Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '07

 
Kategori
Haber
 

Milliyet blog yazarları Dilara’ yı yazdı

Milliyet blog yazarları Dilara’ yı yazdı
 

28 Şubat 2007 günü İstanbul’da şehrin düzensizliği, işlerin özensizliği ve toplumsal vurdumduymazlık Dilara’ yı kurban aldı.

Milliyet Blog yazarları bu konuda duyarlı davrandı ve günlerce konuyu gündeminde tuttu.

***

28 Şubat 2007 Çarşamba

Aydın Tiryaki: İstanbul’da cinayet... 7 yaşındaki Dilara ’yı kim öldürdü?
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28315

Hiç kimse bu olaya kaza demesin, kapağı olmayan bir kanalizasyon çukurunun üzerine bir de tuzak kurar gibi karton konulmuşsa ve Dilara o kartonun üzerine basıp düşmüşse, bu cinayettir. (...) İSKİ Genel Müdürü, önce İSKİ'nin oradaki bütün yetkililerini görevden alsın ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına istifasını sunsun.

1 Mart 2007 Perşembe

Müyesser Saka: Neler oluyor?
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28350

Duruyorum Dilara’nın katilinin kim olduğunda. Annesinin elinde tutmuş yolda yürürken açık bırakılan kanalizasyon çukuruna düşmesinin sorumlusu kim?

Denizden Gelen: Kalbinizi elinizle gömebilir misiniz?
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28411

Hangi hukuk bir babanın yüreği ile büyüttüğü; gözünden bile sakındığı; O'na bakarken uğruna tereddütsüzce canını vereceğini düşündüğü; canını, bir tanesini kendi elleriyle toprağa vermek zorunda bırakan bu vahim cinayete bu kadar sığ yaklaşır?

Nilgün: Dilara!
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28413

Teselli olmayacağını bile bile söylenecek tek bir cümlem var, o da inanç kanalımdan; Nurlar içinde uyu küçük kız! ...

Cybero: Pembe kelebeğime ...
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28415

Çünkü küçük meleğim bu ülkede doğmuştur. Çünkü pembe kelebeğim fakir bir ailenin kızıdır. Çünkü minik kuzum bu ülkede ayaklarının altında ne tür tuzaklar olduğunu bilemeyecek kadar küçüktür.

Pembe: Yaşarken
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28440

“Öldüren İhmal” bir yaşamın sonu demektir. Sorumsuz ellerin minicik bir hayata acımasızca son vermesi demektir. Dilara adında sevimli mi sevimli bir yavrucak, annesinin elinden tutmuş yürürken; sorumsuz bir kişinin, sorumsuz davranışıyla, geriye dönüşü olmayan bir şekilde bu cana kıymasıdır.

Ruksan İldan: Kendi gitti, gülüşü kaldı!
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28455

Yoksa uyuyor musun?
Dilara kızım! Hiç korkma tamam mı! melek ablalar hep senin yanında olacak…
Toprak ana şimdi soğuktur ama sen zamanla buna alışacaksın.

Aydın Tiryaki: Dilara pembeyi severdi mutlaka.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28470

O yaşta kızlar ne çok severler Barbie pembesini... Dilara da pembeler içinde. Baba inanmıyor minik kızının ölmüş olacağına, pembeler içindeki Dilara’ ya sarılmış kızına bakıyor.

2 Mart 2007 Cuma

Üç nokta: Kırık bir ezgi, Dilara
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28482

Dilara... Hangi vicdana seslensem az kalıyor biliyor musun. Sesim haykırışını yitirmiş de, sanki boşluğa bu kelimeleri yazıyorum.

Müyesser Saka: Suçlu ayağa kalk: " dikkatsiz! "
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28501

Kanalizasyon kapağının üstünün karton bir kapak ile örtülü olduğunu görmeyen 5 yaşındaki Dilara suçludur mu diyeceğiz şimdi. Dikkatli olsun mu diyeceğiz şimdi.

Ufaklık: Akıl kapağı
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28522

Belki öğrenir, belki öğrenmezler. Tıpkı karton kutuyu oraya koyarken birinin basıp düşeceğini bilemedikleri gibi veya deniz kumuyla yaptığım bina yıkılırsa birçok insan ölür diyemedikleri gibi veya arabayı bu kadar hızlı kullanırsam kontrol edemem ve birine çarparım gibi...

Ertuğrul Şimşek: Ağlamak bazen acıyı hafife almak gibi...
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28524

Korkmayın. Biraz daha koyun kendinizi Dilara'nın anne babasının yerine. Hemen gelip sizi bulmaz korkmayın. Hem bu sayede böyle olaylar belki de hiç denecek kadar az olur.

Lale Beşe: Sen ölme bebeğim, ben öleyim
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28529

Ya bebeğim yürürken yanımda, üzeri iğrenç bir şaka gibi mukavvayla saklanmış kanalizasyon çukuruna basıp, azgın sularda kaybolursa? Yangını yüreğimi dağlarsa?

Aylin Yokus: İnsan hayatı 20 YTL
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28598

İnsan hayatı 20 YTL imiş. Çünkü kanalizasyon kapakları çalınıp 20YTL'ye satılıyor.. İstanbul'da 2000'den fazla kanalizasyon kapakları çalınmış. Bu ölümlerin diğer bir suçlusu da bu ihmalkarlar değil mi?

Latif: Su
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28609

Dün… Açılan kanalizasyon çukuruna düşen 7 yaşındaki Dilara Dumruk, hayatını kaybetti… Bugün… İSKİ genel müdürü görevinden alındı… Taşeron firmanın, üç görevlisi tutuklandı…

3 Mart 2007 Cumartesi

Emekli bir subay: Kabahat Dilara'nin annesinde...
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28634

O zamanda çok meşguldük "vatanı kurtarma" ile. Dilaralar aklımıza bile gelmedi.
Dilaralara "güvenli-sağlıklı-mutlu" bir yaşam sunmayı önemli görmedik.

Kaşif Duman: Dilara'nın katili "Burası Türkiye"...
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28663

Zavallı Dilara ona kimseler, burasının “Türkiye” olduğunu öğretmemişti ki...
Bilseydi, sokağa bile çıkmazdı.

Ahmet Yılmaz: 3 Mart Cumartesi
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28767

Üzeri doğru dürüst örtülmeyen kanalizasyon bacasına düşerek ölen küçük Dilara’nın acısı kalpleri yakmaya devam ediyor.

Ayda: Çukur
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=28671

Bir melek eller arasından kayıp gitti karanlık dehlizlere.
Cani ruhlar acımadı.

5 Mart 2007 Salı

A-siyazar: Dilara'yı kim öldürdü
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=29109

Oysa gerçekte Dilara'yı öldüren sistem hala tıkır tıkır çalışıyor.

***

Düzenli şehirlerimiz olsun, işleri özenli yapalım, vurdumduymaz olmayalım ki başka Dilara'ları kurban vermeyelim.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..