Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '09

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Mim kritiği ve alışveriş tutkum

Bu günlerde fazlasıyla tembelleşmiş olan bünyem, Mim olayı ile tavan yapmış durumda. Burdaki arkadaşların başına açmış olduğum bu Mim olayı sayesinde ben de tembellik yapma fırsatını sonuna kadar sömürdüm. Çünkü kim kimi mimlemiş, kim neden yazıyor muş merakının peşinden sürüklenerek yazmama için kendime gayet geçerli bir mazeret bulmuş oldum. Ama çok da güzel oldu zira tanıma fırsatını bulamadığım bir çok değerli yazarla tanışmış oldu.
Bu MİM oyununun amacı tanıyamadıklarımızı tanımak, kaynaşmak, birbirimize daha çok bağlanmaktı. Kimi arkadaşlar tereddüt yaşıyorlar, dışlanma olur, mimlenmeyen olur, insanlar sadece kendi arkdaşlarını mimler diye. Ama gördüm ki, tam tersi oldu, bir zincir gibi büyüdü gitti bu MİM olayı:))) Oh iyi ki de yapmışım, umarım başka mim konuları da çıkar:)
.........
Geçen gün gazetelerde Dünya'nın borç batağında olduğunu okudum...Şimdi bunu okuyan NORMAL bir insan, bundan ders çıkarır, tedbir alır ve harcama yapmaz. Fakat benim rahatsız bünyem alışverişe meraklı olduğundan bunu da alışveriş bahanesi olarak çevirip olmayan parasını harcadı...."Dünya borç içindeyse, benim olmam da gayet normal " diyerek alışveriş yaptım. Harcadığım para ise ödemem gereken mobilya taksidimdi..30 gün boyunca mobilyacıdan kaçar dururum artık...
Alışveriş isteğimin bir hastalık olduğunun farkındayım ama yemin ederim kendimi tutamıyorum. Böyle davranan tek kadın ben değilim, sanırım genlerimizde öyle bir kod var, engellenemiyoruz...
Sophie Kİnsella'nın kitaplarını okuyorum çünkü kadın resmen beni anlatıyor. ALışverişkolik olan bir kızın maceralarıına yer veriyor ve aman Allahım bu kadar mı beni tarif edebilir bir insan?
Ama kitabındaki kızımız zengin, yakışıklı ve anlayışlı ( kredi kartı ekstrelerine çok ses çıkarmayan) Beyaz Atlı Prensini buluyor, bense evde kalmış bir Kız Kurusu modunda alışeriş yapıp duruyorum...
Ayrıca muhtarda bana gelmiş bir kağıt varmış , kesin Pronet'ten geldi ama gidip almaya korkuyorum. Sanki almazsam borcum istenmeyecekmiş gibi...Kaçarım yok yarın gidip onu alıp, avukatla pazarlık yapmam lazım...:(Pazarlık yapacağım da nasıl ödeyeceğim bilmiyorum... Allahım biri beni durdursun, olmayan paramı harcamamı engellesin....
Veya sayısaldan para çıksın....
Kriz bitsin, herkes mutlu mesut yaşasın...
Ayrıca ben piyasalardaki durgunluğu canlandırmak için alışveriş yapıyorum, toplumsal refahı sağlamak adına bireysel parasızlık çekmeyi göze alıyorum..
devlet beni ödüllendirmeli...
Meli mi???
MEeliiii....
 
Toplam blog
: 125
: 1808
Kayıt tarihi
: 24.05.07
 
 

Bir gün elle tutulabilen, mürekkep kokusu içine çekilebilen GERÇEK bir gazetede köşe yazıları yaz..