Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '15

 
Kategori
Futbol
 

Milli Takım Büyük Fırsat Tepti

Milli Takım Büyük Fırsat Tepti
 

2016 Avrupa Şampiyonası Grup elemelerinde Konya’da ağırladığı Letonya ile 1-1 berabere kalan Türk Milli Takımı büyük bir fırsat tepmiş oldu. Çünkü üçüncülük yolunda rakibimiz olan ve önümüzdeki maç karşılaşacağımız Hollanda, kendi evinde İzlanda’ya 1-0 mağlup oldu.

Millilerimiz maça çok hızlı başladılar. 12 dakikada Volkan Şen ile üç pozisyon bulduk. Her ne kadar Letonya bu bölümde iki defa kalemize gelmeyi başarsa da oyunun tek hakimi yine de millilerdi.

15.dakikadan sonra hızımız düştü. Orta alanda oyun dengelendi ve Letonya daha rahat oynamaya başladı.

Milli takımımızın ilk yarıdaki görüntüsüne baktığımızda sağ kanadı neredeyse hiç kullanmadığını görüyoruz. Gerçekten de oyunun ağırlığı Arda üzerine kurulmuştu ve Gökhan Töre, sağ kanatta hiç top alamıyordu. Hatta Gökhan Töre bu bölümde top almak için sola kadar geldi.

Türk Milli Takımı, rakibini hep soldan ya da ortadan delmeye çalıştı. Buna rağmen soldan da etkili olamadı. Çünkü ceza sahasına orta pek düşünülmedi, gelenler de iyi değildi. Rakibi ortadan delme çabası ise Letonya ceza sahası önündeki kalabalık oyuncu grubu içerisinde top kaybıyla sonuçlandı.

İşte bu nedenlerden ötürü milli takımımız ilk yarıda aradığı golü bulamadı.

Bu arada Hakan Çalhanoğlu’nun çok top kaybetmesi, Burak Yılmaz’ın hareketsiz kalması, ceza sahası dışından şut çekmenin neredeyse hiç düşünülmemesi ve sonlara doğru uzun zamandır maç oynamayan Arda’nın daha geriye çekilmek zorunda kalıp Gökhan Töre’nin o görevi alması ilk yarıda aklımızda kalan diğer olaylardı.

İlk yarıda farkı kaçıran milli takımımız ikinci yarıya da hızlı ama oyuncu değişikliği yapmadan başladı. Bu yarıda ilk dikkat çeken Burak Yılmaz’ın daha hareketli olmasıydı. Böyle olunca da daha fazla topla buluşmaya başladı.

Fatih Terim ilk değişikliğini 55.dakikada Volkan Şen’in yerine Umut Bulut’u oyuna alarak yaptı. Böylece sistem de değişmiş oldu. Ortadaki üçlü yerini Selçuk- Hakan Çalhanoğlu ikilisine bıraktı. Umut da Burak Yılmaz’ın yanında yeni gol silahımızdı.

Fatih Terim 58.dakikada da Gökhan Töre’yi çıkarıp Şener’i oyuna aldı. Böylece sistem 3 dakika sonra bir daha değişmiş oldu. Sağ bek Ozan, orta alanda Selçuk’un yanına geçerken Hakan Çalhanoğlu da sağ kanatta yerini aldı.

Bu değişiklik üzerine biraz konuşmak gerekiyor. Öncelikle orta alandan tanıdığımız Ozan’ı sağ bekte maça başlatmak doğru bir tercih değildi. Milli takım, Şener oyuna girene kadar yani 58 dakika sağ kanadı hiç kullanamadı. Ozan, sağdan çıkış yapamadı. Maça Şener ile başlanmalıydı. Gerçekten de Şener oyuna girdikten sonra millilerimiz sağ kanadı etkin kullanmaya ve ciddi tehlikeler yaratmaya başladılar.

Aynı şekilde Ozan da orta sahaya geçince kendine geldi ve etkili bir oyun oynamaya başladı.

