Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '09

 
Kategori
Blog
 

Milliyet Blog yazarlarına duyuru!

Milliyet Blog yazarlarına duyuru!
 

Bisikletle doğa ile başbaşa


2009 yılına gireli 12 gün oldu. Bu 12 gün için de Milliyet Blog sayfalarında okunma patlaması oldu. Ben kendim için söylemiyorum. Kim Hadise ile ilgili blog yazdıysa en fazla o blog okundu. İlgi gördü. Sanki dünya da başka bir olay yokmuş gibi bizim bloglar okundu.

Ha benim blog okundu, ha bir başka arkadaşın blog yazısı okundu. Eğer bir başka blog sitesinde herhangi bir Hadise ile ilgili blog yazısı yazılmışsa bu kadar okunmamıştır. Bu hepimizin başarısı diye düşünüyorum.

Böylece biz kendi sitemiz içinde tatlı bir rekabet oluşturduk. Hangimizin Hadise’si fazla okunacak. Bunun için peş peşe girilen blogların sayısı 70’i buldu. Ben hepsini kutlamak isterim.

Ama ne var ki Yankılanan 'Düm Tek Tek' Sesleri HADİSE yaratacak http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=153806 adlı bloğum Hadise hakkında yazılan blogların içinde okunmakla birlikte şimdiye kadar en fazla okunan blog olmuştur. İnanın bu bloğu yazarken en fazla okunacak blog diye yazmadım. Hatta o gün için blog yazma sayım dolmuş ilk defa 3 blog yazdıktan sonra dördüncü bloğumu Hadise için yazmış hatta saat 24.00’den önce vermiş böylece bloğum Milliyet Ana sayfasında görünmemiş bundan da endişe duymuştum. Bununla birlikte bloğun yayına verilişinin 5. Günün de 172,900 rakamlara ulaşıp MB’da en fazla okunan blog olup 5 günde en fazla blog okunma rekoru kırılmıştır.

"Pekiyi elimize ne geçmiştir?"

"Hiçbir şey."

"MB idaresinden bir ödül gelmiş midir kendi adıma?"

"Hayır."

"Beni seven dostlarımdan hiç biri bir iki kişinin dışında beni tebrik eden de olmuş mudur?"

"Hayır."

"Şimdi ne oldu birinci olduysam veya fazla okunduysam."

Benim esasında sizlerden bir isteğim olacak. Dün seyir defterinde bir örneğini yazmıştım ve bir arkadaşımızdan güzel bir cevap geldi. Şimdi de sizlerle bununla paylaşmak istiyorum izninizle.

"Hey, arkadaşlar ekonomi kriz devam etmektedir. Dünya zor günlerden geçiyor. Şu sıralarda kış mevsimini yaşıyoruz. Havalar da soğuk ama bir iki ay sonra bisiklete binilecek günlere yaklaşıyoruz. Kırlarda çiçekler açacak. Ormanlar, doğa, çevre ve daha önemlisi yaşantı devam etmektedir. Bu yaşantıda sağlıklı olmakta bizim elimizde. Bundan başka daha önemlisi yollara verdiğimiz para ile daha başka neler yapılabilir. Bisiklet alacağımız 1.000 ve ya 1.500 TL’lik iyi bisikletle bir yıl içinde kendini amorti eden bir araç. Mesela 10 kilometrelik uzaklıkta ki iş yerinize bisikletinizle yarım saatlik bir yolculukla gitmek olanağı varken neden yol parası verecekmişim. Bu ekonomik şartlar da bisiklete binerek maddi durumumuza bir katkı da bulunabiliriz. Ne dersiniz arkadaşlar." http://blog.milliyet.com.tr/Arsiv.aspx?UyeNo=632297&KategoriNo=144

Cevap:

