Modern çağın Dede Korkut’u: Google

Çağın icadı interneti evinin kapısından içeri buyur etmeyeniniz sanırım yoktur. Evet ülkemizdeki internet kullanıcısı sayısı her geçen yıl çığ gibi büyüyor. İnternet artık yaşamımızın ayrılmaz bir parçası. Hayatımızı kısaca bir gözden geçirsek müptelası haline geldiğimiz bu mükemmel buluşun hayatımız üzerindeki etkisini daha da iyi anlayacağız. Gelin birlikte yaşamımızın hangi noktalarının internetle kesiştiğine bir göz atalım.

Her gün haberleri gazeteden takip etmek yerine haber sitelerini takip etmeyi tercih ediyoruz. Bir gün önceki haberleri gazeteden okumaktan eskisi gibi keyif alamıyoruz çünkü anında güncel haber sunan haber sitelerinin cazibesi bizi peşinden sürüklüyor.

Her türlü şikayetimizi, derdimizi, sorunumuzu internete taşımaktan büyük keyif alıyoruz. Satın aldığımız ürün veya hizmetle ilgili bir sorun yaşadık mı hemen bunu web sitelerindeki şikayet köşelerine taşıyor, şirketlerin ayıplarını faş ediyoruz. Artık şirketler de bilgi çağında yaşadığımızın farkındalar ve kendi imajlarını zedeleyecek her türlü olaya karşı tetikteler. Çünkü saniyeler içerisinde ürünleriyle ilgili olumsuz beyanlar içeren bilgiler on binlerce kişiye ulaşabiliyor. 5-10 gün önce gıda sektöründeki bir firma ürünleriyle ilgili internetteki olumsuz bilgi akışından ne kadar muzdarip olduğunu, ne denli zarar gördüğünü rakamlarla açıkladı. Aklı evvelin biri bilgisayarının başında yalan bir haber üretip bunu kısa sürede e-posta gruplarında ve forumlarda duyurarak herhangi bir firmanın imajını yerle bir edebiliyor. Yani durum o kadar ciddi ki eğer isim yapmış bir şirket sahibiyseniz bu tür söylenti ve haberlere karşı son derece duyarlı olmanız gerekiyor.

Arabamızın bir yerinden ses geliyor, hemen oturuyoruz bilgisayarımızın başına, Sanal Usta’ya soruyoruz “Ustam ön taraftan gacır gucur bir ses geliyor ne olaki”. Muhtemelen bir oto-servis işletmesi olan Sanal Usta sorulara son derece detaylı cevaplar veriyor, bizleri bilgilendiriyor, rahatlıyoruz.

Yeni anne olmuşsunuz bebeğiniz feryat figan ağlıyor, eliniz ayağınıza dolaşmış ama biliyorsunuz ki modern çağın Dede Korkut’u-Google Efendi sorularınıza en güzel cevapları en kısa sürede bulacak. Saniyeler içinde bebeğinizin sağlığıyla ilgili yüzlerce sayfalık bilgiye ulaşıyorsunuz.

Bir video kaydınız veya fotoğrafınız internette yayınlanıyor, birkaç gün içerisinde on binlerce kişi sizi izliyor ve ülkenin gündemine siz oturuyorsunuz. Bilginin bu kadar hızlı yayılabildiği ve kitlelerin bu denli manipülasyona açık olduğu bir çağ yaşanmamıştır.

Düşünsenize yıllarca türlü zorluklara göğüs gererek büyüttüğünüz holdinginizin satışları, hakkınızda internette yayılan yalan haberle dibe vuruyor, ne kadar ürkütücü değil mi?

Ya da çalışanlarınız şirket içi sorunları herkese açık bir forumda tartışıyor, şirketinizle ilgili en mahrem bilgiler rakipleriniz tarafından an be an takip ediliyor. Eski bir çalışanınız kurumunuzla ilgili yorum ve görüşlerini herkesle paylaşıyor. Şirketinizin imajını yerle bir edebilecek böyle bir imkanın bulunması bir işveren olsaydınız sizi de rahatsız etmez miydi?

Benzer şekilde ülke yönetimleri de bilgi çağının getirdiği tehditlerle karşı karşıya. Hükümetler ne kadar çok arzu etseler de bilginin dolaşımı sınırlanamıyor, dünyanın öbür ucundaki bir olayı saniyeler içerisinde tüm internet kullanıcıları öğrenebiliyor. Bilginin bu kadar kısa sürede yayılabiliyor olması elbette ülke yönetimlerini de dış politikada ciddi sıkıntılara sokuyor.

Enformasyon çağının doruk noktalarında yaşadığımız bugünlerde herkesin ayağını denk alması gerekiyor. Bilginin ve iletişimin yönlendirilmesinin, takibinin büyük önem kazandığı günümüzde hem bireylerin hem de ülkelerin internetin gücünün farkına vararak olası tehlikelere karşı her an müteyakkız olmaları artık bir zorunluluk haline geldi.