MÖ. 2000'lerde Hattuşa'da ne oldu? Tepuş kimdir?

İnsanları baş edemediği doğa ve doğaüstü olayları açıklamakta kullandıkları din olgusu insanoğlunun varlığından günümüze kadar devam etmektedir. Tabi ki burada çok hassas olan inanç konusuna gereken hassasiyeti vermek gerekir. Din nedir sorusuna verilecek cevap aslında çok basittir. Yaratıcı ile kul arasındaki hassas denge yerinde olur.

Bloğu takip edenler hatırlayacaktır. Aslında bu konu insan genetiğine dayanan bir konudur. İnsan yeryüzünde genetik kodlaması en mükemmel yaratıklardan biri olmasına rağmen, ne zaman nerde ne yapması gerektiğini, ne zaman nerede ne konuşması gerektiğini öğrenmek zorunda olan canlılardan biridir. Bu yüzden sıklıkla birçok konuda istismara açıktır. Din olgusu bu konulardan sadece biridir.

Gidenler mutlaka bileceklerdir. Hititler MÖ 2000 li yıllarda Anadolu’da medeniyet kurmuş bir kavimdir. Hitit dini çok tanrılı bir dindir. Panteonun (Tanrılar ailesi) içinde binlerce tanrı vardır. Bunların pek çoğu diğer kavimlerden devşirme tanrılardır. Hititlerde tanrılar, tıpkı insan gibidirler. Fiziksel şekilleri insan gibi olduğu kadar rûhen de onlarla aynı olup insanlar gibi yerler, içerler, kendilerine iyi bakıldığı sürece insanlara iyilik ederler; ancak ihmâl edildikleri zaman hemen intikam almaya, insanları en acımasız yöntemlerle cezâlandırmaya hazırdırlar. Bir Hitit metni, insanlarla tanrıları birbirleriyle kıyaslamakta ve tanrı-insan ilişkilerini bey-hizmetçi ilişkilerine benzetmektedir.

Hititlerin başlangıcından beri baş tanrı, fırtınalar tanrısı Tepuş’dur. Krallığı ve düzeni koruyan O’dur. Kral efendisi O’nun adına ülkeyi yönetir.

Hititler, insan uygarlığına çok şey kazandırmışlardır. Bir şey hariç, dini sömürge… Hititlerin başkenti bugün Çorum il sınırları içerisinde yer alan Hattuşa’dır. Hattuşa’nın yakınlarında dini törenlerin yapıldığı Yazılıkaya denen bir yer vardır. Yazılıkaya’da bulunan kayalar üzerinde bir çok resim günümüze kadar gelmiştir. Orada bulunan resimlerden bir tanesi çok ilgimi çekti. Hattuşuli’nin kendisini tanrının kolu altında resmettirdiği.

Bu resimde Hititlere anlatılmak istenen şudur. Ben kralınız Hattuşuli, tanrının himayesindeyim. Bana yapılan yanlış, tanrıya efendimize yapılmış demektir. Bana itaat etmezseniz tanrının gazabı sizin üzerinizde olacaktır. Ey halkım! İyi düşünün! Tanrının gazabı ile karşı karşıya gelmek istemezsiniz değil mi?

Kısadan hisse, günümüzde de bu şekilde bir takım kesimler bu sömürge mantığını şekil değiştirmiş olarak devam ettirmektedirler.

Lütfen düşünün. Allah, hepimize bir akıl vermiş. Tabi ki, bu dünyanın her şeyin bir sahibi, bir yaratıcısı var. Yol gösteren kitabı var. Neden başkalarının yol göstermesine ihtiyaç duyuyoruz ki? Kendi yolumuzu bulamayacak kadar aptal mıyız?

Din olgusu bir inanç mı yoksa bir sömürge konusu mu?