"Sevgili Ahmet Üstündağ'ın bisiklete binme - önerisini içtenlikle destekliyorum. "MİLLİYET BLOG YAZARLARINININ İLKBAHAR BİSİKLET GEZİSİ" vb. adı altında, sekizinden-seksen beşine kadar blog yazarlarının katılmasını sağlayacak organizasyon çalışmaları ile ilgili düşünce üretkenliği hemen başlatılmalıdır. Milliyet'in; "ilk olmak - öncü olmak" gibi sloganına blogda yeni bir "ilk" daha eklenmiş olacaktır. Tuvalete dahi otosuyla gidecek kadar "oto kolik" olanlar; önce sağlıklarını, daha sonra bütçelerini ve daha sonra trafik kaosu ve çevre kirliliğini önlemek amacıyla;" kendi çapımda ben neler yapabilirim" diye, sağduyusunun eşliğinde düşünüp bir karar almalıdır. Hep sağlıklı ve mutlu kalın. Sevgilerimle."

Cevabı veren de Almanya’dan mine-münire ertürk’den geldi. O kadar sevindim ki. Bir anda da üzüldüm de değil. Sevindiğim nokta “MİLLİYET BLOG YAZARLARININ İLKBAHAR BİSİKLET GEZİSİ” adı altında yediden yetmişe blog yazarlarının katılmasını sağlayacak organizasyonunu çalışmalarının hemen başlatılması önerisinde bulunmasıdır.

Üzüldüğüm noktada bu cevabın Türkiye’den değil de Almanya’dan gelmesiydi. Keşke Türkiye’de bir blog yazarı arkadaştan gelseydi bu öneri ve burada çözüm bulabilseydik. Burada tekim. Kimse beni burada savunmuyor. Türkiye’de insanlar rahat ve huzurlu. Araba bir yer de gerekli olsa da ekonomik şartlar o kadar ağır ki. Dükkânların peş peşe kapandığı, işlerin yavaş yürüdüğü, fabrikalardan işçilerin tek tek çıkartıldığı bir dönemden geçiyoruz.

Hayat zor, zor olduğu kadar da güzel. Ama güzele güzel yapmakta insanın elinde. Pekiyi bu güzellikler nelerdir.

İlk önce havanın temizliği ile vücudumuz oksijen depolanması gerekir. Bu arabaların egzozlarından çıkan karbon monoksit gazlarını solumakla insan mutlu olamaz. Aksine oluşabilecek kanser türü hastalıkların habercisidir. Bisiklete binen yerler de pek hava kirliliği görülmez.

Bisiklete binen doğaya önem verir. Ormanlık, yeşillik alan insana huzur verir.

“İşleyen demir pas tutmaz” atasözünden çıkarak bisiklete devamlı binen insanların hareket halinde olmasıyla daha dinç ve sağlıklı kalabilmektedirler.

Bununla birlikte spor yaptığımız için sigarayı bırakmak zorunda kalabiliriz. Buda sağlığımız açısından olumlu bir davranış olur bence. Ne dersiniz?

Grup halinde gidilmesiyle beraber dostlukların pekişmesine vesile olur. Bisiklete binen insanlardan bir kötülük gelmez. Yardımlaşma söz konusudur. Lastik patlaması halinde veya zincir kopması durumda arkadaşların dayanışması burada ön plana çıkar. Bir mekânlar da toplanılması değil değişik mekânlara gidilip hoş sohbet edilmesi yemek yenilmesi insanları daha da yaklaştırmaktadır.

İzmir’de böyle bir grubumuz var. İzmir’de ki blog yazarı arkadaşlara duyurulur.

İşte size İzmir Bisikletliler Derneğinin sitesi.

http://www.izmirbisiklet.org/index.php?option=com_frontpage&Itemid=1

Bisiklet alacak olanlara da şöyle yardımcı olabilirim. Bisikleti aldığım yerin sitesinin adresi.

http://www.atabisiklet.com/asp/listgroup.asp?group=TREK_ŞHR_BİSİ

Sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız.

Milliyet Blog’ta Doğa Sporları kategorisinde yazan Ahmet Üstündağ diyor ki. Bundan böyle hafta sonlarında İzmir’imizin çevre ilçelere yapacağımız gezilerle tabi buna paralelinde diğer büyük şehirler de İstanbullular İstanbul’un tarihi yerlerine ve Ankaralılarda Ankara’nın güzel ve görünen yerlere buluşulup gidilebilirler.

Sevgi ve saygılarımla.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..