Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

05 Ağustos '08

 
Kategori
Dünya
 

Mineraller ve Taşların Kombinasyonu

Mineraller ve Taşların Kombinasyonu
 


Üzerinde birer küçük böcekçiği andırdığımız bu koca meyvenin kabuğu "taşlar"dan ibarettir. Bu sözcük, aynı zamanda, yer kabuğunu meydana getiren maddeleri ifade etmektedir.


Olaya daha bir vakıf olabilmek adına, bu taş denilen nesneyi yakından incelemek gerekir... Her şeyden evvel şunu belirtmek gerekir ki "taş yığınları" veya diğer ismiyle "külte" bildiğimiz "taş parçası" anlamına gelmez. Yumuşak kil, sabunumsu marn (pekmez toprağı), ele avuca sığmayan kum, bir taş parçası değil, birer taş yığınıdır, kültedir. Öyle ki, topraktan çıkarılan petrolün bile bir "sıvı taş" olduğunu öne sürenler olmuştur.


Külteler tabiatta hiçbir zaman saf halde bulunmayan, minerallerden meydana gelmiş bileşik maddelerdir. Mineraller ise bir karışım olmayıp, kimyasal bileşimleri belirlidir. Bunlar genellikle geometrik şekillere sahiptirler.


Bu "mineral" sözcüğü son yıllarda yeni bir değer kazanmıştır. Bunları dükkânların vitrinlerinde, evlerde de birer süs eşyası olarak kullanılır görmekteyiz. Pul veya deniz kabuğu gibi, bir de mineral koleksiyonculuğu ortaya çıkmıştır. Çıkması kötü mü olmuştur?.. Tabii ki hayır... Çünkü doğanın bu eşsiz eserlerindeki billurların parlaklığı, çiçeklerin renklerine, eşyaların biçimlerine karışarak çevremizi güzelleştirmekte, yaşadığımız ortamı daha bir çekici kılmaktadır.


Lâkin taş meraklıları koleksiyonlarına bütün minerallerin örneklerini katamazlar maalesef!.. Zira öyle bir olasılıkta evlerinin döşemesi çökerdi kuvvetle ihtimâl! Bütün mineraller bir yana, yalnız granit taşının bütün çeşitlerinden birer örnek toplamaya kalksanız, eğer kiracıysanız, ev sahibiniz bu merakınıza acilen son vermeye bakardı! Bu sebeple, eğer taş koleksiyonu yapmak isteniyorsa sadece renkleri en güzel, şekilleri en ilginç olanları toplamakla yetinilmelidir. Bunların arasında değersiz taşlar dahi, birer güzel mücevher gibi kullanılabilir.


"Toprak ana"mızın bizlere verdiği bu mineralleri toplayalım, seyredelim, kullanalım. Toprak ana sinesinde daha nice mineraller saklamaktadır! Hem yalnızca yer kabuğunun derinliklerinde değil, yüzeye yakın, bize donuk, renksiz, biçimsiz gözüken, binlerce sene rüzgârın, yağmurun, güneşin aşındırdığı kayaların içerisinde saklamaktadır. Yuvarlak çakıl taşlarını kırdığımız zaman, bazılarının içerisinde billurlaşmış, pırıl pırıl yanan mineraller bulunduğunu görebiliriz.


Mineraller o kadar çok, o kadar çeşitlidir ki; onları adlandırmak ve sınıflandırmak için bilim adamları kulağa hiç de hoş gelmeyen isimler kullanmakta, ciltler dolusu kitaplar yazmaktadır. Bu kitaplar da öylesine karışıktır ki, işin içerisinden en uzmanlaşmış mineraloji bilginleri çıkabilir.


Bu çok çeşitli maddeleri değişik şekiller altında birleştiren taş kategorileri de vardır... Yeryüzünde en yaygın taş türü olan granit; kuvars (taş billuru), mika (ısıya karşı direnç gerektiren yerlerde camın yerine kullanılan saydam bir mineral) ve feldispat karışımıdır. Lâkin yer biliminde asıl önemli olan, taşların iki ana bölüme ayrılmasıdır... Bunlar "ilkel taşlar" ve "tortul taşlar" ismini alır.


İlkel taşlar, Yer gezegeninin ilk çağlarında, onu oluşturan yakıcı ve yumuşak maddelerden oluşmuştur. Bundan sonra soğuyup, üzerinde kıtalar meydana geldikten sonra Yer, yeni bir döneme girdi... Bu dönemde Yer'in yüzeyinde sular yoğunlaştı, dört bir yana dağıldı ve her yere sızarken, rüzgârın da bir yandan aşındırdığı eski külteleri yıprattı.


Bu aşınma, yıpranma sonucunda, akarsuların sürüklediği kalıntılar, denizlerin dibinde birikti ve yavaş yavaş tortul külteleri meydana getirdi.


Yer'in başka bir döneminde, bu kez hayat başladı... Artık taş kalıntılarına, kabuklar, iskeletler, canlıların cesetleri gibi yaşamın kalıntıları da eklendi. Bundan böyle yeryüzünde iki çeşit taş olacaktı... Bunlardan biri, adına "ilkel" ya da "billurlu" taş dediğimiz ve minerallerden oluşmuş taşlar; diğeri de, örneğin kalker gibi, adına "tortul" dediğimiz ve çoğunlukla, çok eskiden yaşamış canlıların kalıntılarından oluşmuş taşlardır.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..