Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '08

 
Kategori
Futbol
 

Modern futbol teorisi

Modern futbol teorisi
 

Şampiyonlar Ligi’nde gerek salı günü oynanan Liverpool-Chelsea maçı gerekse dün karşı karşıya gelen Barcelona-M.United mücadelesi günümüz futbolu ile ilgili çok önemli fikirler verdi futbolseverlere.

Şampiyonlar Ligi’nin kulüp takımları için yeryüzündeki en önemli ve itibarlı futbol turnuvası olduğu herkes tarafından kabul ediliyor hatta son yıllarda bu turnuvanın Dünya Kupası’ndan bile değerli olduğunu iddia edenlerin sayısı hiç de az değil. Hal böyle olunca bu turnuvada başa güreşen ekiplerin en iyiler olduğunu ve başarılarının arkasında yatan oyun planlarının da modern zamandaki futbol doğrularının ta kendileri olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Yarı finalin iki mücadelesinin de çok az gole sahne olması doğrudan takımların oyun anlayışı ile ilgili. Bakıldığında Chelsea’de Drogba, Manchester United’ta Rooney ve Barcelona’da Eto’o’nun yanında ikinci bir forvet oyuncusu bulunmuyor. Elbette, C.Ronaldo, Messi ya da Lampard’ın takımlarının gol yollarında çok etkili olduğu inkâr edilemez ama bu futbolcuların hiç birisi ikili forvetin diğer oyuncusu değil.

Bu duruma istisna olarak diğer bir yarı finalist Liverpool verilebilir. Zira Benitez’in takımında Crouch-Torres ya da Torres-Kuyt ikililerinden birinin devamlı sahada olduğunu görüyoruz ve kırmızı beyazlılar Beşiktaş maçı bir kenara bırakılsa dahi oynadıkları 11 ŞL maçında rakip filelere tam 19 gol göndermeyi başarmışlar. Ancak adeta geniş bir Şampiyonlar Ligi olan Premier League’e bakıldığında Liverpool’un hem Manchester hem de Chelsea’dan en az 9 puan geride olduğunu görüyoruz ve bunun da en büyük nedeni rakiplerine oranla daha fazla gol yemeleri. Dolayısıyla Benitez’in de aslında tek forvetli, kalabalık orta alanlı ve savunma öncelikli bir takımla oynamayı istediğini ancak kadrosu itibariyle bu sisteme uygun futbolcuları olmayan kırmızı beyazlıların bu eksikliklerini çok gol atarak kapatmaya çalıştıklarını düşünüyorum.

Yunanistan’ın Avrupa, İtalya’nın da Dünya Şampiyonu olurken sahip olduğu tek forvetli, bir başka deyişle savunma ağırlıklı oyun anlayışı çok büyük olasılıkla bu senenin Şampiyonlar Ligi Şampiyonu’nun da benimsediği oyun anlayışı olacak. Bu noktaya paralel olarak temsilcilerimizden Fenerbahçe’nin söz konusu sistem ile beklenenin üzerinde bir başarı yakalaması ve Sevilla hatta Real Madrid ya da Ferreira ne kadar hak etmediklerini iddia etse de Porto’nun kupaya veda etmesinde “çağdaş futbol”un payını görmezden artık imkânsız.

Savunmaya ağırlık veren ve enteresan bir biçimde başarılı da olan bu modern anlayış o kadar hızlı yayılıyor ki bu gidişle hücum futbolu artık sadece yerel liglerde ve genç takımlar arasında oynanan turnuvalarda kendini gösterme şansı bulacak. Diğer taraftan başarılı olsa da bu sistemin seyir zevki açısından futboldan çok şey götürdüğü de bir gerçek. Bu nedenle her fırsatta futbolun içindeki gol sayısını artırmaya çalışan UEFA’nın yeni ve golü teşvik edici düzenlemeleri ile yakın bir gelecekte futbol, temel olarak aynı ancak kurallar olarak çok farklı bir spor dalı haline gelirse buna hiç şaşırmamalı.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..