İngiltere'de daha birçok yerde görev yapmıştır. Bu görevleri icra ederken bulunduğu ülkede birçok sevgilisi olmuş, çapkın ve çekici bir Türk..
Neyse... Makber'i de tek Türk eşi olan Fatma Hanım'a yazmış. Fatma hanım genç yaşta ölmüştür, kabri de Beyrut'tadır. Şiiri tahlil ettim, bizimki Fatma Hanıma değil kendine ağlıyor.. "Ben kimi sevecem, ne yapacam.." gibi. Velhasılıkelam, kendini milli damatlığa verip teselli ediyor. Gelelim fıkra gibi olaya:
YAS TUTUYORUM
Fatma Hanım öleli bir hafta bilemedin 10 gün olmuştur, merhumenin daha mevlüdü okunmamıştır. Abdülhak Hamit İngiltere'de kolunda zenci ve cillop gibi bir kadınla görülür. Galiba Süleymen Nazif'ti, bir arkadaşı Abdülhak Hamit'in kolundaki kapkara kadına bakarak bizim şair'ül âzama sitem eder, onu kınar:
"Üstâd yengemiz daha yeni rahmetli oldu, bu ne ya!"
Bizimki edebiyatçılığını konuşturur:
"Sorma kardeşim sorma, gördüğün gibi yas tutuyorum."
Osmanlı Devleti'nde elçiliklerde çalışmış, Hindistan'da, Ortadoğu'da, İngiltere'de daha birçok yerde görev yapmıştır. Bu görevleri icra ederken bulunduğu ülkede birçok sevgilisi olmuş, çapkın ve çekici bir Türk..
Neyse... Makber'i de tek Türk eşi olan Fatma Hanım'a yazmış. Fatma hanım genç yaşta ölmüştür, kabri de Beyrut'tadır. Şiiri tahlil ettim, bizimki Fatma Hanıma değil kendine ağlıyor.. "Ben kimi sevecem, ne yapacam.." gibi. Velhasılıkelam, kendini milli damatlığa verip teselli ediyor. Gelelim fıkra gibi olaya:
YAS TUTUYORUM
Fatma Hanım öleli bir hafta bilemedin 10 gün olmuştur, merhumenin daha mevlüdü okunmamıştır. Abdülhak Hamit İngiltere'de kolunda zenci ve cillop gibi bir kadınla görülür. Galiba Süleymen Nazif'ti, bir arkadaşı Abdülhak Hamit'in kolundaki kapkara kadına bakarak bizim şair'ül âzama sitem eder, onu kınar:
"Üstâd yengemiz daha yeni rahmetli oldu, bu ne ya!"
Bizimki edebiyatçılığını konuşturur:
"Sorma kardeşim sorma, gördüğün gibi yas tutuyorum."