Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '08

 
Kategori
Siyaset
 

Milli mücadelenin öncüleri anti emperyalist midir?

Milli mücadelenin öncüleri  anti emperyalist midir?
 

-Günümüz dünyasında, en fazla övgüye değer önder kimdir diye soracak olursak eğer ne cevap alırız?
-Doğrusunu isterseniz benim açımdan en fazla övgüye değer kişiliklerden birisidir Mustafa Kemal.
-Yokluk içerisinde olan bir topluma önderlik ederek, devlet kurma başarısı göstermiştir.
-Ve Mustafa Kemal en zor olan şeylerden birisini başararak, bir parlamento kurulmasına ön ayak olmuştur.
-Dönemin koşullarını irdelediğimizde, son derece geri bir toplum olan Anadolu halkı ile bunları başarabilmek başlı başına önemli bir olaydır.
-Devrim olarak nitelediğimiz birçok değişimde bu yıllarda yaşanmıştır.
-Latin alfabesine geçiş.
-Seçme seçilme hakları.
-Kılık Kıyafet devrimi.
-Şapka devrimi.
-Ve sayabileceğimiz daha birçok hususta ciddi adımlar atılmıştır.
-Saygı duyulması gerekir.

* * * * *

-Ne var ki ülkemizde bu gerçeklere sırtını dayamak sureti ile oluşmuş bir aydın tipi modeli vardır.
-Güya anti-emperyalist.
-Güya ilerici.
-Güya devrimci.
-Güya laik.
-Ve güya cumhuriyetçi bir aydın modeli.
-Ve bu saydığımız hususlarda kendini aydın olarak tanımlayanlar, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren uygulana gelen devletçi ekonomik politikalardan,
övgüyle söz ederler.
-Ve bu tip aydınlar, cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan ekonomik modelin tarifini yaparken ilginç saptamalarda bulunurlar.
-Mesela cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan ekonomik modelin anti-emperyalist olduğunu ileri sürerler.
-Mesela halkçı bir ekonomik model olarak tanımlama yaparlar cumhuriyetin ilk yıllarındaki ekonomik modeli.
-Ve aynı dönemde uygulanan ekonomik politikaları son derece devrimci bulurlar.
-Tabi ben şahsım adına garip bulmuşumdur bu tip saptamaları.
-Oysa cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan ekonomik modelin, basit anlamda bir devlet kapitalizmi olduğunu anlamak için kâhin olmaya gerek var mıdır?
-Bilemiyorum.
-Ve günümüzün güzide aydınlarına sormak gerekir.
-Acaba cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan ekonomik model, hangi sınıfın çıkarları ile örtüşmüştü?
-Ve ben gerçektende günümüzün güzide aydınlarının bu soruya verdikleri yanıtı çok merak ediyorum.
-Çünkü bu soruya verilecek yanıtın, birçok şeyinde anahtarı olduğuna inanırım.
-Ve kimlerin hayatın neresinde durduğunun da somut göstergesi olacağını düşünürüm.

* * * * *

-Günümüzün bu tip aydın modelinin şöyle bir görüşü vardır.
-Ve mili mücadelenin öncü kadrolarını tariflendirirken şu savları ileri sürerler.
-Efendim!
-Cumhuriyetin kurucusu olan kadrolar anti-emperyalisttir.
-Halkçıdır.
-Ve devrimcidir.
-Ve milli mücadelenin öncü kadroları büyük burjuvazinin ve büyük toprak sahiplerinin çıkarlarına karşıttırlar.
-Ve milli mücadelenin öncü kadroları bu yönleri ile küçük-burjuva bir çizgiye sahiptirler.
-Peki, günüzümün bu tip aydınlarının yukarıdaki saptamalarını kabul etmemiz mümkün müdür.
-Veya bu saptamaları kabul edecek olursak eğer şu soruyu sormak gerekmez mi?
-“Neden cumhuriyetin kurucu kadroları, büyük burjuvazi ve büyük toprak sahipleri ile hiç ters düşmemiştir?”
-Evet.
-Var mı bu soruda garip bir taraf?
-Bence bu soruda hiç de garipsenecek bir yan yoktur.
-Ve şiddetle yanıtlanması gerekir.
-Yani efendim!
-İddia edildiği gibi büyük burjuvazi ile büyük toprak sahiplerinin cumhuriyetin kurucu kadroları ile aralarında herhangi bir uzlaşmaz karşıtlık olduğu söylenemez.

* * * * *

-Ve bu çerçeveden hareketle!
-Cumhuriyetimizde iki egemen blok ortadadır.
-Büyük burjuvazi ve büyük toprak sahipleri.
-Ve diğer tarafta cumhuriyetin öncü kadroları tarafından şekillendirilen bürokratik yapı.
-Zaman zaman bu iki egemen blok arasında türlü siyasal anlaşmazlıklar olduğu şüphesizdir.
-Bu iki egemen bloğun işlevlerinin farklı nitelikte olması sebebi ile girmiş oldukları çatışmada temel hedef ülke yönetimini ele geçirme anlamında yürütülen mücadeleden başka bir şey değildir.

* * * * *

-Cumhuriyetin öncü kadrolarının ilk yirmi beş yıllık zaman diliminde ortaya koymuş oldukları temel bir gerçek vardır.
-Oda şudur.
-Burjuva düzenini korumak.
-Ve kapitalizmin temellerini döşemek.
-Bunu anlamak içinde dediğim gibi kâhin olmaya gerek yoktur.
-En kalın kafalı insanların dahi anlayabileceği basit olgulardır.
-Ve 1930’lu yıllarda uygulanan devletçi ekonomik kalkınma modeli ile.
-Yine 1940’lı yıllarda uygulanan savaş ekonomisinin hangi sınıfların çıkarına yönelik olduğuna bakmamız yeterlidir.
-Emekçi halkın mı çıkarları korunup kollanmıştır.
-Yoksa!
-Burjuvazi ve büyük toprak sahiplerinin mi çıkarları korunup kollanmıştır.

* * * * *

-Aslında şunu görmek yeterlidir.
-Kapitalizme biat ederek nasıl anti-emperyalist olunuyor?
-İşte bunu anlamakta zorlanıyorum.
-Ve.
-Milli mücadelenin öncü kadrolarını anti-emperyalist olarak niteleyenlere sormak gerekir.
-Kapitalizme biat ederek nasıl anti-emperyalist olunur?

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..