Mısır Piramit’leri Bilinmeyenlerin İçinde Bilinenler.

Piramit denilince dünyanın her yerinde piramitler olduğu halde neden sadece akla Mısır gelir.

Zarar görmeden ayakta kalabilmeyi başarabilmiş tek yapı Mısır’daki Gize piramitlerinden Keops piramiti de ondan mı?

Piramit’lerin bu kadar ilgi görmesinin çok büyük nedenleri var.

Aklın zorlandığı, inanılması için bilinmeyenlerin bilinir hale gelmesi gerekiyor ki, bu şimdiye kadar olmamış.

Dünyanın ileri gelen bu konuda uzman olanlar yıllarını vermişler bu bilinmeyenleri bilinir hale getirmeyi başaramamışlar.

Olanlar, gördükleri.

İnandıkları ve inanmak istemedikleri...

Olmaz dedikleri bilimsel olarak kendilerini dahi ikna edemediklerine şahit olmaları inanılmaz.

Bu defa tamam, sırrı çözüyoruz demelerinin üzerinden uzuuun süreler geçmiş, netice bilinmeyenlerin içindeki bilinenler olmuş.

Nasıldır bilinmeyenlerin içinde bilinenler?

Şöyle izah edebiliriz basit bir anlatımla. Sade bir örnek vererek;

Kahire’de bulunan Keops Piramit’i;

12 ton ağırlığında iki buçuk milyon taş bloktan oluşmuş.

Günde on blok yerleştirilmesi halinde yapımının;

664 yıl süreceği oysa buranın 30 ile 40 yılda yapılmış olması...

Burada bilinen Piramit ve taş bloklar

Bilinmeyen 12 ton ağırlığında iki buçuk milyon taş blok nasıl getirilmiş, nasıl konulmuş ve kimler yapmış.

Olay bununla kalsa yine iyi, kalmıyor ki…

“Yok artık - bu kadarı da olmaz - asla inanamam” diyemezsiniz.

Gerçekler ortada, söyleyenler bu işin ehli uzman kişiler.

Ben yazılanları aktarıyorum,

Sizin aklınız alacak mı?

Piramit’in üstünden geçen meridyen,

karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya bölüyormuş.

Piramit, dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunuyormuş.

Piramit’in yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla çarpıldığında güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı veriyormuş.

Piramit’in taban alanının yüksekliğinin iki katına bölünmesi pi sayısını veriyormuş.

Piramitlerin içerisinde ultrasonunda, radar, sonar gibi cihazlar çalışıyorlarmış.

Kirletilmiş suyu bir kaç gün Piramit’in içinde kaldığında arıtılıyormuş.

Piramit’in içerisinde süt bir kaç gün süreyle taze kalıyormuş.

Ve sonunda bozulmadan yoğurt haline geliyormuş.

Bitkiler, piramit içerisinde daha hızlı büyüyorlarmış.

Çöp bidonu içindeki yemek artıkları hiç koku yaymadan mumyalaşıyorlarmış.

Kesik, yanık, sıyrık ve yaraların Piramit’in içinde daha çabuk iyileşiyorlarmış.

Piramit’in içi yazın soğuk, kışın sıcak olurmuş.

Piramit kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda 2 kez güneş giriyormuş.

Bu günler doğduğu ve tahta çıktığı günlermiş.

Büyük Piramit’in açıları, Nil'in delta yöresini iki eşit parçaya bölüyormuş. 

Gize ‘deki üç piramit aralarında bir Pisagor üçgeni olacak şekilde düzenlenmiş.

Büyük Piramit’in dört yüzeyinin toplam yüzölçümü, piramit yüksekliğinin karesine eşitmiş.

Büyük Piramit, dünyanın kara kitlesinin merkezinde yer alıyormuş.

Büyük Piramit, dört ana yöne göre düzenlenerek inşa edilmiş. 

Piramit dev bir güneş saatiymiş.

Ekim ortasıyla Mart başı arasında düşürdüğü gölgeler mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösteriyormuş.

Piramit’i çeviren taş levhaların uzunluğu bir günün gölge uzunluğuna eşitmiş.

Bu gölgelerin taş levhalar üstünde gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yılın uzunluğu yanlışsız olarak saptanabiliyormuş.

Büyük Piramit'le dünyanın merkezi arasındaki uzaklık, Kuzey kutbuyla arasındaki uzaklığa eşitmiş.

 Piramit’in yüksekliğiyle, çevresi arasındaki oran, bir dairenin yarıçapıyla çevresi arasındaki oranın dengiymiş.

Dörtkenarlar dünyanın en büyük ve çarpıcı üçgenleriymiş.

 
Gize ‘den geçen boylam, dünyanın denizleriyle anakaralarını iki eşit parçaya bölüyormuş.

Bu boylam ayrıca, kara üstünden geçen en uzun kuzey-güney yönlü boylammış.

Bütün yer kürenin uzunluğuna ölçümünde doğal sıfır noktasını oluştururmuş. 

Keops piramidinin yüksekliğinin 1 milyarla çarpımı yaklaşık olarak güneşle dünyamız arasındaki mesafeyi veriyormuş. (149.504.000km) 

Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiş.

Bu taşların temin edilebileceği en yakın mesafe yüzlerce km uzaklıktaymış.

Bu taşların nasıl getirildikleri tam olarak bilinmiyormuş.

Mumyalarda radyoaktif madde bulunmuş.

Mumyaları ilk bulan 12 kişi kanserden ölmüş. 

Piramitlerin bazı odalarını içinde ne olduğu hala bilinmiyormuş.

Araştırmacıların çoğu ya içinde kaybolmuş ya da aynı yerde birkaç tur atmışlar.

İçlerini görememişler… 

Piramitlerin içleri yazın soğuk, kışın çok soğuk oluyormuş. 

Uzayda, aynı Mısır'daki piramitler ve Sfenks ‘in dizilişine uygun şekiller varmış.

Ayrıca Piramit’lerin, bir yıldız kümesine göre dizili oldukları iddia ediliyormuş.

Piramit’lerin bazılarında, kilometrelerce devam eden tüneller varmış.

Bu tüneller, kimi zaman bir tuzağa, kimi zaman da firavunun gerçek mezarında çıkıyormuş.

Aslında bu kadarla da kalmıyor.

Daha yazılacak çok bilinmeyen var.

Daha önce şimdilerden daha mı ileri medeniyetler vardı?

Uzaylılar mı gelmişlerdi?

Konuyla ilgilenenlerin dikkatine…

Nazan Şara Şatana