Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '15

 
Kategori
Danışmanlık
 

Mirasın reddi-Mirasın gerçek reddi

www.gurselavukatlik.com

Avukat Erdoğan KAYA

Miras; vefat eden kişinin mirasçılarına bıraktığı haklar ve borçlardır. Görüldüğü üzere miras sadece geride kalan mal varlığı vb. hakları değil aynı zamanda borçları da içermektedir. Miras, bazen mirasçılar tarafından çeşitli sebeplerle kabul edilmek istenmeyebilir. Örneğin; mirasın borçlardan ibaret olması, mirasın sağlanan haklardan çok borçlardan oluşması ya da sonraki mirasçılar yararına miras hakkından vazgeçmek istenebilir. İşte bu durumlara ilişkin olarak mirasın reddi yolu ortaya konulmuştur.

Mirasın reddi 2 şekilde söz konusu olabilir. Bunlar; mirasın gerçek reddi ve mirasın hükmen reddidir.

MİRASIN GERÇEK REDDİ

Kural olarak mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar(4721 s. K. md. 599). Bu nedenle mirasçıların, ret beyanlarını açıkça ortaya koymaları gerekir. İşte bu durumda “mirasın gerçek reddi” durumu söz konusu olmaktadır.

Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler(md. 605).

Eşlerden biri, diğerinin rızası olmaksızın ortaklık mallarına girecek olan bir mirası reddemeyeceği gibi, tereke borca batıksa mirası kabul de edemez. Diğer eşin rızasının alınmasına olanak bulunamazsa veya bu konudaki istem onun tarafından haklı sebep olmaksızın reddedilirse, istem sahibi eş kendi yerleşim yeri mahkemesine başvurabilir(md. 265).

Miras, üç ay içinde reddolunabilir(md. 606). Bu husus oldukça önemlidir. 3 aylık sürenin kaçırılması halinde mirasçı, mirası ret hakkını kaybeder. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.

3 aylık süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, mirasın reddi beyanının süresi içerisinde usulünce ileri sürülmemesi halinde ret hakkı söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle mirasın reddinde 3 aylık sürenin başlangıç ve bitiş tarihine çok dikkat edilmelidir.

Önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hakimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir(md. 615). Önemli sebep sayılabilecek hususlara örnek olarak; mirasçının devamlı hastalığı, yabancı memlekette olması, tereke mallarının çeşitli memleketlere dağılmış olması, sonradan mirasbırakanın haksız fiilinden dolayı bir sorumluluğunun öğrenilmiş olması gibi durumlar önemli sebep olarak sayılmaktadır(Prof. Dr. A.Naim İNAN/Prof. Dr. Şeref ERTAŞ/Yrd. Doç. Dr. Hakan ALBAŞ, İNAN Türk Medeni Hukuku Miras Hukuku, 7. Bası, Ankara 2008, syf. 506).

Mirasın gerçek ret  şeklinde 3 aylık süre içerisinde reddi için sulh hukuk mahkemesine müracaat edilmesi gerekir.

Mirasın reddi kayıtsız ve şartsız yapılmalıdır(md. 609). Böylece mirasın reddinin açık ve kesin olması sağlanmaya çalışılmıştır.Mirasın reddedilip reddedilmediğine ilişkin olarak ileride doğabilecek uyuşmazlıkların önüne geçilmeye çalışılmıştır.

Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer. Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez. Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar(md. 608).

 
Toplam blog
: 190
: 1419
Kayıt tarihi
: 26.06.14
 
 

Avukat ..