Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '16

 
Kategori
Güncel
 

Mizaha ve neşeye sansür

Mizaha ve neşeye sansür
 

90'larda çocuk olanlara ne mutlu, o dönemlere çocukluklarını sığdırabilenler geçmişe farkı bir pencereden bakar. Çünkü maddi durumuna bakılmaksızın şimdiye göre daha fazla gülen anne baba, gülen sokak, gülen gökyüzüyle büyüdüler. Yalın ayak toprağa basmanın, meyve ağaçlarından meyveyi yıkamadan yemenin, oyundan terli terli gelip pencere önünde anneye bağırıp su istenildiği güzel yıllar :)

Fakat o dönemlerde çocuk olanlar ergenlik yıllarında emperyalist küresel güçlerin hayatlarını şimdiki cehenneme çevireceğini nereden bilebilirdi, kendi politikalarını ülkede sürdürecek partileri iktidara taşıyıp hergün bir bir biz olan herşeyi yok edeceğini, giderek insanlığa zerre katkı sağlamayan Arap toplumunu örnek almak ve onlara benzemek zorunda bırakılacağını tahmin edebilir miydi?

Şöyle ki çoğunu arap ülkelerinin oluşturduğu 55 müslüman ülkenin toplam GSMH'sının bir Almanya'yı geçemedğini söylersek yönümüzün neresi olduğunu tahmin etmek zor olmaz. Şimdilerde ülkenin kominikasyon ağı ve çeşitli kamu kuruluşları özelliştrme başlığı altında bu ülkelere satılıyor. Ege ve Akdeniz'de sahil kesimlerinde büyük topraklar araplar tarafından satın alınıyor. Bu olayın maddi boyutu ben ise biraz manevi boyutundan bahsedeceğim. Bizler onlara öykünmeye zorlayan sistem mizahımızı yok etmiştir.

90'lı yıllara dönelim, iktidarda çeşitli partilerin oluşturduğu koalisyonlar, ekonomik krizler döneminde ekranlarda 'Olacak O Kadar' isimli program vardı, siyasal kimliği ve rütbesi ne olursa olsun herkes seviyeli bir şekilde mizah konusu olabilirdi. Levent Kırca idaresindeki bu skeçler ile toplum olarak ağlanacak hallerimizi tespit eder ikinci bir eylem olarak gülerdik. Toplumsal taşlamanın hakkıyla yapıldığı, bizleri iyiye, güzele, doğruya ve en önemlisi dürüst insan olmaya yönlendirirdi. Düşünün bir skecinde çok iyi hatırlarım 97'li yıllarda dünyaca ünlü Pinokyo masalını çekmişler, ak sakallı Geppetto dede (Levent Kırca) yalan söyleyince burnu uzayan Pinokyo'ya yalan söylemenin kötü bir alışkanlık olduğunu bilgece anlatırdı, şimdilerde çocukların böyle güzel bir mesaj alabilmesi mümkün mü TV'lerden? Yarışma programlarıyla kısa yoldan zengin olabilmenin erdem olarak anlatıldığı bu çağda çocuklardaki davranış bozukluklarının nedenlerini uzaklarda aramamalı. Şimdilerde ise ne ağlanacak hallerimizi, noksanlarımızı tespit edebiliyor ne de gülüyoruz. Ortak bir paydada buluşamıyoruz Birilerince gerekte yok çünkü ileri demokrasimiz var! Böyle bir program şimdi yapılmak istense ne kanal bulabilir ne de bir reklam alabilir. Çünkü   ağır sansür ve istibdat dönemlerini yaşıyoruz. Buna mütevellit insanlarımız ülke gerçeklerine yalan haber bültenleriyle hakim. Yani izlemeyen okumayan hiç bilmiyor, izleyen okuyanda yanlış biliyor. Bir diğer yandan yapılan toplumsal mühendislik ameliyatının belirtilerinden birinin yok edilen mizahla toplumsal neşenin dolayısıyla barışımızında yok olduğunun görülmesidir. Toplumun bu denli kutuplaştırıldığı bir dönem bunla ilişkisi asla yadsınamaz. Sırf mizahi eleştiriyi kaldıramayacaksınız diye yayından kaldırılan o güzel programlar sizin tahmininizden daha önemlidir, harcı katığıdır bu toprakların,Nasreddin Hoca geleneğine bağlılıktır.

Bu gülüşleri bize bahşeden sanatçılarımızın siyasi duruşları nedeniyle hapis cezalarına çarptrıldığı  sabahın 04 ünde evlerinin basılıp kitaplarının toplatılıdığı günleri yaşadık, çaresizlikten dişlerimizi sıktık, dizlerimize vurduk ama karanlık kalabalıkların gücü azınlık aydınlığa galip geliyordu.İşte bu çaresizlik duygusunun birşeyler yapamamanın ağır vebali insanca bir hayat dileyen bizlerin boynundaki bir pranga gibi varlığını hep hissettirecek, o yüzden ki eski neşe eski tat olmayacak ömrümüzce... İşte Levent KIRCA abimizin hakka yürümeden evvelki son mektubundaki son sözü kendi ellerimizle kurduğumuz cehennneme serzenişti ' Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle'...

Bu dünya iyi insanlar için güzel bir yer değildi.

Yinede geriye bir bakınca saçmalıklar ve hurafelerle dolu eğitim sisteminden değil Levent Kırca gibi bir üstadı izleyerek, sorgulamayı gülmeyi öğrenen bir neslin çocuğu olmanın haklı gururuyla...
 
Toplam blog
: 12
: 1426
Kayıt tarihi
: 06.11.15
 
 

Biraz iktisatçı biraz iletişimci bir edebiyatsever ..