Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Milli Eğitim Bakanlığı'nın kılık- kıyafet yönetmeliği değişikliği ve olası sonuçları üzerine...

Milli Eğitim Bakanlığı'nın kılık- kıyafet yönetmeliği değişikliği ve olası sonuçları üzerine...
 

Kılık kıyafet insan yaşamında ve toplumsal yaşamda çok önemlidir… Dış görünüş ne olursa olsun insanlar üzerinde önemli bir etki bırakır… İlk izlenimler hep kılık kıyafet üzerine olur.

Kılık kıyafet, kişinin kendine gösterdiği özenin de bir göstergesi olarak algılanır… Ayrıca kılık kıyafet kişilerin yaşam tarzlarını ve kültürel yapılarını da bir ölçüde ortaya çıkarır…

Konuya katkısı olur düşüncesiyle,  kılık kıyafet ve dış görünüş üzerine söylenmiş sözlerden bazı örnekleri buraya almak istiyorum…

“Konuklar, kılığına göre karşılanır, sohbetine göre uğurlanır”… Anonim

“Nice insanlar gördüm üzerinde elbiseleri yok… Nice elbiseler gördüm içinde insan yok” Mevlana…

“Ye kürküm ye” Nasrettin Hoca

“Herkes elbisesinin içinde çıplaktır”

“Eşeğe altın palan vursan, eşek yine eşektir” Anonim

“Güzellik ondur, dokuzu dondur” Anonim

“ Her gördüğün sakallıyı deden sanma” Anonim

“Kaş ile göz, gerisi söz.” Anonim

Toplumların kılık kıyafetleri, yaşamları, kültürleri, dini inançları, ekonomik düzeyleri hakkında bize önemli ipuçları verebilir…

Atatürk devrimlerinin en çok tartışılanı kılık kıyafet devrimi oldu… Bu devrimi tartışanlar, 1920’lerin Türkiye manzarasına kafa yor(a)mayan hazırcılardır… Bunu siyasetlerinin bir aracı olarak kullanmak isteyenler, kılık ve kıyafetleri din, örf ve adetlerin kıskacına sokmak için gayret gösterenlerdir…

Kadınlarımızı çarşafa, feraceye, peçeye, hapseden anlayışın çağdaş bir anlayış olmadığını bilen Atatürk, kılık kıyafet devriminin temel noktası kadınlarımızı bu çağ dışı, sağlıksız, eşitlik ilkelerine aykırı kıyafetlerden kurtarmayı amaçlıyordu… Kılık kıyafet değişiminin insanlarda zihniyet değişmelerinin de bir hazırlayıcısı olduğunu biliyordu…

Atatürk :
“Kimi yerlerde kadınlar görüyorum ki başlarında bir bez, ya bir tesettür ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü gözünü gizler, yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir ya da yerine oturarak yumulur. Bu durumun anlamı, gösterdiği nedir?
Efendiler, uygar bir ulus anası, ulus kızı, bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? Bu durum, ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür, derhal düzeltilmesi gerekir”. Kılık kıyafet devriminin kapısını açan Atatürk’ün bu sözleridir… Bu devrim süreç içinde halkımız tarafından benimsenirken, din bezirgânları, buna karşı durabilmek için var güçleriyle çalıştılar ve çalışmaya da devam ediyorlar… Bugün geldiğimiz noktanın özeti budur…

Şimdi gelelim Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı kılık kıyafet yönetmeliğine… Bu yönetmeliğin kılık kıyafet özgürlüğü – serbestliğiyle- bir ilgisi yoktur… Asıl hedef dinsel örtünmeyi sağlayabilmektir. Yönetmelik ağırlıklı olarak kız öğrencilerimize yöneliktir… Yönetmeliğin: 6. Maddesi aynen şöyle:

Kız öğrenciler, İmam-hatip ve liseleri ile çok programlı liselerin İmam- hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur-an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilirler.

Görüldüğü gibi hedef kız öğrencilerdir ve süreç içinde tüm kız öğrencileri örtünmeye götürecek sistemin bir başlangıcıdır ve bu da; Atatürk Devrimlerine karşı bir duruştur…1925 öncesine dönüş demektir…

Bu yönetmelik daha önce belirttiğim gibi bir kılık kıyafet serbestliği getirmediği gibi öğrencileri tek bir zihniyetin içine hapsetmeye dayanıyor…

Kılık kıyafet konusunda bir yönetmelik gerekiyorsa, bu yönetmeliğin tek maddesi olabilirdi… Madde:”Tüm öğrenciler kılık kıyafet konusunda serbesttirler, istedikleri kıyafetlerle okula gelebilirler” şeklinde olmalıydı…

Bu, hem öğrencilere, hem ailelere, dolayısıyla topluma bir saygı ve güven olarak algılanırdı. Süreç içinde de kılık kıyafetler, kendi çağdaş seyrine girerdi…   

Kılık kıyafeti bir anlayışa, zihniyete, dine göre düzenlemenin yerine serbest bırakılmasını daha çağdaş ve insancıl buluyorum…

Topluma kendi inançlarınızı – yanlışlarınızı- dayatarak, terbiye etme anlayışından vazgeçin… Okullarımızda bir ikilik yaratarak bir cepheleşme ve kutuplaşmaya meydan verecek bu yönetmelikten vazgeçin… Başörtülüler, başörtüsüzler, inançlılar, inançsızlar gibi algılamalara neden olabilecek bu yönetmelik okullarımızda, dolayısıyla toplumumuzda büyük sıkıntılar yaratacaktır…

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..