Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '08

 
Kategori
Futbol
 

Milli Takım ve Şablon Oynamak

Milli Takım ve Şablon Oynamak
 

Euro 2008'de mücadele devam ederken...


Yirmibirinci yüzyıla girdikten sonra normal olarak ulusal takımların çehresi ve uluslararası mücadelelerin tarzı değişti. Son Avrupa Şampiyonası'na katılan takımların onundan fazlası; yabancı olmayan futbolcuya sahip bir kere. Neyse, konumuz bu değil; biz konumuza dönelim.

Uluslararası müsabakaların azalması ve futbolcuların ulusal takımlarına daha az önem vermesi; çok önemli bir gerçeğin değerini yükseltti. Milli takımlar, aynı takımlarda oynayan veya birbiriyle oynamaya alışkın oyuncuları birbirleriyle oynatmak zorundadırlar.

İkinci maçlarını geride bıraktığımız Euro 2008'in en başarılı üç takımı tartışmasız olarak Portekiz, Hollanda ve İspanya.

Portekiz'de çok belirgin olmasa da; orta sahadan başlayan bir Benfica şablonu gözümüze çarpıyor. Petit- Atletico Madrid'e transfer olan Simao ve Nunu Gomes; Benfica takımının önemli parçaları. Onlar dışında; Portekiz Milli Takımı birbiriyle oynamaya alışık futbolculardan ve fazlaca oturmuş bir sistemden oluşuyor. Bu özelliğe sahip olarak turnuvada başarısız olmalarını bekleyemezdik.

Hollanda Milli Takımı'nın şablonu ise daha fazla göze çarpıyor. Son dünya finalisti iki takıma karşı yedi gol atıp sadece bir gol yiyen Hollanda'nın sırrı bu olsa gerek. Savunmasında aynı takımlarda oynamayan ama en az otuz kez milli formayı giymiş oyuncular bulunduran Hollanda'nın çok az gol yemesinin nedeni bu gibi gözüküyor. Kalede tam 127 kez milli olan Edwin van der Saar'ın olduğunu da unutmayalım. Son derece modern olan 4-2-3-1 sistemiyle oynayan Hollanda'nın ileri ucundaki şablon da gözümüzden kaçmıyor. Forvetin arkasındaki üçlü (Sneijder-Van der Vaart-Kuyt) ortalama olarak 48 kez milli formayı giymişler. Bu üçlünün yedeği olan Robben'in 34 milli forması var. İlerideki van Nistelrooy'un ise 63. Bu 4+1 futbolcunun üçünün İspanya şampiyonu Real Madrid'de oynuyor olması da ilginç olmasa gerek. Savunmadaki Mathijsen, ön liberolardan Nigel de Jong ve takımın hücumunun ortasında olan Rafael van der Vaart da Almanya'da Hamburg'da beraber forma giyiyorlar.

Yine ikide iki yapan takımlardan İspanya'da da birbirine uyumlu futbolcular forma giyiyorlar. İspanya'nın dört büyük takımının futbolcularıyla beraber Liverpool'dan Fernando Torres'e sahip olan takımdaki dağılıma bakalım: Real Madrid'den Casillas ve Sergio Ramos, Barcelona'dan Puyol-Xavi ve Iniesta, Valencia'dan Marchena- David Silva-David Villa ve Villarreal'den Capdevila ile Senna takımda yer alıyorlar. Teknik direktör Luis Aragones'in özellikle orta alandaki tercihi bizi şaşırttı. Dünyanın en iyi orta saha oyuncularından biri olan Fabregas yerine birbirine daha uyumlu olan Iniesta-Xavi'nin ikisini de oynattı, ileride de Villa'nın arkasına Silva ile başladı.

Başarısız olan takımlara gelecek olursak; Fransa ve İtalya başı geçiyor. Bu iki takımın başarısız olmasının temel nedeni ise birbirine alışık olmayan futbolcuları bir araya getirmeleri ve ortaya komple bir takım çıkarmaya çalışmaları.

Yeri gelmişken; Türk Milli Takımı'ndan da bahsedelim. Milli Takım'ın ilk maçtaki hatasının buradan kaynaklandığına inanıyorum. Zaten berbat bir taktikle sahaya çıkan Türkiye'nin ilk on birinde sezonu tam sekiz farklı takımda geçiren on bir futbolcu yer alıyordu. Üstüne üstlük, Kazım Richards ile Mevlüt Erdinç'in de çok az milli tecrübesi olduğunu hatırlatalım. Böyle bir yapıyla bırakın Portekiz'i, Malta gibi bir takımı yenmeniz bile hayal olur.

Fatih Terim yine müthiş bir hatayla Çek Cumhuriyeti'yle oynayacağımız final maçından bir-bir buçuk gün önce ilk on birini açıkladı. Bu kadroda; sezonu şampiyon bitiren Galatasaray'dan beş, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalisti Fenerbahçe'den üç futbolcu (+Tuncay) yer alıyorlar. Milli Takım'a önceki maçlarda gerekenin de böyle bir şablon olduğuna inanıyoruz. Savunma üçlüsü (Emre-Servet-Hakan) ve önlerindeki Mehmet Topal, Galatasaray'ın ikinci yarıdaki savunma sistemini oluşturuyordu ve bu takımın 23 golle ligimizin en az gol yiyen takımı olduğunu hatırlatalım.

Türkiye'nin son derece zorlu geçecek olan Çek Cumhuriyeti karşılaşmasına ilk maça göre çok doğru bir şablonla çıktığını düşünüyorum, başarılar diliyorum...

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..