Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '07

 
Kategori
Müzik
 

Milonga, tangonun oyuncul yüzü...

Milonga, tangonun oyuncul yüzü...
 

Tangonun müziğinin 3 yüzü var.. Tango, Tango-Vals (~Valsecitos) ve Milonga. Vals ve Tango ikiz sayılırlar… Birbirini tamamlayan ve birlikte büyüyen iki yüz.. Vals, Tangonun 3 vuruşlu olanı. Sanki biraz daha özlem yüklü ama kimi zaman da sevinçli. Milonga ise Tango’nun neşeli, oyuncul, geveze ve mutlu yüzü. Çok daha hızlı atıyor kalbi, 2/4 ritminde.. Milonga’nın hikayesi biraz karışık.. oyunculluğundan mı gevezeliğinden mi nedendir bilinmez, isminin bir sürü anlamı var…

Milonga’nın hikayesi şöyle başlıyor:

1856 öncesi Arjantin toprakları ,“gaucho”ların özgürce yaşadıkları bir taşralar bütünüydü. Gaucho(1), engin düzlüklerin sessizliği ve yalnızlığıyla, bir de gitarıyla baş başaydı.. senenin belli günlerinde, - tarihçilerin; gitarı ile tüm “pampa”yı (~ovayı) dolaşarak her bir yerleşim biriminden diğerine, ülkeye dair haberler taşıyan gezgin gazeteciler’ olarak tariflediği - kendi yolunda bir “payador” ile karşılaştığı zamanlar hariç… Payador eğer gitar çalmakta yeterince ustaysa ve hikayelerini anlatmak için daha özgür bir forma ihtiyaç duyarsa, onları milonga ritmine uydurulmuş uzun ağıtlar şeklinde doğaçlardı. O, “pampa”nın gazetecisiydi, özgür, bağımsız bir gazeteci.. “gaucho” gibi..

Burada bir parantez açmakta fayda var; “Lunfardo(2) Akademisi”nin kurucusu ve tango konusunda bir otorite kabul edilen Jose Gobelo’ya göre Milonga, Afrika dilinde “kelimeler” anlamına gelen çoğul bir sözcük, “Payador”ların kelimeleri… 1872 yılında Jose Hernandez, şiir formunda, bir “gaucho”nun hayatını anlattığı ünlü kitabı “Martin Fierro”yu yayınladığında, Milonga sözcüğü, ‘dans edilebilir bir yerde bir araya gelmek’ anlamını çoktan edinmişti. Bir asır sonra 1883’de Ventura Lynch, milongayı şöyle tanımlayacaktı : “Şehrin kenar yerleşimlerinde Milonga çok genelleştirilmiştir. Tüm toplantılarda dans edilir, gitar ve akordeonla çalındığı duyulur yada sokak müzisyenleri tarafından flüt, harp ve kemanla çalınır ayrıca alt sınıf gazinolarda dans edilir”.

Bugüne geldiğimizde, “Milonga”nın pek çok anlamı üzerinde taşıdığını görüyoruz: bir müzik, bir dans, bir mekan, dans etmek üzere bir araya gelme olgusu ve son olarak orijinal çıkışıyla ‘fazla lakırdı, uzun hikaye, bol laf’ anlamında bir deyim.

Hikayemize geri dönecek olursak; 1856 yılında hükümet, ülke topraklarını satarak devletin kasasına para koymaya karar verir ve bu karar, “gaucho”ların geleneksel yaşam formunun da sonu olur. 19.yy sonlarında, özellikle İtalya ve İspanya’dan olmak üzere, gemiler dolusu göçmenin Arjantin’e boşalmasıyla birlikte, yerli nüfus ile harmanlanma süreci başlar. Bu aynı zamanda, müziğin ve dansın bir çok sitilinin bir biri içinde eriyip kaynaşması sürecini de tetikleyecektir...

Gaucholar gitarlarını ve “musica criolla” (~yerli, toprak halkının müziği) denilen habañera, fandango, milonga, vidalita ve cifra müziklerini, yeni göçmenler de müzik okuma ve yazma becerileriyle enstrüman zenginliklerini ve İtalyan opera geleneklerini beraberinde getirirler. Belli bir noktada, ilahileri çalmakta kullanılan bir Alman enstrümanın adeta şeytani bir ifade gücüne dönüşmüş formu “bandoneon” da bu topraklara ulaşır.. Ve, Rio de la Plata çanağının içinde karışarak ‘Tango’yu doğururlar…

Arjantinli siyahların ve Afrikalıların, “candombe” ve 2/4’lük neşeli vurgusuyla bugün de dans edilen “milonga” ritimleriyle, bu karışımın içinde yer aldıkları ve tangoların halsiz akan ritmine varyete kattıkları, müzik tarihçileri tarafından ifade edilmekte.

1903 – 1910 yılları arasında Buenos Aires’te piyasaya sürülen 1000’den fazla plağın üçte biri tangodur. Tango en kara siyahtan en ak beyaza yürüdüğü yolda, birinci dünya savaşının başladığı yıllarda, yolu üstündeki diğer popüler dans sitillerini çoktan öteye itmiştir…

(1) Gaucho : Arjantin ovalarındaki kırsal karakterler

(2) Lunfardo : Buenos Aires argosu

Yeşim Esemen

 
Toplam blog
: 45
: 2228
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

"Artık makine ile değil, insanla iletişim kurma" kararımın ardından IT sektöründeki kariyerimi nokta..