Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Minimal yaşam. Neye göre?

Minimal yaşam. Neye göre?
 

Eşi çok zengin... Her türlü lükse sahip bir hayat sürüyor. Gerçi zengin eş biraz kaprisliymiş, pek huzuru yok ama...

Kazancı çok iyi...Kariyer hazır...Gerçi iş ortamı ve patronlar, biraz huzurunu kaçırıyor ama...

Uzun zaman önce, Şevval Sam’ın bir ropörtajını okumuştum. Hayatındaki bir dönemin, maddi olarak zor geçtiğini anlatıyordu. Minibüsten bozma bir barınakta yaşadığını...Ve gelecekte hayatında yine böyle bir dönem olursa; beş metrekare bir alanda, saç keserek yaşamını devam ettirebileceğini söylüyordu...

Minimal şartlarda da olsa hayatı sürdürebilmek için, her zaman bir olanak olduğunu düşünmüştüm. Eğer ki istenilen sadece huzursa, kişilik satışının bedelinin; minimal yaşamdan daha ağır olduğunu biliyordum.

Kayıp kişi blogumdaki kişinin, hayat şartları değiştiğinde minimal yaşamı sürdürebildiğini ve aslında kayıp kişinin O olmadığını gördüğümü söylemiştim.

Şartlar, hayatta her an değişebiliyor. Eğer biraz dik kafalıysa, eğer hayattaki mutluluk sadece maddi başarılarla ölçülmüyorsa; her an minimal şartlarda yaşamak zorunda kalabilir insan oğlu...

Değerlerle bezenmiş yoksul bir sofra çoğu kişi için sahte bir ziyafet sofrasından çok daha doyurucu olabiliyor. Sadece karın doyurmak değilse amaç, ruhu da aynı şekilde besleyip; iç huzuruyla yenen her lokma bir ziyafetten farksız olabiliyor.

Kuş tüyü bir yatakta, boğazından geçen her lokmanın sapıyla geri alınacağını bilerek, ne kadar huzurlu uyuyabilir ki bir insan...

Gece yarısı eve sarhoş gelip şiddet uygulayacak bir eşi beklerken ya da sabah daha günaydın bile demeden insanın tüm günlerini zehir eden bir işin düşüncesiyle, o kuş tüyü yastıklar soğuk bir taş gibi acıtmaz mı; uykuya hasret beyinleri...

İnsan oğlu için en güzeli hem huzur hem de gerekli maddi şartları oluşturabilmek tabi ki... Ama hayat bu, her zaman herkese aynı gülücükle yaklaşmayabiliyor.

İşte böyle zamanlar olduğunda acaba diyorum, bu dünyadaki kaç kişi kişilik satışından elde edilen geliri huzurlu bir lokmayla değişebilir?

Cesaret mi etkiliyor acaba bizi, bu seçimi yapmak zorunda olduğumuzda; yoksa hayata sadece gülerek ‘’oyuna beraber devam edelim’’ bakış açısı mı?

Altın kafes her bülbüle uygun mudur gerçekten?

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..