Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '14

 
Kategori
Psikoloji
 

Mitomanizmin dayanılmaz ağırlığı

Mitomanizmin dayanılmaz ağırlığı
 

Mitomani


Suçluluk psikolojisi ile kişinin kendi suçunu örtbas etmeye çalışması, tıp literatüründe “mitomani” yani yalan söyleme alışkanlığı olarak bilinmektedir. Mitomanlar, bir çıkar elde etmek ya da ilgi çekmek için de yalan söyleyebiliyorlar. Bu hastalıklı kişilerin, bir makamı elde edebilmek için veya elde ettiği makamı kaybetmemek içinde yalan söylemekten kaçınmadıkları ve bu durumu hayatlarını rutini haline getirmişlerdir.

Yalan söyleme davranışı sürekliliği söz konusudur. Mitomani bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olarak tanımlanabilir. Bu hastalığına yakalanmış kişi, çevresindeki insanlara amaçsız ve sebepsiz şekilde yalanlar söyler. Nedenlerine baktığımızda ise çocukluk döneminde ebeveynlerinin yalanlarına şahit olmuşluk, dürüst davranıldığında çocuk açısından sonuçların katlanılmaz oluşu (dürüst davranan çocuğun annesi ve babası tarafından sert, katı bir şekilde cezalandırılması), ilgi ve onaylanma ihtiyacı, aşağılık komplekslerinden bahsedilebilir. Mitomanlar en ciddi problemleri eşleriyle, partnerleriyle yaşarlar.

Yalan hastalığı olarak da nitelendirilen mitomani günümüzde sanal alemin yaygınlaşması ile giderek artmakta ve ortaya çıkarılması güçleşmektedir. Mitomaninin en büyük özelliği kişinin çok fazla yalan söylemesi ve kimi zaman söylediği yalana kendisinin de inanmasıdır. Zaten işin en tehlikeli yanı da budur. Bazen söylediği yalanın yalan olduğu o kadar barizdir ki insan bu kadar basit bir yalan söylenemeyeceğini düşünerek de inanabilir.

Günlük yaşamda bu hastalar ilgi çekmeyi seven kişiler olup söyledikleri yalanlar da zarar veren yalanlar olmadığı için genellikle yalancı olarak bilinseler bile çevrelerinden çok sert tepkiler almayıp sadece “Yine yalan söylüyor” diye geçiştirilebilmektedirler. Bu kişilerin söyledikleri yalanlar gerçek anlamdaki yalanlardan farklı olarak birbirini destekleyen olay örgüsüne sahip olmadığı, yalanlarının ayakları kısa olduğu için çabuk fark edilmekte.

Sanal alem dışında bir diğer ortamda bilgi deformasyonunun çok etkin olduğu medyada mitomani gözlenebilmekte, özellikle bilimsel gerçekler konusunda kişiler kitleleri çok rahat kandırabilmekte, olmadık şifa dağıtma sözleri ile insanların güvenlerini kullanıp bundan çıkar elde edebilmektedir. Ailesi tarafından Psikiyatriste getirilen bir kişi kendisinin üstün güçleri olduğunu insanları sadece gözleri ile iyileştirebildiğini, dokunarak hastalıklarını iyi edebildiğini iddia ediyor ve buna kendisi de inanıyordu. Psikiyatris kendisinin hasta olduğunu söyleyip ona ilaç vermiş. Bir süre sonra hastanın yakınlarından biri arayıp “Hastamız verdiğiniz ilaçları kullanmıyor çünkü etrafındakiler ona inanmaya başladı. Kimse artık ona hasta gözüyle bakmıyor.” Diyordu. O zaman Doktor bu hastalığın kötü kullanıma ne kadar açık bir konu olduğunu fark ediyordu. Ancak günlük hayatta mitoman kişilerin söyledikleri her zaman fark edilmiyor ve birçok insanı kandırarak yaşantılarını devam ettiriyorlar. Ayrıca, İnsanlarımız da o kişilerin anlattıklarına inandıkları için söylediklerinde keramet aramaya devam ediyorlar.

Mitomanlar özellikle de yalan söyledikleri açığa çıktığında bile yalan söylemeye devam edip, yalan söylediklerini inkar etmeleri nedeniyle “gözümün içine baka baka yalan söylüyor” sözüne muhatap olmakta ve bu nedenle dost ve arkadaşlarından tepkiler alıp arkadaşsız kalabilmekte ama buna rağmen yalan söylemeye devam edebilmektedirler.

Sonuç olarak mitomani kimi zaman normal kişilerde rastlansa bile boyutları büyüdüğünde hastalık olarak ele alınmalı ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Narsistik kişilik bozukluğu, histerik kişilik, çocukluk döneminde istismara uğramak mitomaniye zemin hazırlamakta, tedavisine baktığımızda dürtü kontrol bozukluğu tedavisinde kullanılan yöntemler geçerli olmaktadır. Mitomaniye sebep olan zemin araştırılmalı ve probleme kökten bir çözüm bulmaya çalışılmalıdır.

Türk halkını ise gerçek ilgilendirmiyor, o yalanlar duymak onlara inanmak istiyor. Bunun nedeni ise yüz yıllardır aldığı inanç eğitimidir. Görmeden, kontrol etmeden, muhakeme kurmadan inanmayı öğrenmiş bir toplum gerçeği aramaz bu yüzden toplumumuzda, çevremizde, yazılı ve görsel basında sürekli yalan söyleyen ve söylediği bu yalanlara kendisi de inanan ne çok mitomani hastasıyla karşı karşıyayız değil mi?

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..