Milliyet Blog’da özgün olmayan ve özensiz bloglar

Milliyet Blog’da özgün olmayan yazılar ve özensiz bloglarla ilgili bir yazı yazmayı uzunca bir süredir düşünüyordum. Son zamanlarda hem özgün olmayan hem de özensiz bloglara rastlayınca bu yazımı yazmaya karar verdim.

1- Özgün olmayan yazılar

Öncelikle bu yazıların hangileri olduğunu asla yazmayacağımı bilmenizi isterim.

Milliyet Blog’da yayımlayacağımız yazılar özgün olmalıdır. Daha önce, başka yerde yayımlanmış yazıları Milliyet Blog’da da yayımlayabiliriz. Bunun olmazsa olmaz bir koşulu vardır. Bu koşul, daha önce yayımlandığında da kendi imzamızı taşımalıdır.

İnternette maillerde dolaşan bir yazı, bir blogda yayınlanabilir. Bloglar çoğunlukla bu tür yazılarla doludur. Ancak bu yazının yayınlandığı yer Milliyet Blog ise o zaman bir sorun var demektir. Çünkü Milliyet Blog başka bloglara benzemez, burada aslolan özgünlüktür.

Özgün olmayan yazılar bazen gözden kaçabiliyor. Bunlar iki şekilde yayımlanıyor. Biri birkaç cümlelik bir giriş yazısından sonra başka yerden alınan yazı aynen aktarılıyor. Kaynak da gösteriliyor, ancak alıntının çokluğu bu yazının özgünlüğü konusunda şüpheler yaratıyor. Diğeri bir yerden aynen kopyalanıp tek sözcük eklenmeden yayımlanıyor.

Bu akşam bir örnek blog yayımladım. “Dışarıda kar yağarken dolmuş izlenimleri” başlıklı yazıda bir örnek alıntı yaptım (1).

Yolcu yanlışlıkla “müsait” diyeceğine “mükemmel bir yerde durur musunuz” demiş, şoför durmuş ve “size layık değil ama burada inebilirsiniz” demiş. Benzer bir diyalog daha vardır “müsait” yerine “mübarek bir yerde inebilir miyim” dediğinde şoför “caminin önünde olur mu” diye sormuş. O yazıda çok sayıda dolmuş diyalogu vardır, bir çoğu kurgu kokar ama bu ikisi pek güldürür beni.

Bu alıntıyı yaptığım e-posta veya Facebook’ta bir ileti olarak birçok kişiye gelmiştir. Bu yazılar çoğunlukla anonimdir. Bir zamanlar yazılmıştır, eklemeler yapılarak, değişerek dolaşmıştır. Böyle bir yazıyı posta kutumuzdan alıp blog olarak yayınlarsak Milliyet Blog etiğine uymaz. Oysa, yazdığımız bir yazı içine oradan bir alıntı yapmak hem yazımıza değer katar hem de o yazılana değer verdiğimizi göstermiş oluruz.

Orada anlatılanlardan kimileri aramızdan blog yazarların başından geçmiştir, onu yazmıştır. Bu durumda yazılan özgündür.

Bu tür bloglar yayınlayan Milliyet Blog yazarlarının yaptıklarının hatalı olduğunun farkında olmadıklarını düşünüyorum. Diğer bloglarda çok yaygın olan bu “alıntıları” burada da yapmaktadırlar. Bu konuda editörlerimize görev düşüyor. Şüpheleri olduğunda yazarlara bir uyarı mesajı yazmalıdırlar. Bu uyarıda “Bu yazı özgün değil” denilmesin ancak “Bu yazının özgün olduğu konusunda emin olamadık, bir açıklama yapar mısınız” denilsin. Yıllar daha önce Internet’te yayımladığım bir yazımı düzenleyip Milliyet Blog’a gönderdiğimde “özgün değil” diye geri çevrildi. Oysa benim yıllar önce Internet’te yayımladığım bu yazımı başka birisi alıp kendi adıyla yayımlamış. Editörümüze durumu açıkladığımda hemen yayımlandı. Yanlış anlamalar insana özgüdür ve doğaldır. Önemli olan o yanlış anlamayı kimseyi kırmadan “doğru anlama” yapmaktır.

Öncelikle Milliyet Blog yönetimi blog yazarlarına genel bir çağrı yapıp, bu tür blogları varsa gözden geçirmeleri ve gerekirse silmelerini isteyebilir. Özgünlük konusu Milliyet Blog ana sayfasında göze çarparcak şekilde görünebilir.

Özgünlük konusundaki bu yazıyı yazma konusunda kendimde bir hak gördüm, çünkü yayımladığım 866 yazının 866’sı da özgündür.

2- Özensiz bloglar

Blogları okurken, okumayı zorlaştıran özensizliklerle karşılaşıyoruz. Başka bir yerden kopyalanan bir yazı oradan aynen kopyalanıp Milliyet Blog’a yapıştırılınca, hem satır sonları yanlış yerde kesilebiliyor, hem de Türkçe karakterler olmayabiliyor. Oysa bu konuda gerekli uyarılar Milliyet Blog'da yazılıdır.

• Yazım hatalarını en aza düşürmek için bilgisayarın ve internetin sağladığı olanaklar kullanılmalıdır.
• En çok kullanılan işaretler olan noktadan ve virgülden sonra bir boşluk olmalıdır. Diğer işaretlerde de aynı özen gösterilmelidir.
• Yanyana, birden çok boşluk kullanılmamalıdır.
• Paragraflar arasında bir satır boşluk bulunmalıdır.
• Alt satıra hatalı yerden veya gereksiz şekilde geçilmemelidir.
• Yazının içinde gereksiz karakterler kullanılmamalıdır.
• Gerekmedikçe “bold”, “italik”, “altçizgi” kullanılmamalıdır.
• Gereken yerlerde dipnot kullanılmalıdır.

Blogları özenli yayımlamaya çalışmama karşın zaman zaman hatalar yaptığımın farkındayım. Bunları farkettiğimde düzeltiyorum. Blog yazarlarımızı, bloglarını gözden geçirip, özensiz görünüme neden olan hataları düzeltmelerini öneriyorum.

(1) Dışarıda kar yağarken dolmuş izlenimleri: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=85117