Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

Milli ve gayrı milli… Öncelikli kriter budur

Milli ve gayrı milli… Öncelikli kriter budur
 

Bir vakitler MHP’nin silahlı militanları Amerikan emperyalizmine karşı mücadele veren gençliğin üzerine kurşun atarlardı… Bugün dış düşmana karşı verilecek müşterek bir mücadelenin hazırlık çalışmaları içindedirler. MHP tabanında artık Devletin bütünlüğü için sürdürülmesi gereken güç birliğinden söz ediliyor. Ve ulusal bir cephenin hikmeti üstüne konuşuluyor, tartışılıyor… Siyasal örgütlenmelerin temel politikalarını yaratan temel etken varolan siyasal, ekonomik ve sosyal koşullardır. O günlerin MHP’si ile bugünün, özellikle MHP tabanında yer alan halk kesimlerini birbirine karıştırmamak gerekir. Dünün MHP’si emperyalizmin vurucu gücü idi. Bugünün MHP tabanı, emperyalizmin Ortadoğu’da uygulamak istediği politikalar açısından ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Bugünün MHP politikaları ayrılıkçı Kürt hareketi için önemli ve kararlı bir engeldir. Bu ayrımı gözetmeden, “somut durumların somut tahlili” ilkesine yan çizerek sürdürülen duygusal yaklaşımlar, gelişen zaman içinde inandırıcılıklarını daha da yitirmiş görünmektedirler…

Bugünün MHP’sine karşı düşmanlık politikası, sadece PKK yandaşları için canlılığını korumaktadır. - Milli ve gayrı milli!.. Milli, yani antiemperyalist… Gayrı milli, yani emperyalizmle işbirliği… Bu ayrımı iyi ve doğru yapmak durumundayız. Yaşadığımız koşullarda bu ayrımın dışındaki kriterlerin yanıltıcılık kat sayısı oldukça yüksektir. Türkiye’nin bugünkü temel kavgası, milli güçlerle gayrı milli güçler arasında sürmektedir. Temel çelişki budur. Dolayısıyla yürütülecek politikalarının esası da bu gerçeğe dayandırılmalıdır. Sözünü ettiğimiz gerçek, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve Cumhuriyet devrimini tehdit eden sürecin belirlediği zorunlu bir gelişmedir. Bu gelişmeyi görmemek, bugünün gerçeklerine gözlerini yumarak dünde yaşamak demektir. Dün, bugünü aydınlatması gereken bir tecrübe birikimi kaynağıdır. Düne, anılarımızın ardından bize göz kırpan duygusallığımızla değil, bugünümüzü aydınlatan bir kültür mirası olarak bakmalıyız.

Değerlendirme akılcılıkla yapılır. Akla dayanarak yapılır. Bilimsel tahlillere, sosyolojik verilere dayanılarak yapılır. Bunun için ise okumak, gelişmek ve derinlemesine düşünmek gerekir. Dünyaya ve ülkemize midemizden ya da tuttuğumuz “takım”ın penceresinden değil, ulusal çıkarlarımızın gereklilikleri açısından bakmamız gerekir… Ulusal bütünlüğümüze saldıranlar bir yandadır; milli birliğimizden yana olanlar diğer yanda… Emperyalizmle çıkar ortaklığı içinde olanlar bir taraftadır; Ulusal çıkarlarımızı savununlar diğer tarafta… Özetle, çelişki giderek netleşmiş ve keskinleşmiştir. Dolayısıyla her sözümüzde ve her eylemimizde öncelikle dikkat etmemiz gereken şey, milli güçleri bölmemek ve her adımda daha da güçlendirmek ve birbirleri ile kenetlenmesine omuz vermektir. Aramızda her zaman olabilecek ayrılıkları, farklı düşünce ve inançları hep bu potadan değerlendirmemiz ve ortak amacın gerekleri içinde eritip, yumuşatmamız gerekmektedir. Çünkü “milli” mücadele ancak böyle verilebilir. Ve geçmişte de böyle verilmiştir!.. Tarihimizi bu nitelikteki bir gözlükle görüp, irdelemek bizlere çok değerli bilgiler verecek, yöntemler geliştirmemize katı sağlayacaktır...

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ
: http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/ http://www.kitlecizgisi.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..