Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

Mısır yakılırken Türkiye'ye düşen...

Mısır yakılırken Türkiye'ye düşen...
 

Mısır kan gölü, demokrasi deneyimi olmayan, asker/sivil firavunlardan/diktatörlerden  firavunlaşan yöneticilerden kurtulamayan Mısır, kaosa sürükleniyor. ilkel/geri/çağdışı yönetim anlayışlarını tarihin çöplüğüne gömme yeteneğini geliştiremeyen Mısır, giderek iç savaşa sürükleniyor.

Tahrir direnişi ile Mübarek’ten kurtulan Mısır, dinsel normlara göre ülkeyi dizayn eden  Mursi  ile de gerçek bir demokrasi deneyimi yaşama olanağı bulamadı. Bir yıl gibi kısa bir sürede milyonlarca halk Mursi’ye karşı tepkilerini dile getirdi, imza topladı ancak iktidar/güç zehrine teslim olan Mursi  Mısır halkının duyarlılıklarını görmezden geldi.

AKP iktidarının on yılda Türkiye’ye biçtiği gömleği bir yılda Mısır halkına giydirmeye kalkan Mursi dünyayı/siyaseti okuyamadı. Başta ABD ve AB olmak üzere ordunun darbeyle iktidarı gasp etmesine yeşil ışık yakan batının ikiyüzlülüğünün iyot gibi açığa çıkması, Mısır halkının giderek iç savaşa evrilen ülkesinde yaşananları değiştirmiyor.

Türkiye gibi sandık yoluyla iktidarın değişeceğine dair yeterince deneyimi ve birikimi olmayan Mısırın firavun/firavunlaşan yönetimlerden kolayca kurtulacağına dair bir umut besleme olanakları da yok. Mursi için alanlara çıkıp darbeci askerlerin kurşunlarına direnen halkın Mursi’yi demokrat olduğu için desteklediğini iddia edemeyiz; nüfusunun yarısı okuma yazma bilmeyen Mısır halkı, dinsel duyarlılıkların özellikle dış desteklerle kışkırtılması ile normal süreç ilerlese bir an önce kurtulabileceği postalların altında eziliyor.

Türkiye’nin Suriye’ye karşı ittifak ettiği Suudi/Katar ittifakının açıkça desteklediği darbecilere batınında utangaç desteğini yinelemek gerekiyor. Uluslar arası ilişkilerde pragmatist politikaların ilkeli politikalara yenildiği gerçeğini yaşayarak öğrenen Türkiye’nin Mısır’da yaşanan kaosta, kan gölüne dönüşmesindeki payını da not etmek gerekiyor.

 

Darbenin ilk günlerinde yazdığım yazımda “Obama, AB ülkeleri Mısır’da yapılana açıkça “darbe” diyemedi. Çünkü batı “Ilımlı İslam”ı Laikliğe tercih etmekle yaptığı yanlışı biraz pahalı da olsa öğrendi. Dinin belirleyici/egemen olduğu yönetimlerde demokrasi değil gittikçe otoriterleşen iktidarlarla radikal dinciler azınlıkta olsalar bile belirleyici oluyorlar. Toplumu dinsel referanslara göre biçimlendiriyorlar.

 

Mısır’da yaşanan darbe ile batının “Ilımlı İslam ile olan dansı” sona erdi.

 

Sonuç olarak Mursi, demokrasiyi içselleştirememiş devrik bir lider. Yaptığı yanlışların bedelini Mısır halkı ödüyor.

 

Gerçek şu;  Mursi, Müslüman Kardeşler, ihvan kaybetti. Tabi politikalarını Mursi’ye göre dizayn eden ülkeler, başta Türkiye.

 

Çağdaş dünyaya ve Mısır’ın dostlarına düşen Mısır’da en kısa zamanda demokratik seçimlerin yapılması için kamuoyu baskısı oluşturarak; demokrasiye geçilmesini hızlandırıp ordunun kışlasına çekilmesini sağlamaktır.

 

Mursi ve taraftarlarının uyguladığı yanlış politikalara payanda/ destek olanlar,  Mısır’ı çiğneyen postallarında sorumlusudurlar, nokta…”

“Çağdaş dünyaya ve Mısır’ın dostlarına düşen Mısır’da en kısa zamanda demokratik seçimlerin yapılması için kamuoyu baskısı oluşturarak; demokrasiye geçilmesini hızlandırıp ordunun kışlasına çekilmesini sağlamaktır.” Diyerek özetlediğim düşüncelerimi tekrar ettikten sonra özellikle kendi kendine “oyun kurucu” rolü biçen Türkiye’nin Mısır, Suriye vb. dış politikalarını gözden geçirip “ilkeli” tutum almasını ummak istiyorum.

Mısır’daki yangının büyümesine başka ülkelere sıçramasına Ankara’nın hamaset söylemlerinin çözüm olamayacağı gün gibi ortada. Kendi iç barışını sağlamış, ilkeli politikalar oluşturan Türkiye’ye coğrafyamızın, dünyanın her zamankinden daha çok gereksinimi var. 

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..