- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Milliyetçilik yükselişte
Türk Milliyetçiliği yükseliyormuş. Ancak milliyetçiliğin tanımı ne yazık ki artık iyice değişmeye başladı. Bu milliyetçilik yarar değil zarar getirmekte. Kendinden başka düşünceye, kişiye, guruba düşmanca bir tavır milliyetçilik olabilir mi? Düşünceler çatışacağı yerde kaba kuvete başvuran bir milliytçili gerçekten milliyetçilik olabilir mi? Vatanseverliğin sadece kendi tekellerinde olduğunu düşünen milliyetçilik türedi. Milliyetçilik dendiğinde aklıma hep dudaklarının yanından bıyıkları sarkan, ellerinde silah, kaba kuvvete meyilli insanlar gurubu aklıma geliyor.
Türk dendiğinde aklımıza ne geliyorsa milliyetçi denilince de aklıma o gelsin istiyorum. Tarihin en büyük milleti bu gün hiçbir karşı düşünceye dayanamayan, her işini silah ve dayakla halleden, “benden olmayan o zaman yok olsun” zihniyetindeki bu bir takım insanlarla örneklenmeli midir?
Osmanlıda da bu ayrımcılık olmadı, Atatürk Türkiye’sinde de asla olmamalıdır. Özellikle de dini Milliyetçiliğe alet eden bu insanlar başka inançtan olan Türk vatandaşlarına “potansiyel vatan haini” gözüyle bakmaktan vazgeçmiyorlar. Birlikte kardeşçe yaşamayı, “muhasır medeniyetler” seviyesine Türkiye’yi taşımak için eğitimi, insan sevgisini, silah ile değil düşüncelerle inançlarını savunmayı en büyük değerler haline getirmezsek Milliyetçi olamayız.
Evlerinde elektirik kaçıran, vergisini ödemeyen, kırmızı ışıkta geçen, devletin, milletin malına zarar veren insanlar nasıl olurda Milliyetçiyim diyebilir.
AB’ye sövüp sayarak, Amerika ya da başka devletlere düşmanca laflar atarak Milliyetçi olunmaz.
Ben düşüncelerimi özgürce söylemekten, yazmaktan korkmadan yaşamak istiyorum. Vatanımı çok seviyorum, kimsenin tekelinde olmasını istemiyorum.