Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '11

 
Kategori
Mizah
 

Mine çişim geldi!..

Mine çişim geldi!..
 

Üsküdar; Paşakapısı-Salacak yolu sakin, bazı yerleri pek dar, kıvrımlı dönemeçleri bol olan kimi yeri asfalt kimi yeri parke taşlarla dolu olan bir yoldu. Bu yolun üzerindeki "paşakapısı ilk mektebinde" başladım ilk öğrenimime. Mektep, ceza ve tevkif evi ile bitişikti. Tenefüse çıktığımızda mahkumları havalandırma voltalarında görürdük arada bir.. 

Mektebin ilk günü, annnemle bir anlaşma yapmıştık; Ben ağlamayacak sınıfı asla terketmiyektim, o da son zil çalana dek, elini kapıdaki gözetleme camından bana gösterecek, böylelikle orada olduğunu bilecektim.. Bu böyle üçbeş gün sürdü. yokluğuna alıştım.. 

Mektep-ev arasındaki mesafe hayli uzundu. Bu yolu yürümek ve bu mesafeyi katetmek gerçekten
yorucu, yorucu olduğu kadar da riskliydi. Bu yüzden annem komşu kızı Mine'ye emanet etmişti beni. O dördüncü sınıf ben birinci.. Kızcağız görevini bihakkın yapan bir kişiğe sahipti.. üstüne üstlük bir de benim bütün çocukça nazlarımı çekiyordu..
 

Günlerden bir gün, annemin yersiz ve o yaşımda esbab-ı mucibesini bir türlü kestiremediğim tembihi
yüzünden Mine'ye rezil olmuştum.. Annem mümkün mertebe mektepte tuvalete gitmememi, çişimi saklamamı tembihlemişti..
 


İşte ne olduysa o gün oldu; Mine herzamanki gibi okul kapısında beni bekliyordu. O an çok sıkştığımı, çişimin geldiğini hissettim.. Kıza çaktırmamaya çalışsam da yol boyunca taşaklarıma vuran sancının yoğunluğu giderek artıyor, saklamaya çalıştığım durumum yüzünden bu yoğunluk paniğe dönüşüyordu..Nihayet dayanamayıp vaziyeti kıza söyledim.. Elimden tuttu gibi koşmaya başladık.. yollar bitmiyor , sanki beni kepaze etmek için daha da uzuyordu. Mine her zaman yaptığı gibi bana çarpım tablosundan sorular soruyor, aklınca çişimi unutturmaya çalışıyordu..
 

Beşkere yedi?
Altıkere sekiz?
koş... koş... koşşşş! aa bak geldik geldik!
Ne geldik be ne geldik? Ben bitiyorum, sanki içimde bir nehir var akacak deniz arıyor..
Yahu, dur şuracıkta çıkartıp yol kenarına bırakıyim gitsin diyecem, kızın onca koşturmasına emeklerine yazık olacak..O da bu pratiği düşünmüyor, sanki suçumuza ortak olmak istemeyen onurlu bir duruş peşinde..
 

Nihayet, bizim evin çatısı göründü.. Sanki ufuktan beklenen gemi sağ salim çıkagelmişti..
Mine, kapıyı açması için anneme sesleniyor o bağırdıkça ben yerin dibine giriyordum.
kız bizim kapıya kadar geldi, annem kapıda..
Orada öyle bir işedim ki, paspasın üstünden sızanlar merdiven boşluğuna yönelip pıtpıt aşağıya
damlamaya başladı.. Annem katıla katıla gülerken..
Mine, "of ya.... of ya!" diye hayıflanıyor ben ise Mine' yi bir daha asla görmemenin hesabını yapıyordum...
 

 
Toplam blog
: 54
: 393
Kayıt tarihi
: 13.07.11
 
 

İstanbul'da yaşıyorum. Lise yıllarımdan beri minik denemeler yazıyorum. İnternetle tanışmamız biraz ..