Milli Eğitim Yönetiminde Devrim !..

Ülkemizin 10 yılda bir müdahil hareketlere maruz kaldığı bilinir...

Sürekli hiperaktif yaşamı yeğleyen halkımız da dünyaya parmak ısırtacak derecede seçim örnekleri göstererek iktidarlarını, yeni devrimlerle yenilemeyi tercih eder.

Bir asırdır milli eğitim teşkilatımızı muallim kökenliler yönettiler... Peki ne oldu ?..

İlköğretim öğrencilerimiz, sürekli değiştirilen SBS, LGS vs. tipinde sınavlarla denenmesine rapmen orta öğretimde dünya sıralamasında geride kaldı... Böyle olunca üniversiteler naylonlaştı... Dünya bilim literatüründe, 'Nal toplayan ' üniversitelerimiz ilk 500 içinde bile yer alamadı.

Mezun olan üniversite mezunlarımızın birçoğu devlet kademelerinde, siyaset arenasında, bürokraside köşe başlarında çok önemli vazifelere mazhar oldular. Ancak... heyhat !.. İşte yine bizi ABD yönetiyor.. Yine AB kapılarında, ',el pençe divan' kabul bekliyoruz.

Evet !.. İşte yine bir kurtarıcı kahraman bekleniyordu  !..

''Talim ve terbiyye üzerine şeytan dayamıştı hançerini;yok imiş kurtaracak bahtı kara maderini !..''

Aniden ötelerden bir ses yükseliverdi...

''Talim ve  terbiye üzerine şeytan dayasın hançerini bulunur kurtaracak bahtı kara maderini !..''

İşte bu ses, değişimin, devrimin ayak sesleriydi... Ve o ses şöyle haykırıyordu ::

'' Milli Eğitimi Öğretmenler idare edemez !.. Biz mükemmel idare-yi maslahat eyleyeceğiz !..''

O yiğit ses, genç, dinamik ve yakışıklı bir sesti...

O sesin sahibi uluslararası bilim arenasındaki muhteşem yayınlarıyla, özgün eserleriyle tanınan ve '' United States Of Since '' kayıtlı  bilim adamlarına dudak ısırtan bir işletmeci liderinin sesiydi.

İşte o ses, İşletme Uzmanı Bakan Ömer Dinçer'in sesiydi...

O yiğit ses, derhal kadrosunu kurdu ve 4+4+4 gibi ülkenin önünü açacak olan muhteşem bir porocenin sahibi olarak öne atılıverdi...

Bakan Dinçer, meclis kürsüsünden de : '' Eğitim ordusu, ilk hedefiniz seçmenimizin sesine kulak vermektir... İlerüüü !..'' diye haykırdı... Ve muhteşem bir kafileyle akıp geçtiler Ankara sokaklarından...

İşte başarı...İşte kadro...

* * * * * *

Erzurum Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu Bakan Ömer Dinçer'in yeni kadrosundan bazı isimler ve uzmanlık alanları:

- Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Dokuz Eylül Üniversitesi Muğla İşletmecilik Yüksek Okulu mezunu, eski AKP Milletvekili.
- Müsteşar M. Emin Zararsız, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu.
- Müsteşar Yardımcısı Birol Ekici, eski kaymakam.
- Müsteşar Yardımcısı Halis Yunus Ersöz, iktisatçı.
- Destek Hizmetleri Genel Müdürü Yusuf Esener, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü mezunu.
- Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Biçerli, Çalışma Bakanlığı eski İŞKUR Genel Müdürü, iktisat mezunu.
- İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak, Sağlık Bakanlığı eski Personel Genel Müdürü, eski kaymakam.
- İnşaat ve Emlak Grup Başkanı M. Mustafa Murat, Sağlık Bakanlığından.
- Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Açıkgöz, YÖK'ten.
- Rehberlik ve Denetim Başkanı Hüseyin Acır, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Elektronik Bölümü mezunu, bakanlık müfettişiydi.
- Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mahmut Tuncel, İnönü Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunu.
- Strateji Geliştirme Başkanı Nurettin Konaklı, 2007 seçimlerinde AKP Malatya Milletvekili Adayı oldu. O zaman da bu görevi yürütüyordu. 2009'da Nimet Baş görevden almıştı. Ama Dinçer, yeniden göreve getirdi.
- Temel Eğitim (eski adıyla İlköğretim) Genel Müdürü Funda Kocabıyık ve Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, bakanlık müfettişi kökenliler.
Geriye bir tek öğretmen kökenli bürokrat kalıyor. O da, 10 yıl süreyle İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü görevini başarıyla yürütmüş olan Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey. Ama onun genel müdürlüğü bünyesindeki öğretmen liselerini Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'ne bağlayıp, içi boşaltıldı.(U.Dündar )
* * * * * * * * * * * * * * * * *

Sizinle gururlanıyoruz bakanım...

Atama yaptığınız bürokratların imam-hatip kökenli olması ayrıca bir gurur vesilesidir.

Dini-imanı olmayanın vazife aşkı olmayacağı bir realitedir...

Umarım eğitim devrimleriniz, işletme alanındaki başarılarımız gibi şanlı olur...

Bu duruşunuz diğer bakanlıklara da örnek olmalıdır...

Örneğin, Bayındırlık, Dış İşleri gibi bakanlıkların tüm üst düzey görevlerine imam hatip kökenli muallimler atanmalıdır...

Haydi Türkiye... Durmak yok... İleri !..