Milli Kütüphane (Başkanlığı)

Ne kadar makam düşkünü milletiz. O bina yapıldı yapılalı “Milli Kütüphane” yazardı. Geçtiğimiz günlerde ışıklı harflerle kocaman bir yazı yazıldı: “Milli Kütüphane Başkanlığı”... Orası Milli Kütüphane, bizi ne ilgilendirir, “başkanlığı” olmuş, “müdürlüğü” olmuş, “genel müdürlüğü” olmuş “müsteşarlığı” olmuş. Ama demek ki bunu çok önemseyenler var ülkemizde...

Akşamın karanlığında ışıklı harfleri parlayan bu tabela Milli Kütüphane’nin az pencereli, ciddi ve soğuk binasına hiç yakışmamış. Bir de “Milli Kütüphane” ile yetinmeyip “Başkanlığı” eklemeleri hiç hoş olmamış.

Yetmişli yıllarda, şimdi Milli Kütüphane’nin olduğu yerin bir köşesinde benzinlik vardı, geri kalan yerin de tarla gibi bir yer olduğunu anımsıyorum. Eskişehir yolu kenarındaki kaldırımda, benzinliğin önünde ODTÜ’nün otobüs durağı vardı. Sabahları 8:05 otobüsüne binerken orası tıklım tıklım olurdu. Otobüsün kapasitesinin sınırı olmazdı, kaç kişi binmek isterse istesin sığardı. Eskişehir yolu boş olduğu için beş dakikada ODTÜ’ye varırdık. O zamanlar ODTÜ şehir dışında sayılırdı.

Bir gün, durağımızın arkasındaki arazide çalışmalar başladı, benzinlik yıkıldı. Oraya Milli Kütüphane yapılacağı söylendi. Bir süre sonra bina ortaya çıktı. O zamanlar, o bölgenin adı Arı Sineması ile anılırdı, sinema kapanınca oralara Milli Kütüphane denilmeye başlandı.

Şimdilerde, oraya yaklaşırken dolmuş şoförü sorar: “Milli Kütüphane’de inecek var mı?” diye. Yoksa Ankara’nın son dönem şaheserlerinden (!) biri olan Gökkuşağı Rekreasyon Alanının altındaki yoldan hızlıca Kızılay’a gitmek için altgeçide dalar.

Birkaç gündür Milli Kütüphane’nin önünden geçerken bu yeni tabelanın fotoğrafını çekip sonra da bu yazıyı yazmak istiyordum. Sonunda bugün akşam karanlıkta fotoğrafını çektim ve yazdım.

Ankara, 8 Ocak 2009