Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '09

 
Kategori
Siyaset
 

Milliyetçiliğin çağdaş tanımı

Milliyetçiliğin çağdaş tanımı
 

Ulusal Cephe kavramı, siyaset gündemimizde giderek hak ettiği yeri alıyor… Peki, siyasal gündemimizin kapısını aralayan, bu yaşamsal öneme sahip kavram hakkında ortak bir görüşümüz var mı? Umarım ki, vardır. Ama yine de birkaç satırla ana başlıklarını sıralayarak bu önemli soruna değinmekte yarar olduğunu düşünüyorum. Çünkü ülkemizin siyasal pratiğinde milliyetçilik kavramı, bu sorunla çok yakından ilgili olan bir seyir izliyor.

Ulusal cephe… Yani, emperyalizmin saldırısı altında en çok zarar gören, emperyalizmle ortak çıkar ilişkisi içine girmemiş olan tüm “milli sınıflar”ın ortak bir mücadele içinde yer almalarıdır. Bir başka deyimle, ulusal cephe, [ortak kültür + müşterek çıkar ilişkisi] paydasında üretilen milli politikaların birlikte uygulamaya sokulduğu savunma bir hattıdır… Çağımızın milliyetçiliği işte bu nitelikler kapsamındaki birlikteliktir. Yani milliyetçilik, emperyalizme karşı mücadelenin diğer bir adıdır. Milli kültürün, milli çıkarların, milli dayanışmanın ve ulusal birliğin bir safta toplanarak, bu değerler etrafında oluşturulmuş birlikteliği yıkmak, bozmak, yok etmek ve ele geçirmek için yola çıkmış olan emperyalizme karşı mücadelenin adıdır çağdaş milliyetçilik tanımı… Milliyetçilik, emperyalizmin psikolojik savaş unsurlarının yaymaya çalıştığı gibi, [asla] ırkçılık değildir. Milliyetçilik, emperyalizmin topyekun saldırısı karşısındaki milli halk sınıflarının bir nefsi müdafaa eylemidir!.. Bir savunma refleksidir… Toplu karşı koyma hareketidir. Globalleşen emperyalizmin en büyük hedefi milli sınırları aşmaktır. Pazar ekonomisi önüne bir engel olarak dikilen gümrük duvarlarını yok etmektir. Üretilen mallar, gümrüksüz olarak tüm Dünya’da pazarlanabilmelidir ki, emperyalizmin para babaları kasalarını doldurabilsinler… Oysa gümrükler, milli ekonomilerin savunma hattıdır. Bir ülkenin sınırlarını asker korur… Bir milletin ekonomisini ise, gümrükler!.. Emperyalizmin çıkarı, gümrükleri, elini kolunu sallayarak geçmektedir. Emperyalizmin sömürüsü altındaki ülkenin çıkarı ise, kendi milli ekonomisini kurmak, korumak ve geliştirmektir. Gümrükleri tümüyle kaldırmak demek, haksız rekabet koşullarını ülke içinde tohumlamak demektir. Amerika, Türkiye’ye karşı kendi ekonomisini, örneğin tekstil ürünlerine kotalar koyarak, korumak lüzumunu görüyorsa… Bu örnekten çıkartılacak son derece önemli dersler vardır… Bilindiği gibi Amerika, Türkiye’nin ihraç edeceği tekstil ürünleri için katı bir gümrük politikası uygulamaktadır. Bu uygulama, sadece Türkiye’ye karşı da değil, tüm diğer devletlerin ürünlerine karşı hayata geçirilmektedir. ABD gibi bir ülke, bizim gibi ekonomisi az gelişmiş bir ülke karşısında dahi, milli ekonomisini koruma gereğini duymakta ve bu gerekliliği, sürekli olarak ve ödünsüz bir biçimde uygulamaktadır. Ama aynı Amerika, Dünya ölçüsünde sürdürdüğü beyin yıkama faaliyeti içindeki söylemlerinde liberal ekonomiye sığınarak gümrüklerin kaldırılmasını talep etmekte ve böylece de, kendi ürettiği malların dünyanın tüm pazarlarında serbestçe [gümrüksüz] satılabilmesinin propagandasına güç katmakta ve para yatırmaktadır. Emperyalizm midesi ile düşünmektedir. Emperyalizme karşı ekmek kavgası yapan tüm milli sınıfların birleşerek müşterek bir savunma hattı oluşturmaları ise, bu kavganın en doğal sonucu ve ilk adımıdır. İşte çağdaş milliyetçilik, bu üst bilincin ta kendisidir…

http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..