Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '11

 
Kategori
Futbol
 

Milli takım tükenmiş

Milli takım tükenmiş
 

2012 Avrupa şampiyonası elemelerinde TT Arena stadında 3-1 yenildiğimiz Almanya maçı sonrası yarınki gazetelerin manşetlerini merak ediyorum!

‘’Yazık mı oldu’’ yazarlar?.. ‘’Arena’dan panzer mi geçti ‘’ yazarlar? Şu anda aportta ekranlara çıkmaya hazır onlarca spor yorumcusu, hiçbir şey oynamayan takımımızın, bizim bir türlü ne oynadığını göremediğimiz oyununu yorumlayacak!!!...

Takıma bunca zaman hiç bir şey veremeyen bir teknik kadro, verilecek olanı alamayacak yetenekte oyuncular ve mahkemelerde sürünen futbolumuzun geldiği noktayı, bizi darmadığın ederek, ‘’ona öyle demezler, peynir ekmek yemezler, senin oynadığına ayak oyunu demezler’’ diyerek, bu spor adına bütün gerçekleri yüzümüze çarpan Almanya’ya kızmayıp, bir de teşekkür etmek gerek… .

Bu takımda Arda ve Gökhan Gönül dışında bir de Hamit var. Diğerlerinin yerine kimi koyarsan koy, fark etmez. Kötünün en iyisi bu deme hakkı da yok, çünkü en iyiler ortada yok, o Hamit bile Real Madrid’de oynamak bir futbolcu için gelebileceği en üst mevkidir, böyle bir maçta kaleci ile karşı karşıya atamazsan, neyi atacaksın ki?

Ardından, Türkiye’nin iyi orta saha oyuncusu denilen Selçuk İnan? Arda’nın al da at dediği top, gol olmalı derken, Bitlis’te beş minare!!...

Görüp göreceğimiz de bu pozisyonlardı. Sonra? Sonra topu yakalayamadık ki oynayalım. Çanakkale geçilmez’in epey provasını yapmışız ama her Alman atağında güç bela savuşturduğumuz top, tenis topu gibi aynen geri geliyordu. Yani anla, sağdan soldan estarabim. Lodosa tutulmuş balıkçı motoru. . İlk golü de zaten direnirken değil, iyiden iyiye sendelerken yiyiverdik.

Ceza sahası içinde 2 tane üst üste çalım yerseniz, golü önleme şansınız kalmaz. Gomez, bir ‘’servet avcısı ‘’ gibi gidiverdi üstüne Servet’in. Bir sağa, gönderdi, döndü bir de sola , görseniz sanırsınız ki Servet maç bitti de soyunma odasına gidiyor, ardından bir plase., adrese.

O arada Sabri Gomez’e alda at diye bir yanlış pas göndersi!!!.. Gomez ‘’istemez’’ dedi avuta attı.. Volkan desen?. Sanırsın hatır için oynuyor. Ya da başına geleceğini biliyor. Moralsiz. Soğuk, donuk....

Uzatmayalım.

Futbolumuz paraşütsüz inişte. Hiç biri alt yapı eğitimi almamış acemiler mangası gibiyiz. Bir kere kondisyon sıfır. Koşamıyor, mücadele edemiyoruz. Ayakta duramıyoruz. Yardımlaşamıyor, yerimizi kaybediyor, topa hakim olamıyor, topla paslaşamıyor, paslaşırken golle sonuçlanacak hatalar yapıyoruz.

Futbolcularımız ya sezon geç açıldığından hazır değil, ya da 5 haftadır oynadıkları haftada 2 maçı kaldıramadılar. Hani yenilmenin de bir adabı vardır. Biraz mücadele edersin, rakip Almanya’da olsa, Hollanda da olsa biraz futbol oynamaya çalışırsın.

Maçtan önce Milli takımlar koordinatörü Okan Buruk ‘’ İyi futbol oynayan takımlarla daha iyi oynuyoruz’’ . demişti. Biz 2.devre başladı, oyundan düştük, dilimiz çıktı bir karış, Alman’lar paslaşmayı ceza sahamız içinde yapmaya başladılar. Orta saha Allah rahmet eylesin.

Ne ayakta durabildik, ne top yapabildik, ne şut atabildik. Bu kadar olumsuz görüntülerin ardından çok olumlu bir görüntü vardı ki, 2. yarının başında Hiddink, takımın en iyisi Arda Turan’ı oyundan alınca, Arda’nın hocasının elini sıkarken söylediği anlaşılmayan söz sanırım maçtan daha çok ilgi görecek, maçtaki aciz durumumuz ikinci planda kalacaktır.

Bu sonuçla 2. olup, play-off şansımızı kaybetmişiz!!.. Umurumda değil. Nasılsa lige de yayıncı kuruluş play-off koydurdu. Orda oynarlar play-off’u ama Milli takımızda Teknik, Direktörün’den, yardımcılarına, futbolcularına kadar bir kan değişikliğine ihtiyaç var. Ersun Yenal’ı göndermekle olmuyor. Dünya kupası elemelerine bu takımla girilemez.

Sonuçta Almanya’ya yenilebilirsin, iki takım arasında uçurum kadar fark var ama hiç olmazsa bu kadar çaresiz kalmaz, başarıya aç, daha genç ve doymamış, hırslı futbolcularla geleceğini kurarsın.

Ben Arda çıkınca televizyonu kapattım. 2-0 dı, 3-1 bitmiş.

Umutlar da tükenmiş, milli takım da, Oynadığımızın futbol olmadığını örnekleriyle gösteren

Almanya’ya teşekkür borcumuz var.

