Mısır ve İslam dünyasındaki sorunların çözümü, Kurana uymakla olur

Dünden bu yana tüm televizyon ekranlarından Mısır'da yapılana katliamı an an izliyoruz, Müslüman aleminden kınama ve gıyabi kılınan cenaze namazları dışında bir harekette görmüyoruz. Yıllardır dünyanın bir çok noktasında müslümanlara yapılan zulüm, baskı, katliamlar islam aleminde sadece gıyabi kılınan cenaze namazları, protesto gösterileri ile kınanıyor.

Oysa Allah müslümanlara Kuran da çok açık olarak birlik olursanız, bir araya gelirseniz siz de bu belaları kaldıracağım diye buyurmaktadır.

Eğer İslam alemi güçlü, istikrarlı, müreffeh bir medeniyet olmak, dünyaya her alanda yön vermek ve ışık tutmak istiyorsa, birlik halinde hareket etmek zorundadır. Bu birliğin yokluğu, Müslüman ülkeler arasındaki ayrılık ve dağınıklık, İslam dünyasından ortak bir ses yükselmemesi, mazlum Müslüman halkları da savunmasız bırakmaktadır. Mısır da yaşanan katliamlar Darbecilerin suçu olabilir ancak bu masum insanların sorumluluğu herkesten önce, İslam dünyasının üzerindedir.

İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)

Müslümanların birlik olması Allah'ın Müslümanlar üzerinde ki farz olan bir hükmüdür.

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla

1- Ta, Sin, Mim.

2- Bunlar, apaçık Kitabın ayetleridir. 

3- Mü'min olan bir kavim için hak olmak üzere, Musa ve Firavun'un haberinden (bir bölümünü) sana okuyacağız. 

4- Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır'da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı. 

5- Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyorduk. 

6- Ve (istiyorduk ki) onları yeryüzünde 'iktidar sahipleri olarak yerleşik kılalım', Firavun'a, Haman'a ve askerlerine, onlardan sakındıkları şeyi gösterelim.   ( Kasas Suresi 1-6 )