Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

18 Aralık '06

 
Kategori
Felsefe
 

Mitolojik efsaneler ''Tanrıça Kibele''

Mitolojik efsaneler ''Tanrıça Kibele''
 

Neden yaz ve kış yaprağını dökmeden öylece kalır çam ağacı bilir misiniz? Beni araştırmaya yönlendirdiği ve sonra da öğrenmemi sağladığı için efsaneleri çok severim.. Bunlardan biri de sizlerle paylaşmak istediğim Bereket Tanrıçası Kibele'nin efsanesidir..

Özellikle Romalı yazarlar kendi zamanlarında Kibele'den hep söz etmişler haklı olarak.. Dünya Edebiyatçılarının da en çok söz ettikleri kadın, yine tanrıça Kibele olmuş.. Analığı, (Bu arada, Kibele Zeus'un annesiymiş.) üretkenliği, dişiliği, hayatı sürdüren doğurganlığı ve bereketi simgelediği için de ona ''Ana Tanrıça Kibele'' yani '' Bereket Tanrıçası '' denilmiş... Ve öyle de efsane kadın olmuş Kibele, '' Kibele Ana ''

Sizlerin de bildiği gibi, masallar anlatılırken bir varmış bir yokmuş la başlar ya, ya efsaneler? Efsaneler ise '' Efsaneye göre '' diye, başlanırmış....

Efsaneye göre, ''Ana Tanrıça'' yani (Kibele), o zaman içinde Attis adlı bir delikanlıya aşık olmuş, ama ne aşk.. Böyle bir aşk yeryüzüne ne gelmiş ne söylenmiş ne dinlenmiş..Attis, Kibele'nin kendisini sevdiğini ve ona karşı beslediği duygulardan habersiz mi habersizmiş.. Bu arada da belirteyim Attis, * Pessinus (Ballıhisar) kralının kızıyla nişanlıymış.. İki tarafta evlenme hazırlıklarını sürdürüyorlarmış büyük bir heyecan içinde..

Gelmiş zaman gitmiş zaman derken düğün dernek kurulmuş, ikramlar hazırlanmış, düğüne davet edilen bütün misafirler buyur edilmiş...

Ama bu arada da gözünü öyle bir aşk bürümüş ki bizim Kibele'nin yani ''Ana Tanrıça'nın '' süslenmiş püslenmiş takıp takıştırmış bütün güzelliği ve olanca ihtişamıyla birden bire düğünün orta yerine çıkıp gelivermiş hırs rüzgarlarıyla birlikte..

Ve ne yazık ki kadınca kıskançlık duygularına esir düşen Kibele, elindeki tanrısal gücüde kullanarak sevdiği erkeği, Attis’i herkesin içinde o an deliye çeviri vermiş..

Birden bire ne olduğunu anlayamayan ve çılgına dönen Attis o esna da dans ediyormuş.. Sonra mı? Aniden belindeki bıçağı çeken Attis erkeklik organını kesip atmış düğünün orta yerine..

O an Attis’in kasıklarından fışkırırcasına akan kanlar yeri göğü toprağı sulamış ve kendiliğinden bitkiler fışkırmış her yere...

Zavallı bedeni oracığa yığılıp kalmış ve aniden bir çam ağacına dönüşmüş Attis'in cansız bedeni... Ana Tanrıça da yine tanrıların ona verdiği güçle onun hiç bozulmamasını sağlamış..

Şimdi anladınız mı neden çam ağacının yaz ve kış hiç yaprağını dökmediğini ve bozulmadan kaldığını o günden bu güne?

Kibele'nin kadınca arzuları onu yaz kış ayakta ve capcanlı dipdiri tutuyormuş da ondan..

*Pessinus ( Ballıhisar'ın ) Ankara-Eskişehir karayolu üzerinde Sivrihisar yakınlarında olduğunu ve Kibele'nin günümüze ulaşmış heykel ve figürlerinden geniş kalçalı, iri göğüslü bir kadın olduğunu da ayrıca belirtiyor araştırmacı uzmanlar..

Okuyarak paylaştığınız için teşekkür ederim...

Zaman mı? 2004 Dünya zamanı...

Kaynak Fotoğraflar: Afyonkarahisar Valiliği

Sabiha Rana

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..