Milli Eğitime mektup

Bu hafta sonu KPS sınavı olacak. Cumartesi öğleden sonraki oturumda öğretmenler atamalarının gerçekleşmesi için tekrardan sınav olacaklar.
Şimdi bu durum da düşünüyorum da; acaba 4 yıl öğretmen lisesi 5 yıl üniversite hayatından sonra acaba sayın devletimiz üniversiteler ve öğretmen liselerinin eğitimine güvenmiyor da onun için mi bu çocuklar tekrardan sınava tabi tutuluyorlar? Eğer ki güvenmiyorsa bu çocuklar okurken geri ödemeli burs verirken boşuna mı para yatırıyor? Yoksa çocuklar boşta kalmasın 5 senede üniversiteyle oyalayalım diye mi düşünüyorlar? Bilemiyorum ki ne desem?
Geçen gün özel bir dersanede coğrafya öğretmenliği yapan bir arkadaşımla konuştum. Olay aynen şöyle arkadaşlar, sizinle de paylaşmak istedim. Arkadaşım aynen şöyle konuştu : "4 yıl sınavla kazandığım Lüleburgaz kepirtepe öğretmen lisesini okudum, ardından üniversite sınavıyla İzmir Dokuz eylül üniversitesi coğrafya öğretmenliği bölşümünü kazandım ve 5 yılda orda okudum. Ailemin durumu iyi olmadığı için yarı devlet parasıyla yarı yardım severlerin bursuyla okudum. Okul bitince ilk KPS sınavından yüksek bir puan aldım. 2004 mezunuyum hala atamam olmadı. Özel dersanenin ağız kokusunu çekerek, ezilerek okuduğuma pişman olarak bu mesleği yapıyorum. Milli eğitim her yıl yüzlerce imam hatipli mezun olanları atama yapıyor. Geçen sene coğrafya öğretmenliği için parmakla sayılacak bir atama yaptı. Sadece benim mezun olduğum üniversiteden her yıl kaç yane öğretmen mezun oluyor . Gerisini siz düşünün artık. Elimden başka iş gelse emin olun yapacağım." dedi. İşin garip tarafı Milli eğitim tarafından aldığı eğitim parasının geri ödeme çağrısı 7 ay önce gelmiş? Her 3 ayda bir 600 ytl devlete geri ödeme yapıyormuş.

Ne tuhaf değil mi? Düşünün bir öğretmen ne zorluklarla okuyor. Üstelik bir de maddi durumu zayıfsa bu daha da zor.

Köyden ailesi 5 kuruşa ürettiği mahsülü 3 kuruşa satarak , kendisi yemeyip içmeyip çocuğuna göndererek okul masrafını çıkartarak bir insan bir öğretmen yetiştirmek istiyor ve bunu başarıyor. Ortaya bir öğretmen çıkıyor. Devlet ne yapıyor? Bir okul yaptırıp da öğretmen ataması yapamıyor. Ortalık işsiz kaynıyor. Bolca cami yapılıyor.

Önceden bilmem nerde şu kadar derslikli okul açıldı diye haberler okuyorduk ve görüyorduk. 2002 yılından bu yana kaç tane cami yapıldı ve kaç tane okul yapıldı bilmek istiyorum.

Şimdi burdan ey Milli Eğitim Bakanlığı diye insanın bağırası geliyor. Ne yapmalı bilmem ki , senin gibi bakanlık olmasın mı demeli ? Hayır bence o kurumda bulunup kuyruklarını altına kısıp oturan ve saman altından su yürüten şahıslara bağırmak lazım. Ne yapıyorsunuz siz? Hangi ülkenin hangi kanununda yazıyor. o kadar okuyan ve her attığı adımda sınava tabi tutulan kaç ülkenin insanı var. Cevap verin bana. Ve hergün televizyonlarda boy gösterip yorumlar yapan sayın büyükler, bu konuda oturup da bir yorum yapamıyor musunuz?
Bence bu seçimlerde oy kullanacak olan, tüm ünüversite mezunu öğretmen gençler birleşin ve bir basın bildirisi düzenleyin. Ve tam seçim arefesinde bastırın. Biz zaten öğretmen olmuşuz.Öğretmenlik vasıflarını tam yerine getireceğimize inanan rektörlerimiz bizi üniversitelerden mezun ettiler. Siz o Rektörlere o Bİlim adamlarına inanmıyormusunuz? Güvenmiyormusunuz?Daha bizden ne istiyorsunuz diye hesap sorun! Belki bu seçim arefesinde vaadlerin bol olduğu bir ortamda sizede bir vaad verilir. Ne dersiniz? Belki daha da zorlarsanız gerçekten Öğretmenler için sınavsız bir atama gerçekleşir.
Başbakanlık koltuğunda oturan erdoğan haydi kızlar kampanyası başlattığı için kendisiyle övünüyor. Peki o zaman aynı kişi bana cevap versin lütfen; " Bu kızlar okuldan sonra ne yapacaklar?"
Umarım burdan bir devlet yetkilisi beni duyar da bu yazıma bir cevap verir ve inşallah şu öğretmenlere sınavsız bir atama gerçekleşir.