Mısır seçimleri, İslam, Şeriat, Kadın ve Demokrasi

Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesinden bu yana, ilk kez yapılan seçimlere dünya büyük ilgi gösteriyor.

Demokrasiyi sandıktan çıkan oy pusulaları ile aynı görenler Mısır halkını tebrik edip kutluyor demokrasi başarısından ötürü.

“Ilımlı İslam- moderate İslam” isteği ile özellikle Kuzey Afrikalı Arap ülkelerinde rüzgarla karışık tipili boranlı bir hava estirildi ve adına bahar denildi, hatta daha da özelleştirilerek “Arap Baharı” adı verildi. Ve estirilen bahar rüzgarı ile birlikte, kiminin kellesi gitti, kiminin gövdesi Ilımlı İslam uğruna.

01 Aralık, 2011 New York Times gazetesi, Mısır seçim haberlerini değerlendirirken, Radikal İslam, Ilımlı İslam, Aşırı İslam olarak parçalara ayırmış oy yüzdelerini. Kaç çeşit İslam var dünyada?

1 Şubat, 2011, Salı günü Obama’nın özel büyük elçilerinden Frank Wisner ile Mısır’ın devrik Başkanı Hüsnü Mübarek bir görüşme yapıyor. Konu, Mısır’ın, daha doğrusu Mübarek’in kaderi; reformlar, değişim..vs.  Bu görüşmede Hüsnü Mübarek, kendisinin devrilmesi halinde ülkede Radikal İslam’ı temsil eden, Müslüman Kardeşlerin- Müslim Brotherhood iktidarı ele geçireceğini ve bu durumun ileride Mısır ABD ilişkilerini, İran ABD ilişkilerine benzeteceğini söylüyordu. (Mübarek’ten Bin Ladin’e)

Yapılan tahmin ve yorumlara bakılırsa Hüsnü Mübarek’in söyledikleri gerçekleşiyor;

Mısır’dan ilk gelen seçim sonuçlarından Müslüman Kardeşlerin ezici bir çoğunluk alacağı tahmini yapılıyor. Bu tahminin arkasından da Müslüman Kardeşleri adlı örgütün söylemlerinden alıntılar var. Kadın hakları, kadınların seçime katılmaması, turizmi yasaklama gibi.

Mısır yasalarının Şeriat’a göre yeniden düzenleneceği yorumu sunulurken, Amerika yönetimine, Mısır benzeri ülkelere İslamcı kadroların gelmesine yardımlarından dolayı, Amerikan okuyucuları tarafından sitem yapılıyor.

“..Mısır’da İslamcılar seçimi kazanıyor” başlığı ile, 1 Aralık 20011 tarihli Washington Post gazetesinde yer alan habere bazı okuyucu yorumları şöyle;

“Taş devrine dönmeyiz, önümüzde ne olduğunu biliyoruz, birlikte hareket etmek zorundayız.” Hidayet Abdül Nabi adlı Mısırlı gazeteciden alıntı.

“Demokrasi, seçime katılan seçmenlerin eğitim düzeylerinin ne kadar iyi olup olmamasına bağlı. Şeriat yasalarının gerçekleşeceği Mısır, ağır bir din devleti altında kalıyor. Şüphesiz bu durum, yüksek eğitimli azınlığa karşı kavgaya yol açacak.”

“Sürpriz! Sürpriz! Kimin için? Obama ve Hillary için değil! Büyük Allah Obama ve Hillary için Mısır’a, Tunus’a, Libya’ya İslamcı Kuvvet getirdi.”

“Şimdi yardım etme sırası Erdoğan’da. Obama ve Hillary Diktatör ve laik Suriye liderini devirecek. Sonuç olarak, bu kadar İslam zaferinin ardından Obama kesinlikle yeniden seçilmeli. İslam, kadın ve demokrasi… Allahım sen ne büyüksün!

Dış kaynaklı verilen haberlerde Müslüman Kardeşlerin uzun yıllar içinde nasıl örgütlü bir şekilde çalışarak bugünlere kadar gelebildiği ve karşısındakilerin ona karşı bir alternatif üretemedikleri , gençlerin, yüksek eğitim görmüş kişilerin pasif kaldıkları uzun uzun anlatılıyor.

Otuz yıl önce Otokrat ve Teokrat Monarşi rejiminin temsilcisi İran Şahı’nın devrilmesi ile başlayan İslami yönetim süreci, bugün başka bir yüzle İslam ülkelerini sarıyor. Uzun ve kısa vadede ne getirip ne götüreceği belli değil. Ama, en çok da ülkemizi etkileyeceği belli. Bunun için kehanete gerek var mı bilmiyorum.

Hüseyin Seyfi