- Kategori
- İlişkiler
Mine'ye nasihatler - 2
Kadınların bahçeleri vardı. Sevdiklerine yetiştirdikleri çiçekler ve intikam için bıraktıkları çorak topraklar. Birbirimize göstermek için en güzel köşelere masalar kurduk ki demli çaylarımızı yudumlarken muhabbet edebilelim. Hiçbir toplantımıza katılmadı erkekler, izin verdiklerimiz gelip geçebildiler sadece. Biz marifet saydık beraber yalnız kalmayı, her muhabbet sonrasında tek başımıza bahçemizde dolanmayı.
Kıskançlık ayrık otumuzdu bizim. Nice fırsatımız varken temizlemedik onları. Sümbüllerin, menekşelerin, karanfillerin, yaseminlerin ve güllerin arkasına gizledik. Hangi yolcu görüp de sorduysa onu, dönmemecesine uzaklaştırıldı bahçeden. Onları bulmayı beceremeyenlerle geçirdik vaktimizi. Kadınların çoğu, nasıl olsa benim bahçemde de var diyerek, uzaklaştırılmak korkusuyla ses etmedi. Gerçek sesi olmayan, sessiz muhabbetlere gebe kaldı masalar.
Masaya bir erkek oturtmaya karar verdiğimizde hiç kalkmasın istedik, oturduğu yerden çıkarsın bahçenin tadını, gezerken ezmesin çiçekleri ve en önemlisi; bulmasın ayrık otlarının yerini. Çok bahçe görmüş erkekler buldular onları elleriyle koymuş gibi ve uzaklaştırma kuralları onlar için de geçerliydi. Kalkmamacasına oturan bir erkek karşımıza çıkmadı.
Velhasıl, ottan sebeplerle kaybettik hep canım muhabbetleri…