- Kategori
- Blog
Milliyet Blog 900'e merhaba
Milliyet Blog'ta kendi yazdıklarım için kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Milliyet Blog’la tanışalı yaklaşık üç yıla yakın bir zaman oluyor. Milliyet Blog’a başlama tarihi: 27.6.2009, bugüne kadar yazdığım Blog sayısı 904,toplam yorum sayısı 754,mesaj sayısı 87, ortalama okuma: 477,şiir ( 346 ), edebiyat ( 229 ), Kültür- sanat ( 69 ), kitap ( 41 ), Deneme ( 32 ),Anılar ( 27 ), Etkinlikler, Festivaller ( 18 ),Güncel ( 17 ), Tarih ( 15 ), Ben bildiriyorum ( 11 ), Özel Günler ( 9 ),Dünya şehirleri ( 9 ), Gündelik yaşam ( 8), Bayramlar ( 8 ), Dostluk ( 7 ),Gelenekler ( 4 ), Kültürler( 4 ), Babalar Günü ( 1 ), Eğitim ( 1 ), Siyaset( 1 ),Dil Eğitimi ( 1 ), Anneler Günü (1 ), Aile ( 1 ),Dünya Kadınlar Günü ( 1 ), Ramazan ( 1 ),Seçim ( 1 ), Gezi, Tatil (1 ), Sinema ( 1 ), Tarım, Hayvancılık ( 1 ), Söyleşi ( 4 ) Öykü ( 3 ), Müzik ( 3 ), Basın, yayın, medya ( 3 ), Doğal Çevre ( 1 ), Heykel, Seramik ( 1 ) Kahve ( 1 ), Haber ( 1 ), Sinema ( 1 ), Dünya ( 1 ), Seçim ( 1 ), TV. Programları ( 1 ),Tarım, Hayvancılık ( 2 ), Kültür, turizm ( 2 ), Futbol ( 2 ), Doğal Hayat ( 1 ) , toplam 904 Blog yazmışım bugüne kadar.
Aslında yanlış bir algılama veya anlaşılma olmasın. Yani şu kadar yazı yazdım demek istemiyorum. Bakıyorum da bazı blogdaşlarımız ben şu kadar blog, yazdım, şiir, deneme,öykü, v.s. yazdım. Ben fazla yazmaya karşı asla değilim. Hiçbir kimseye bir gönderme de yapmak niyetinde değilim. Asıl olan kalıcı, nitelikli bir şeyler ortaya koymaktır. Yani nitelikli ve kalıcı yazı yazmaktır. İnsan şöyle bir değerlendirme yapmalıdır: Ben neyi yazıyorum, nasıl yazıyorum, benim yazdıklarım yararlı oluyor mu? Bunu iyice tartıp düşünmelidir öncelikle. Kendi kendine bir değerlendirme yapmalıdır. Ben nereye kadar geldim veya yazdıklarımın bir yararı oluyor mu? İnsan biraz daha düşünmelidir değil mi ?
Milliyet Blogdaş arkadaşlarım bilirler. Ben bir ara yazmadım. 30 Kasım 2011 tarihinde Ankara’da bir ameliyat geçirdim. Ölümün kıyısından döndüm. Aralık, Ocak, Şubat ve Mart’a kadar pek yazamadım. Yeni yıla ( 2012 )'ye nasıl girdiğimi anımsamıyorum ( hatırlamıyorum )...Bazen arada bir yazdıysam onları da kırık, dökük görüyorum. Yazdıklarımın çoğu her yazı için iki üç gün sürmüştür. Çünkü rahatsızdım. Onun için geçen bu aylarda arzu ettiğim kadar yazamadım. Yoksa bugünlere değin belki yazdıklarım 1000’lere ulaşabilirdi... Her neyse, önemli olan sağlıktır. Yüce Mevla'ya şükürler olsun ki bugün sizlerle beraberim.
Azrail Efendi Kırşehir'de katıldığım 2. Aşık Paşa etkinliklerinde galiba biraz fazla konuşmuş olmalıyım ki dosyamı karıştırdı. 25 Kasım 2011 günü Cacabey Camii'nde bir kalp krizi geçirdim. Dört gün Ahi Evran Hastanesi'nde yoğun bakımda kaldım. 30 Aralık 2011 günü Ankara'da Özel 100 Yıl Hastanesi'nde ameliyat oldum. İki damarım yenilendi... Azrail Efendi Hazretleri bakti ki ben boş durmuyorum, bana bir şans daha tanıdı. Ona teşekkür borçluyum... Derken ölümün kıyısından döndüm, benim aziz Milliyet Blogdaşlarım. Hepinizi seviyor, hepinize de saygı duyuyorum. Yazılarınızı da keyifle okuyorum...Halen Milliyet Blog'ta tanıodığım veyazılarından ışık veörnek yazan değerlidostlarım ve dearkadaşlarım vardır. Onların adınıyazarszam bazılarını gücendirmiş olurum. Ama şu var ki Milliyet Blog'ta kötü yazı yazanı asla bulamazsınız..
Abartma yapmıyorum Milliyet Blog' ta yazı yazan , şiir yazan çok başarılı ve değerli arkadaşlarımız vardır.. Yalnız fazla yorum almak bunun için bir ölçü olarak görmüyorum...Tabi bu benim görüşüm...Yazılarınızı da rakik ve dakik olarak görüyorum. Hepsine de "başım, gözüm üstüne" diyorum. Emek verilen her yazıya gönülden merhaba diyorum...
Ben hoşgörülü bir insanım. Işığımı, aydınlığımı Yunus Emre'den, Mevlana'dan ve Hacı Bektaş-i Veli'den alıyorum. Tabi sizlerden de... Ben de sizden biriyim. Hepsi bu kadar....Daha öncede bir yazımda söylemiştim, Milliyet Blog bir Akademik okuldur. Ben şahsen kendimi bu okulun bir öğrencisi olarak görüşyorum. Ayrıca hastalığım nedeniyle MB'tan beni çok arayan, mesaj gönderen vefalı dostlarımız da oldu. Tekrar tekrar teşekkürlerimi sunuyorum, onlara da sağlıklı günler diliyorum bütün kalbimle....Sağ olsunlar , var olsunlar diyorum...Uzaktan merhaba diyenler de oldu...
Benim bir tek amacım vardır: Ben bir öğretmenim, vatanıma,milletime, çevremdeki insanlara yararlı ,erdemli olmak istiyorum. Öğretmenlik görevimi yapıyorum. " Söz uçar ,yazı kalır , yazmak yayamaktır " bağlamında birşeyler yazıyorum. Dini,ırkı,rengi ,mezhebi, inancı ne olursa olsun herkesi kardeş bilirim. Hepsine saygı duyuyorum. Üç günlük fani bir dünyada yaşıyoruz. Gönül kırmaya, vurmaya veya çalım satmaya değer mi ? Hepinize ve özellikle Milliyet Blog çalışanlarına, gece ,gündüz bizimle birlikte olanlara, bu fırsatı bizlere verenlere TEŞEKKÜR ediyorum.
Tabi yazılarımızı okuyanlara ve zahmet edip mezsaj ve yorum gönderenlere de merhaba diyor, teşekkürlerimi sunuyorum. Sözü biraz uzattım galiba, la f- u güzaf etti isem af ola aziz dostlarım. 1000'lere ulaşmak dileklerimle şimdilik esen kalınız sevgili komşularım....
Abdülkadir Güler.