Milliyet Blog’da troller var mı?

Son zamanlarda bir çoğunuzun duyduğu trol kelimesinin anlamını biliyor musunuz? Aslında bir çok anlamı var. Örneğin;

Olta iğnesine yakın takılıp fırıldak gibi dönen yem.

 (İskandinav folklorunda) mağara veya yeraltında yaşayan doğaüstü yaratık (dev veya cüce) gibi.

Ama sosyal medyada, yem atmak, zarf atmak anlamında kullanılıyor.  Bazıları bunu espri anlamında kullanırken, bazıları da sadece gıcıklık yapmak için kullanıyor.  Örneğin geçen gün twitter da türbanlı bir genç kız “Atatürk’ün sünnetsiz olduğunu hepimiz biliyoruz” diye bir tweet atmış. Peki bu gerçek bir kişi midir? Büyük olasılıkla değildir.  Bu kişinin tek bir amacı vardır. Ortalığı karıştırmak.  Eğer bu kişi iktidar yanlısıysa, muhalifleri kızdırmak için bu tweeti  atmıştır. Tabii bunun tersi de olabilir. Muhalif biri böyle bir tweet atarak şimşekleri iktidar üzerine yöneltmek  istemiş olabilir.

 Peki bu troller nasıl insanlardır?

Trollerin büyük çoğunluğu, hayatlarını güçlü, başarılı ve etkili kişilerle özdeşleştirmek isteyen yalnız ve zavallı olan kişilerdir. Düzgün bir ortamı karıştırıp bozmak, kendilerini güçlü hissetmelerine olanak sağlar. Bazı troller kendilerinin zeki olduklarını düşünürler. Bu tiptekiler kendilerinin dışında hiçbir kimsenin gerçeği ve doğruyu görmediklerini, sadece kendilerinin bunu görebildiğini düşünürler. Trollerin mesajlarına verilen bir cevap bile onlar için tanınma anlamına gelir. Yazdıklarına verilen cevaplardaki her türlü ifade, kendilerinin egosunu şişirmeye yeterlidir. İyi ve kötü bir değerlendirme olması onlar için önemli değildir. Onlarla dalga geçilse bile bunu anlamazlar.

Başlattıkları tartışmayı iyice kızıştırmak için sürekli mesaj yazarlar, sonra da gelen cevapları sayarak egolarını tatmin ederler. Tartışmayı başlatıp buna dahil olarak yine de devam edenler ise daha vahimdirler.

Tartışma başlatmak için yazı yazanlar, veya bir yazıya arka arkaya yaptıkları yorumlarla tartışmanın uzamasını sağlayanlar gibi…

Siz Milliyet Blog’da  hiç böyle kişilere rastladınız mı?