Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Milliyet Blog'la Dalya

Milliyet Blog'la Dalya
 

Bugün Dalya dedik hadi hayırlı olsun. Kime olsun? Tabiki kendime, Milliyet Blog’a başlangıcım 25.03.2007 Pazar günüydü. Arada girer bazı blog yazarlarını ve rastgele bazı blogları okurdum. Zaman zaman oraya, buraya karalamalar yapardım ama hiç bir blog’a yazmayı düşünmemiştim. Neden yazacaktım ki, zaten kendime, kendi kendime yazıyordum. Sonunda karar verdim blog açmaya, en azından yazılarımı güvenle saklayabileceğim bir alanım olur diye düşündüm. Arada kurcalayan, okumak isteyen ve/veya paylaşmak isteyen insanlarda olursa ne ala dedim. İlk yazımı aynı gün Küresel Isınma başlığıyla kaydettim bloğuma, ara ara girim acep okuyan var mı? Diye bakmaktanda alıkoyamadım kendimi. Fena da gitmiyordu okuyanlar yorum yapanlar oluyordu bloglarıma. Skor peşinde de değilim ya neyse. Sonra ufak ufak değişik konularda yazmaya devam ettim karınca hızıyla. Ya yazmaya vaktim olmuyordu, ya da yazacak bloğum olduğundan aklıma yazacak birşey gelmiyordu. Bazen de yazmak için gereksiz buluyordum. Ara ara yine gezmeye başladım blogları, gerekli gereksiz, yerli yersiz, güzel, çirkin bir dünya blog olduğunu görünce bende bazen bu türden bloglar yazmadım değil hani. Sonra sonra skor takibine geçtim, hangi bloğum ne kadar okunuyor, ne kadar yorum alıyor diye bakmaya, ölçmeye başladım. Kendi blog yazılarımın içine girip skor yaratmaktan kaçındım çünkü asıl okuyan sayısını görmek istedim. Tabi bu okuyan sayılarından hepsinin de okuduğunu düşünmedim, içine girip çıkanlarda bir skor yarattığı için % 30’luk bir oranı yoksaydım. Blog yazılarımı karşılaştırdım, gerçekten önemli olan yazıların, lay lay yazılardan daha az skor aldığını gördüm ve üzüldüm. Sonra aslında blog’a atılan başlığın önemini gördüm ve skor’a en az %40 - % 50 fayda sağladığını anladım. Bunu bir iki bloğumda denedim ve ilginçtir ki, çok ahım şahım bir yazı olmasa da başlıktan bir kaç bin giriş olmuştu. Sonra inadına iyi başlıklar atmadım, zaten en zor yanı da başlık geldi bana yazmanın, hep en sona bıraktım başlığı ve lay lay başlıklar attım. Ciddi güzel olduğunu düşündüğüm bir çok yazı tabanlarda kaldı. Neden iyi bir başlık atmadın da bu ciddi güzel yazıların okunmasını sağlamadın derseniz, tamamen duygusal. Yazının içine girmeden zaten uzun uzun en az 3 satır aşikar, bu bir nevi önsöz gibi geliyor bana. Bir çok yazının içeriğinide az çok anlatıyor bu satırlar. Okunacaksa oradan fikir edinilmesini tercih ettim, ama doğru, ama yanlış. Öyle böyle 100. Yazıya geldim. Bu yazı tam 100 numara. Bu yazıyı yayınlamadan ortalama okunma oranı 905 olarak hesaplanmıştı. Bu da 99 yazı üzerinden 89.595 okunma oranı demek. Tabiki ben bunların %30 oarının girip çıkma durumu olduğunu düşündüğümden sayıyı 62.716 olarak düşünüyorum. Benim için güzel bir durum. Benim çok çok üzerimde yazan tüm yazarların ellerine sağlık, devamlı takip ettiğim kişiler de var zaten özellikle onlar heveslendirdi beni bu blog işine. Neyse elime, beynime sağlık derken, bloglarımı okuyan herkes’e de çok teşekkür ederim, % 30’luk oranda kalanlar da dahil emek verip bi girip bakmışlar.

 
Toplam blog
: 99
: 2370
Kayıt tarihi
: 25.03.07
 
 

1977 yılında İstanbul'da doğdu, zamanının getirdiği bir çok avantajı değerlendirdi. Sokakta oynad..