Milliyet Blog (Ocak 2015) şairleri

Türkiye’de en belalı iş şair seçmektir.. Herkes itiraz eder. Oysa ne kadar az güzel şiir yazılıyor. 

 

Gerçi , Milliyet Blog’un dışına çıksak, Dergileri, kitapları  karıştıracak olsak mutlaka bir sürü güzel şiir, güzel şair bulmak mümkün.. Fakat benim inancıma göre, bugünün iyi şairleri ancak elli yıl sonra kesinleşir; belli olur… Büyük şairlerin kaçı kendi zamanında ünlü olup, bunun ödülünü almıştır ki… Düzyazıda; romanda, denemede bu daha mümkün de … Şiir, deyince orada biraz duracaksın.

 

Bu işten biraz anlayanlar bilir ki; herkes şiiri kolaya alır ama iyi şiir, zor şiirdir.. Zeka ister; yeni bir duruş ister; farklı bir tat ister… Yoksa herkes, kendini şair sayan arkadaşlar binlerce şiir yazıyorlar . Veya yazdıklarını sanıyorlar; gerçekten şiir oluyor mu; ne kadar emek verilmiş… Bütün bunlar , biraz da iyi şiirden anlayanlar için, koklayanlar için cevabı zor sorular. 

 

Biz her şeye karşın, bir çaba gösterelim; şiire de dikkat çekelim ve iyi şairlerden bazı örnekler gösterelim , dedik ama … Çok zor… İyi şiir , iyi şair bulmak; deneme bulmaktan daha zor. Bir deneyelim bakalım:

 

1.Ali Karagöz:

 

Pek dikkat çekici şairlerden değil. Fakat yazdıkları okunuyor. Milliyet Blog’da  (75) adet şiiri var. Az da değil. En son yayınladığı şiir (Bir Baba Gördüm) duygulu bir şiir. Genellikle böyle şiirler yazıyor. Şiirle ilgilenirseniz, arada sırada Ali Karagöz’ün şiirlerini de okuyun.

 

2. Nedim Üstün :

Nedim Üstün’ün şiiri usta işi bir şiir. Belli ki Üstün , Türkiye’de şiirin serüvenini biliyor; şiirin nereden nereye geldiğini okumuş ve ona göre yazıyor. Halk şiirinden etkilenmeler; Garip’den ve belki de “2.Yeni” şiirinden kesin etkilenmeler taşıyor. Ama  Sayın Üstün belli ki kendi şiirini yazıyor ve kendi sesi var. Böyle bir ozana rastlamak kolay değil. Ozanın, “Peki sen Sebastian” adlı şiiri , bu günlerde okuyabileceğiniz şiirlerden en üstünü gibi. Üstün ustaya başarılar,

 

3. Cahit  Karaç: 

 

Sayın Karaç yazarlık işini çok ciddiye alarak, bu konuda akademik seminerlere katılmış  bir Milliyet Blog ustası. Sabırlar yazılarını, şiirlerini kaleme alıyor. Şiirlerinin sayısı henüz (22) ilerde bu sayanın daha da büyümesi beklenebilir. Genellikle 4’lükler halinde yazıyor ama şiiri klasik ölçütler içinde değil. Son şiiri (İnsanlık) insanın haline ilişkin bir değerlendirme. İzlenmeye değer.

 

4.Nazan Apaydın Demir:

 

Milliyet BLog’a yenilerde katılan bir akademisyen yazarımız. Kendi konusunu aşarak, daha çok, kadınlığa, insanlığa değinen yazıları ve şiirleri var. Şiire ayrıca zaman ayırıyor ve belli ki önem veriyor. Aslında şiiri kendine özgü ve bir hayli düşünce yüklü. Özellikle (Doğmamış bir çocuğun günlüğü) hem anacıl duygular taşıyor, hem de olayı bir doğmamış çocuğun gözünden görmesi açısından çok ilginç. Ayrıca burada bir doktorun bakış açısını da yakalıyoruz. Sanırım bu tip ilginç şiirlere daha sonra da rastlayacağız.

 

5. Mehmet Emin Yolsal :

Sayın Yolsal, aslında Milliyet Blog’un eskilerinden , fakat pek sık yazdığı da söylenemez. Aslında daha çok düzyazıda kendini gösteriyor , ama yine de çok ilginç şiirleri var. MB’da yer alan son şiiri (Da De Da..) bence Dada’ist bir şiir… Kendisi kabul etmezse bilmem… (80) kadar şiiri var. Belli ki ilerde daha çok ilginç şiirler yazacak. 

 

Şiir konusu da bu kadar. Aslında , belli ki Milliyet Bir şiir sitesi değil. Müşterileri bunu biliyor. Fakat bazılarımız israrla şiir yazma işini sürdürüyor. Editörler de yabancı kalmıyorlar. MB’un daha çok Kültür konularını öne aldığı , önem verdiği belli… Siyasi konulardaki yazılara bile burun kırın ediyorlar. Sepette epey bekliyor. 

 

Olsun. Milliyet  Blog bizim çöplüğümüz. Beğenmezsek çeker gideriz elbet. Öyle gidenler çok oldu ama bazısı da tıpış tıpış döndü.

 

Ama bir meydan var. Niye nazlanalım ki… Çıkar oynarız. Beğenmeyen kızını vermesin!