Zaten bu değişikliklerden sonra Türk Milli Takımı, oyunu tamamen rakip kaleye yıktı. Maç tek kaleye döndü. Çok ciddi tehlikeler yaratan millilerimiz, bunların hiç birini değerlendiremediler. Örneğin 69.dakikada Hakan Çalhanoğlu, topu boş kaleye gönderemedi!

Bu arada 58’deki bu değişiklikte çıkması gereken ismin Gökhan Töre mi olması gerektiği de kafamı kurcalamadan edemedi.

Bu devrede milli takımımızdaki bir diğer farklılık, ceza sahası dışından kaleye şut denemeleri yapmaya başlamasıydı. Nitekim golü de böyle bulduk. Ancak attığımız golden önce iki defa çok kötü yakalandık. Geride kaptığı toplarla hızlı çıkan Letonya 72 ve 75.dakikalarda milli takımımızı savunmada az adamla yakaladı. 72.dakikada kaleye giden topu çizgiden çıkartan da, 75’de bomboş Letonyalı futbolcuya giden topu son anda kayarak dışarı gönderen de Hakan Balta’ydı. Hakan Balta böylece skoru koruyarak millilerimizin oyuna tutunmasını sağlayan isim oldu.

77’de ise Selçuk ceza sahası dışından gerçekten çok güzel vurdu ve takımımızı 1-0 öne geçirdi.

Böylece çok büyük bir avantaj yakalamış olduk. Millilerimiz de hak ettikleri golü bulmuş oldu. Fatih Terim de 83.dakikada Burak Yılmaz’ın yerine Mehmet Topal’ı alarak orta sahada bir adam fazla olmayı, defans güvenliğini ve orta alanda topa daha çok sahip olmayı düşündü.

Gelgelelim futbolcularımız, 1-0’dan sonra sanki maç bitmiş gibi bir havaya girdiler. Gol için silahlarını oyuna sokan Letonya karşısında topa daha çok sahip olmamız gerekiyordu. Topun bizde kalması gerekiyordu. Orta sahada üstün olup topla oynamamız gerekiyordu.

Ancak 90+1’de defansımızın da yerinde olduğu bir pozisyonda beraberlik golünü yedik. Bu gol hiçbir şekilde izah edilemez. Bu golün savunması olmaz. Milli Takım seviyesindeki futbolcuların böyle bir golü yememeleri gerekiyordu.

Bu sonuçla çok büyük bir fırsat teptik. Çünkü kazansaydık Hollanda’nın üzerine çıkıp üçüncü olacaktık. Böylece evimizdeki Hollanda maçına daha kendine güvenli ve motive çıkabilecektik. Yani ipler bizim elimizde olacaktı. Kendi işimizi kendimiz halledecektik. Şimdi ise farkı bir puana indirmemize rağmen avantaj yine Hollanda’da.

Türk futbolunun geleneksel eksiklikleri olan son vuruş ve şut çekme beceriksizliği ile geride pozisyon yaratıp kolay gol yemenin bir kez daha kendisini gösterdiği bu maç buruk bir hatıra olarak aklımızda kalacak.

Elbette Fatih Terim’in tercihleri de tartışılacaktır. Birkaçını yukarıda yazdım. Bir de Şener’in girmesiyle sağdan iyi ortaların gelmeye başladığı ve ortadan ceza sahasına daha kolay girdiğimiz bölümlerde sahada Burak Yılmaz’ın yerine Cenk Tosun olsaydı acaba sonuç daha mı farklı olurdu diye düşünmeden edemiyor insan!

Şimdi Hollanda ile final niteliğinde bir maç oynayacağız. Eğer o maçı kazanırsak Hollanda’nın üstüne çıkma şansımız var. Üstelik büyük ihtimalle eksik bir Hollanda ile oynayacağız. O nedenle hemen Hollanda maçına konsantre olmalıyız. Ancak Letonya maçındaki hatalarımızı da unutmamalıyız. Aksi takdirde Hollanda maçı işin tuzu biberi olur.

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari

 

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..