Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '16

 
Kategori
Deneme
 

Minimalizm üzerine

Minimalizm üzerine
 

Minimalizm


“Minimalizm” aslında bir sanat akımı olarak başlamış  fakat hayatın kendini de içine alan bir dünya görüşü olarak sürüp gitmiştir.
 
Bazı sözcükler kendi anlamlarını kendi içinde saklarlar. Minimalism de öyle . Kısaca ve özetle : “Küçük güzeldir; sade güzeldir..” diye açıklanabilecek bir sanat ve hayat anlayışı.
 
Gerçi hiçbir sanat anlayışı tek başına kalmaz, sürmez ; mutlaka onu değişik şekilde yorumlayıp, değişik biçime sokanlar hep olmuştur. Bu yüzden de özgün sanat akımları bir süre sonra  yozlaşmış, değişik şekillerde anlaşılır olmuştur.
 
Böyle bir hayat anlayışı bizim özümüzde de aslında vardır ama varoluş biçim çok farklıdır. Eskilerin anlayışı : “Bir lokma, bir hırka…” bana yeter anlayışıdır. 
 
Anadolu halkı sadelikten yanadır; fazla malda, mülkte gözü yoktur. “Öteki  dünyaya iki metre bezle gideceğiz..” derler , onun için mala, mülke tamah etmeyenlerimiz çoğunluktadır.
 
Diğer yanda bazı insanların gözü doymaz.  “O da lazım olur, bu da lazım olur..” anlayışı içinde biriktirir de biriktirirler… Hiç doymazlar.
 
Aslında Minimalizm, çağdaş sanat ve müzikte, kökeni 1960'lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran bir akımdır.
 
Bazı edebi şahsiyetlerin Minimalizm akımı hakkındaki sözleri;
 
Karmaşık şeylerin güzel olduğunu düşünmek insanların ortak yanlışıdır. (Descartes)
Sade ama basit olmayan, yalın ama yavan olmayan bir güzellik anlayışıdır. (Hegel)
Fakirlik, yoksunluk, eksiklik değildir minimalizm; aksine bilinçli bir tercihtir; zor olanı seçmektir, azla çok iş yapmaktır. (Ludwig Mies van der Rohe)
Akla, hem de saf akla hitabeden sadece saf akıl ile haz alınan bir güzelliktir Minimalizm. (Kant)
 
Minimalizm bir bakıma da Uzakdogu kokenli bir tarzdır. Japonların mütevaziligi yada gereksiz şeylerden uzak durmaları olarak nitelenebilir.
 
Bazı insanlar da “O da ilerde lazım olur…Bu da lazım olur…” düşüncesi için de öylesine çok biriktirme eğilimine girerler ki, zaman içinde evleri bir “çöp ev”  olur çıkar. Evde her şey vardır ama arayınca bir şey bulunmaz  ve her şey bir kaos içindedir.
 
Son zamanlarda böyle bazı İngiliz Evlerini seyrediyoruz. Temizlemekle, atmakla bitmiyor evdeki eşyalar. Bunlar genellikle yaşlı, kafa ve hayat dengeleri bozulmuş; kendi içlerine çekilmiş insanların evleridir. Durmadan Toplamak düşüncesi , buna ne denir?
 
Dispozofi ; biriktirme merakının diğer bir adı… Bazıları bilirsiniz gazete veya gazete kupürleri biriktirirler ; bir üç beş yıl değil… Bir ömür boyu biriktirirler. Artık o eve kimse giremez. Özel bir ev olur. Ve bir de bakarsın komşuların yakınmaları ve evden gelen pis kokularla ev polis baskınına uğrar ve evden tonlarca gereksiz gazete, kağıt ve ne ararsan.. çıkar; kamyonlara atılır götürülür çöplüğe… Bu nedir?
 
Bu bir çeşit Obsesif- Kompulsif yada patolojik bir Biriktirme Hastalığıdır; kişi ve çoğu kere çevre için de sorunlu bir davranıştır.  Zamanla kişinin yalnız kendisini değil, ailesini ve konu komşuyu da tedirgin eder.
 
Bu durum “minimal” yaşam anlayışının tam tersini gösterir. Minimalistler hem sanat anlayışlarında hem özel yaşamlarında karmaşıklıktan kaçarlar; sade ve basik olana yönelirler. Basit, sade olanın mutlaka çirkin olması gibi bir ilke kabul edilemez. Nice Minimalistler güzellik yaratmada çağdaşlarıyla yarışa girmişlerdir.
 
“Minimalizm, modern sanat ve müzikte, kökeni 1960'lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran bir akımdır. ABC sanatı, minimal sanat gibi terimlerle de anılır. Bu alandaki önemli isimler arasında Carl Andre, Sol LeWitt, Robert Morris, Richard Serra, Donald Judd, Dan Flavin sayılabilir.”(wikipedia)
 
Minimalist bir felsefeyi benimsemenin arkasında yatan ana düşünceler şunlardır:
 
1. Şu özsözü bir yere yazın: “Daha az eşya, daha çok anı”
2. Tarzınızı ve ihtiyaçlarınızı belirleyin.
3.Sık sık dolaplarınızı ve eşyalarınızı gözden geçirin.
4.Listesiz alışverişe çıkmayın.
5. Daha az satın alın, ama daha iyisini alın.
6.Daha çok eşyanızı hediye etmeye bakın.
7.Hobileriniz için hırslı olmayın.
8.Midenize girenler konusunda da Minimalist olun.
9.Zamanınızı da dikkatli harcayın.
10.Aynı anda birden fazla iş yapmayın.(nil yalçınkaya, onedio,3.7.15)
 
Son olarak; herhalde sahip olduğumuz şeyler için minnettar olmak gerekir.. Çünkü çoğu insanın bizim sahip olduğumuz şeylere sahip olmadığını bilelim.
 
Sonsuz hırsın insan için hiçbir yararı yoktur. Sade bir hayat, sade bir çevre insanın daha iyi düşünmesine yol açar. Ve çevremizdeki kargaşa bizi bir süre sonra strese sokar sonra da depresyona.
 
Kısaca , “az ve öz..” Hem yaşam anlayışımızla; hem de dilimizle..”
 
Biliyorsunuz ve tanıyorsunuz, çok şey söyleyip de hiçbir şey söylemeyenleri. Bazen dinlemek daha iyidir. Ve gülümsemek. Kalın sağlıcakla.
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..