Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '09

 
Kategori
Blog
 

Milliyet.blog ordusu!..

Milliyet.blog ordusu!..
 

Önceki gün, İsrail'in Gazze saldırısı dolasıyla bozulan imajını düzeltmek için, binlerce blogcu'yu görevlendireceği haberinden hareketle, "Blogcu ordusu" başlıklı bir yazı yazmıştım.

O yazıdaki "ordu" ifadesi, kelimenin mecaz anlamıyla idi. Tıpkı öğretmenleri kastederek "eğitim ordusu", sağlıkçıları kastederek "sağlık ordusu" dememiz gibi..

Ancak, bu yazımın başlığı olan "Milliyet.blog ordusu" ndaki "ordu" kelimenin gerçek anlamıyladır.

Ergenekon davasının dalga dalga gelen tutuklamaları, ortaya çıkan şok edici ilişkiler, yer altından çıkan silahlar, kuyularda eritildiği iddia edilen cesetler..

Bütün bunlar, bağımsız yargı eliyle yürütülüyorsa da, toplumun bir kesimi, Ergenekon cephesinde saf tutmuş bulunuyor. Bütün bunların iktidarın oyunu olduğu ve kendine muhalif olanları "temizlediği" anlayışı şaşırtıcı bir biçimde itibar görüyor.

Dahası Ana muhalefet lideri bile, gömülerden çıkan silahların, sanki uzaylılar tarafından oraya gömülmüş gibi, parmak izlerinin alınmasını istiyor. Silahların bulunduğu yerlerin krokisi Ergenekon sanığının evinde bulunuyor ama Sayın Baykal, bu silahları başkalarının koymuş olduğunu ima ediyor.

Bu garip savunma refleksi, Milliyet.blog'ta da kendini göstermeye başladı. Sözünü ettiğim, blog yazan arkadaşların kişisel düşüncelerinin farklı oluşuna karşı çıkmak değil, benim söylemeye çalıştığım; bütün bu dava serencamını yok sayan, hukuk'u tamamıyla "iktidar" ın eline geçmiş kabul eden ve burdan hareketle Ergenekon davasının, nerdeyse tüm vatanseverlere karşı açılmış bir "sürek avı" olduğunu iddia eden tutum...

Bu tutum, ister istemez akla ziyan "çelişki" leri de ortaya çıkarıyor:

Bir yanda "Hrant" ın öldürülmesinden duyulan üzüntü, bir yanda bunun gibi sayısız cinayete imza atmış hukuk dışı oluşumlara sahiplenme..

Bir yanda "darbe" lerden, darbeci zihniyetten şikayet ama aynı zamanda, ülkede darbe yapmak için örgütlenmiş hukuk dışı yapılanmaları koruyup kollama..

Bir yanda "Demokrasi" diyip, öte yanda demokrasinin köküne ayran suyu dökmeye azmetmiş silahlı gruplarla zihniyet birliği içerisinde olma..

Bu "korkunç çelişki" nin nedeni de galiba iktidarda AKP'nin oluşu.. AK Parti iktidarından hoşlanmayanlar, iktidara karşı olan her türlü oluşumla fikir ve eylem birliği yapmaya hazır.. Üstelik kendileri de geçmişte, darbelerden ve darbeci zihniyetten ciddi "darbeler" yedikleri halde..

Blog'un rengi giderek "haki"leşiyor..

Bu renge karşı bir allerjim olduğu sanılmasın.. Ailemde, çevremde bir sürü haki elbiseli insan var.. Dostlarım, arkadaşlarım, komşularım, akrabalarım asker..Bir o kadar da emniyetçi var.

Ancak, burada söz konusu olan, kanunların kendisine verdiği görev çerçevesinde "vatan müdaafası" yapan insanlar değil ki.. Söz konusu olan, bu yetkiyi kanun dışı, hukuk dışı kullanmak suretiyle, "öldürme imtiyazı" edinen yapılanmalar..Biz, bunların yine hukuk çerçevesinde olmak üzere ayıklanmasını istiyoruz.Ama bazıları ısrarla bütün "ordu" yu bunlardan ibaretmiş gibi algılatmaya çalışıyor..

Unutmayalım ki, "vatanseverlik" göreceli bir kavramdır. Birbirinin canına kastetmiş iki taraf da kendini "vatansever" , karşısındakini "vatan haini" görüyor olabilir..Biz, ülke olarak geçmişte bunun çok örnekleri gördük, yaşadık...

Geldiğimiz bu noktada, hangi siyasi eğilimden, hangi inanç ve felsefeden olursak olalım, mutlaka taraf olmamız ve mutlaka korumamız gereken değerler; "Demokrasi ve hukukun üstünlüğü" olmalıdır..

Bunlar olmadığı zaman, bugün sizi "kahraman" olarak yüceltenler, yarın "hain" olarak yaftalarlar.

Bu ülkenin darbeci geçmişinde az kişi mi "hain" damgası yedi..

Üstelik bunlar, bir "kahraman" olacak kadar ülkesine hizmet eden insanlardı.

Bırakalım hukuk, "ayrık otlarını" temizlesin..Temizlesin ki, bu ülkenin sömürülen toprakları, yararlı bitkiler yetiştirsin tekrar: Bilimde, sanatta, edebiyatta..

Hukuk'un işlemediği, demokrasinin çalışmadığı toplumlar da bunların hiç biri yeşermez çünkü..


"Üstünlerin hukuku" nadan, "hukuk'un üstünlüğü" ne geçmek sancısız olmazdı, nitekim olmuyor!..

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..