2012 Avrupa şampiyonası elemelerinde TT Arena stadında 3-1 yenildiğimiz Almanya maçı sonrası yarınki gazetelerin manşetlerini merak ediyorum!,,

‘’Yazık mı oldu’’ yazarlar?.. ‘’Arena’dan panzer mi geçti ‘’ yazarlar?. Şu anda aportta ekranlara çıkmaya hazır onlarca spor yorumcusu, hiçbir şey oynamayan takımımızın, bizim bir türlü ne oynadığını göremediğimiz oyununu yorumlayacak!!!...

Takıma bunca zaman hiç bir şey veremeyen bir teknik kadro, verilecek olanı alamayacak yetenekte oyuncular ve mahkemelerde sürünen futbolumuzun geldiği noktayı, bizi darmadığın ederek, ‘’ona öyle demezler, peynir ekmek yemezler, senin oynadığına ayak oyunu demezler’’ diyerek, bu spor adına bütün gerçekleri yüzümüze çarpan Almanya’ya kızmayıp, bir de teşekkür etmek gerek… .

Bu takımda Arda ve Gökhan Gönül dışında bir de Hamit var. Diğerlerinin yerine kimi koyarsan koy, fark etmez. Kötünün en iyisi bu deme hakkı da yok, çünkü en iyiler ortada yok, o Hamit bile Real Madrid’de oynamak bir futbolcu için gelebileceği en üst mevkidir, böyle bir maçta kaleci ile karşı karşıya atamazsan, neyi atacaksın ki?..

Ardından , Türkiye’nin iyi orta saha oyuncusu denilen Selçuk İnan?. Arda’nın al da at dediği top, gol olmalı derken, Bitlis’te beş minare!!...

Görüp göreceğimiz de bu pozisyonlardı. Sonra? Sonra topu yakalayamadık ki oynayalım. Çanakkale geçilmez’in epey provasını yapmışız ama her Alman atağında güç bela savuşturduğumuz top, tenis topu gibi aynen geri geliyordu. Yani anla, sağdan soldan estarabim. Lodosa tutulmuş balıkçı motoru. İlk golü de zaten direnirken değil, iyiden iyiye sendelerken yiyiverdik.

Ceza sahası içinde 2 tane üst üste çalım yerseniz, golü önleme şansınız kalmaz. Gomez, bir ‘’servet avcısı ‘’ gibi gidiverdi üstüne Servet’in. Bir sağa, gönderdi, döndü bir de sola , görseniz sanırsınız ki Servet maç bitti de soyunma odasına gidiyor, ardından bir plase., adrese.

O arada Sabri Gomez’e alda at diye bir yanlış pas göndersi!!!.. Gomez ‘’istemez’’ dedi avuta attı.. Volkan desen? Sanırsın hatır için oynuyor. Ya da başına geleceğini biliyor. Moralsiz. Soğuk, donuk. Uzatmayalım.

Futbolumuz paraşütsüz inişte. Hiç biri alt yapı eğitimi almamış acemiler mangası gibiyiz. Bir kere kondisyon sıfır. Koşamıyor, mücadele edemiyoruz. Ayakta duramıyoruz. Yardımlaşamıyor, yerimizi kaybediyor, topa hakim olamıyor, topla paslaşamıyor, paslaşırken golle sonuçlanacak hatalar yapıyoruz.

Futbolcularımız ya sezon geç açıldığından hazır değil, ya da 5 haftadır oynadıkları haftada 2 maçı kaldıramadılar. Hani yenilmenin de bir adabı vardır. Biraz mücadele edersin, rakip Almanya’da olsa, Hollanda da olsa biraz futbol oynamaya çalışırsın.

Maçtan önce Milli takımlar koordinatörü Okan Buruk ‘’ İyi futbol oynayan takımlarla daha iyi oynuyoruz’’ . demişti. Biz 2.devre başladı, oyundan düştük, dilimiz çıktı bir karış, Alman’lar paslaşmayı ceza sahamız içinde yapmaya başladılar. Orta saha Allah rahmet eylesin.

Ne ayakta durabildik, ne top yapabildik, ne şut atabildik. Bu kadar olumsuz görüntülerin ardından çok olumlu bir görüntü vardı ki, 2. yarının başında Hiddink, takımın en iyisi Arda Turan’ı oyundan alınca, Arda’nın hocasının elini sıkarken söylediği anlaşılmayan söz sanırım maçtan daha çok ilgi görecek, maçtaki aciz durumumuz ikinci planda kalacaktır.

Bu sonuçla 2. olup, play-off şansımızı kaybetmişiz!!.. Umurumda değil. Nasılsa lige de yayıncı kuruluş play-off koydurdu. Orda oynarlar play-off’u ama Milli takımızda Teknik, Direktörün’den, yardımcılarına, futbolcularına kadar bir kan değişikliğine ihtiyaç var. Ersun Yenal’ı göndermekle olmuyor. Dünya kupası elemelerine bu takımla girilemez.

Sonuçta Almanya’ya yenilebilirsin, iki takım arasında uçurum kadar fark var ama hiç olmazsa bu kadar çaresiz kalmaz, başarıya aç, daha genç ve doymamış, hırslı futbolcularla geleceğini kurarsın.

Ben Arda çıkınca televizyonu kapattım. 2-0 dı, 3-1 bitmiş.

Umutlar da tükenmiş, milli takım da, Oynadığımızın futbol olmadığını örnekleriyle gösteren Almanya’ya teşekkür borcumuz var.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..