Milliyet Blog'da Birinci yılımın 'mutluluğunu' mu, 'burukluğunu' mu yaşıyorum?

Milliyet Blogda Birinci yılımın mutluluğunu mu burukluğunu mu yaşıyorum?

Bugün 27 Kasım 2012…

Milliyet Blog’da yazmaya başlayalı tam 365 Gün geçmiş,

Dile kolay.

Öncelikle, bu süreçte bana ‘yorumları’ zaman, zaman  ‘mesajları’ ile ‘destek’ veren, beni ‘yüreklendiren’ ‘blogger’ arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Onların ‘gerçekçi’ ve ‘yapıcı’ yaklaşımları ile bugünlere ulaştım.

Ayrıca, Blog içinde ‘çıtayı yükseltmiş’ olmam nedeniyle beni dürüstçe ‘eleştiren’ ve ‘uyaran’ ‘blogger’ arkadaşıma beni daha da ‘hırslandırdığı’ için teşekkür edemeden geçemeyeceğim.

Bu arada, ‘üslubunu’ ‘Milliyet Markası’ düzeyine çekme basiretini gösterirsen yorumlarına da yanıt vereceğim.     

Kendini ‘saygın blogger’ ilan eden bir arkadaşım ise, blogumu ‘alaya alan’ tavrı ile ‘adrenalimi’ yükselten, ‘öfkemi’ kabartan bu haliyle ‘rekabeti körüklemesi’ nedeniyle teşekkürü hak etti mi bilmiyorum?

Milliyet Blog’un ‘fanatik savunucusu’ olduğum kadar ‘yapıcı eleştiri’ hakkına da sahip olduğuma inanıyorum.

Milliyet Blog’da oldukça çok sayıda, çoğu kullanılmayan, birbirine yakın ‘içerikli’ ‘kategoriler’ yer almaktadır.

Bir genelleme yapılarak birbirine çok yakın birkaç ‘kategori’ bir tek ‘ana başlık’ altında toplanmalı ve günümüzde ortaya çıkan ‘yeni’ ‘kavramlar’ da eklenmelidir.

Bugüne kadar ‘blog kategorisi’ için editörlerimizin ‘blog’ seçimindeki ‘parametrelerini’ algılayabilmiş değilim.

Blog kategorisine blog seçiminde ‘konunun anlam ve önemi,’ ‘güncellik,’ ‘içerik,’ ‘bloggerin performansı ve üslubu,’ tüm bunlar nasıl değerlendiriliyor?

Ayrıca, Milliyet Blog içinde 4 - 5 ‘blogger’in kümelendiği ‘kliklerin’ ‘yorum köşelerinde’ sürekli aynı kişiler karşılıklı ‘mavi boncuk’ ‘takası’ yapmayı yeğliyorlar.

Kendi içlerinde ‘olumlu’ yorumlarını ‘karşılıklı’ ‘körler sağırlar birbirini ağırlar’ konumunda iletiyorlar.

Diğer yandan,’blogger’ ‘yorum köşesinde’ okuduğu‘blog’ ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan ‘bireysel’ ‘duygu’ ve ‘düşüncelerini’ dile getiriyor.

Ayrıca, ‘yorum köşelerinde’ çok sık rastladığımızüçüncü bloggerın’ ’gıyabında’ ‘kişiliği’ hakkında ’olumsuz’ ‘yorum’ yapılması ‘etik anlayışa’ uygun değildir.

Eğer, Milliyet Blog’un ‘Sosyal Medya Sektörü’ndeki ‘etkinliğinin’ ve ‘başarısının’ ‘sürekliliğini’ düşünürsek; öncelikle ‘web sitesi’ içinde ‘klikleşmiş’ ve ‘dukalık’ niyetinde olanlarasaygıdeğer  yöneticilerimin ve editörlerimin fırsat tanımayacağına gönülden inanmak istiyorum.

Hele, istemeden de olsa ‘web sitesi’ içinde ‘ayrımcılık’ yapıldığının ’düşünülmesi’ ve/veya ‘algılanması’ konusunda ‘editörlerimin’ daha ‘duyarlı’ davranacaklarını umuyorum.

İşte, Milliyet Blog, hepimizin ‘ajandası,’ ‘ülke,’ ‘dünya’ ve ‘kişisel günlüğümüz’ dolayısıyla; ‘serbest kürsü,’ ‘dinamik’ ve ‘interaktif’ bir‘ iletişim ağıdır.’

Nice yıllara, Saygılarımla,